Aşkınızı kampanyalarla kirletmeyin!

Aşkınızı kampanyalarla kirletmeyin!
4 Şubat 2015 11:21

Hepinize tekrardan merhaba,

 

Dolly KARLIYOL TOSUN H&H YORUM

 

Sevgililer günü geliyor ve bazılarınız bana kızacak ama bugünü saçma ve gereksiz buluyorum. Aslında gereksiz bulduğum özel zamanların ya da kişilerin hatırlanmasını değil, bu kadar hassas bir şeye gün biçilmesi ve sadece o güne özel deli gibi reklam ve tüketim çılgınlığı yaşanması!

 

Sevgilimize biçilen değeri o gün mü hatırlayabildik ya da hatırlatılınca mı koştur koştur indirimden bir şeyler alma isteğimiz geldi? Ya da bir tek o gün mü, hediye alın dendi diye hediye alıyoruz.

 

Ayrıca sevgili markalar madem işinize geldiği gün indirim yapabiliyorsunuz o zaman neden diğer günler pahalı fiyatlarınız ile bizi kazıklıyorsunuz… Neyse bu konu uzar uzar gider…

 

Belki çok klişe olacak ama klişeler güzeldir! Sevgililer günü herkes için ayrı anlamları olan günler olmalıdır. Toplumun bize uyguladığı işaretler doğrultusunda bu günlerin esiri olmayın… yaşamayın… yaşatmayın…

 

Sevgililer gününü tek güne hapsetmeyin ve reklam bahanesi yaptırtmayın. Hediyeyi veya bir güzel sözü ya da, bir akşam yemeğini kalbinizin söylediği güne göre yaşayın. Çünkü hayat da, sevgi de, aşk da, sizin ve size özel. Başkalarının reklam ve kampanya tuzakları ile aşkınızı kirletmeyin!

 

SATIN ALMAZSAM OLMAZ YAHUUU

 

Senelerdir abi kelimesini ne ortama girersem gireyim, hangi sektörde çalışırsam çalışayım, beni ne kadar zor durumda bırakırsa bıraksın dilimden söküp atamadım gitti! Bir zaman sonra yöneticilerim bile ağzımdan çıkan uzun abiiiiii kelimesine alışır olmuştu. Abiii yetmiyormuş gibi bu son zamanlarda bir de, kelime dünyama yahuuu eklendi. Ağzıma karabiber de sürsem, sessizlik yemini de etsem, hatta babaannemin dediği gibi, “ağzı sussa poposu konuşur” misali, yahuuu kelimesini cümlelerimden atamıyorum.

 

Beni ve www.lapetitedolly.com blogumu takip edenler bilir. Kendine has tasarımlar, yaratıcı markalar, sanatla birleşen ürünler keşfettiğimde uzun uzun “yahuuuu bu ne kadar güzelmiş” diye başlayan naralar ata ata beğenimi belli ederim :) O yüzden bu köşemde size uzun süredir takip ettiğim ve “satın almazsam olmaz yahuuu” dediğim markaları tanıştıracağım.

 

Profesyonel kokan ama esnaflığın içten duygularını kaybetmeyen “Pembecida”

 

Pembecida’nın yaratıcısı Begüm Biber Sönmez, Türkiye’nin ileri gelen ünlü bir kaç markası arasından sıyrılıp, kendi başına Avrupa ve Amerika’dan kırtasiye ve ev aksesuarları konusunda isim yapmış markalar ile anlaşarak, ithalatına başlamış ve bizlere en iyi şekilde ulaştırmayı hedefleyerek renkli satış sitesi olan www.pembecida.com‘u kurmuştur. Pembecida’nın sahibi Begüm Biber Sönmez aslında keyifli ve zevkli bir anne. Kendisinin veya çocuğunun kullanmayacağı hiç bir şeyi de satmamaya kararlı. Anlaştığı tüm markaları önce küçük kızı Ada’nın jüriliğinden geçirip onay alıyor sonra da sitesinde hayat bulmasına izin veriyor.

 

Özellikle anneler bilirler, çocuklara hele de şimdiki nesile bir şey beğendirmek çok çok zor. O yüzden kızının beğenisi bir çok şeyin önüne geçiyor. Çocukların iç güdülerine her zaman güvenirim, onlar her zaman yalın ve gerçekçi fikirlerini pat diye söylerler ve yanılmazlar.

 

Site açıldıktan sonra giderek artan satışlar da zaten minik Ada’nın yanılmadığını gösterir nitelikte olmuş. Pembecida sitesinde hobi malzemelerinden kırtasiye ve ev aksesuarlarına kadar bir çok şey bulmak mümkün. İllüstrasyon çizimleri ile ün yapmış İngiliz markası Cotton Candy’nin tüm ürünleri, Hollanda’nın ünlü markası olan Pip Studio’nun kırtasiye ürünleri, Amerika’nın espirili mesajları ile ün yapmış markası Knock Knock, Masal kahramanı Belleandboo teneke ürünleri ve Martha Stewart’ın hobi ürünlerini bulmanız mümkün…

 

Bu kadar ünlü markalar var diye gözünüz korkmasın, marka olmayan ürünler de var ve gayet uygun fiyatlı. 7 tl’ye de 70 tl’ye de birşeyler bulmanız mümkün. Ayrıca Begüm Biber Sönmez müşteriler ile tek tek ilgileniyor. Bazen gün içerisinde aynı kişinin 2 ayrı siparişi de olsa onu gözden kaçırmayıp tek kargo parası ödemesi için uyarıyor. Aslında pembecida profesyonel kokan ama esnaflığın saf ve içten duygularını kaybettirmeden size keyifli alışverişler sunan bir site…

 

Ayrıca söylemeden geçemeyeceğim sevilerek izlenen “1Kadın1Erkek1Çocuk” dizisinin de sponsorlarından biri…

 

1Kadın1Erkek

pembecida

pembecida1

 

Bunlarda son olarak benim kendime aldıklarım :)

pembecida2

 

Konuşan çizimlerin kahramanı “Serkan Akyol” ve markası “Ateliermono”

 

Karşılaştığım anda aşık olduğum her bir tasarım ile teke tek iletişim kurup, sahip olmak istediğim bir mağaza. İletişim nasıl kurarsın Dolly? demeyin bana sakın :) Çünkü bu tasarımlar çizenin duyguları ile bizimle konuşuyor. Hatta, bence bu konuda daha fazla yazmayıp fotoğraflarını koyayım, siz ne demek istediğime karar verin…

“Alaycı Baron” t-shirt

 

unnamed-1

 

 

“Geceye şiir gerek, bana sen, onlara ötekiler”

unnamed

 

“Bir dağın içini ancak başka bir dağ bilebilir” çanta
fotoğraf-5

 

“Ben sana mecburum bilemezsin” defter

1

 

 

“Kışın açan güneş rengarenk kokar” t-shirt

2
“Varsın kral çıplak olsun” defter

3

 

Adres; Caferağa mah. Keresteci aziz sok. No/41-b Kadıköy – ateliermono.sopsy.com – instagram @ateliermono

 

Gözlük koçlarım “Esen & Erdinç biraderler”

 

Herşey bir bahar sabahı eşimle şans eseri girdiğimiz gözlükçü dükkanın da başlamıştı :))) Hep böyle artistik girişleri olan yazılar yazmak istemişimdir bu site sayesinde onu da başarmış oldum :)

 

Ortaköy’de eşimle kahvaltı ettikten sonra trafik vardır yürüyelim dediğimiz bir hafta sonu, hayatta güneş gözlüğüne fazla para vermem diyerekten şans eseri karşımıza çıkan Ortaköy Etiler Optiğin kapısından girmemiz bence kaderdi. Çünkü başka bir açıklamasını bulamıyorum, benim gibi önceleri güneş gözlüğü bile takmayan, “ay bunlara para mı verilir” diyen biri neden o dükkana girsin?…

 

Girdiğim günden beri, tüm güneş gözlüklerimi bu deli kardeşler yapıyor. Deli dediğime bakmayın, deli kelimesini ben ancak çok zeki ve yaratıcı bulduğum kişilere yakıştırırım. Babaannemin de hep dediği gibi “akıllılık ile delilik arasında çok ince bir çizgi vardır” çünkü!

 

İşlerine yaklaşımları, müşteri hizmetleri, bilgileri, kaliteli ürünleri, çoğu göz doktorunun bile atladığı konuları onların atlamayıp, bana izah etmeleri, yüzüme uygun renk ve modelleri tespit ederek bana hazırlamaları…

 

Onlarla tanıştığım günden beri, gözlerim daha sağlıklı veee güneş gözlüklerimle de bir bütün oldum :)

 

Karşılaştığım insanlardan aldığım tepkiler ve “nereden bu gözlükler sana ne kadar yakışmış” sözleri ile Esen & Erdinç kardeşlerin gözlerimdeki başarılarını daima hisseder oldum.

 

İşte bendeniz ve vazgeçemediğim gözlüklerimden bazıları :)

 

gözlüklerim

 

Adres; Çırağan caddesi No 93/c – Tel: 0212 327 20 11 – instagram @ortakoyetileroptik –  www.etileroptik.com.tr

Ruhunuzun da şık olduğu günler dilerim…

Dolly Karlıyol Tosun

www.lapetitedolly.com

 

@LAPETİTEDOLLY

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
DEPRESYON! Varlığımız yaşama programlıdır, ölüme değil…
Homeopati ile derinden şifa ‘Şeker toplarından, hücrelere mesaj var!’
Bana sıkça sorulan sorular!