Askeri hastaneler seçim malzemesi yapılmak isteniyor!

Askeri hastaneler seçim malzemesi yapılmak isteniyor!
20 Ağustos 2022 10:00

Askeri hastanelerin Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanması gündemde. Askeri hastanelerin gerekliliğine dikkat çeken uzmanlar “Ancak şu an askeri hekim kadrosu yetersiz ve seçim öncesi gündeme gelmesi manidar” dedi.

 

 

Fotoğraf: Reuters

6 yıl önce kapatılan ve Sağlık Bakanlığı’na bağlanan askeri hastanelerin Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) devrinin konuşulmasıyla birlikte, “Bu hastanelerin yeniden kurulması mümkün mü?” soruları da gündeme geldi. Eski GATA Yüksek Bilim Konseyi Üyesi Prof. Dr. Levent Doğancı, bu konunun iktidar tarafından “siyasi şov” malzemesi olarak kullanılmak istendiğini belirterek “Hem seçim öncesi siyasi malzeme hem de kendi kadrolarını oluşturma çabaları olabilir. Bugün askeri hastaneleri açmaya kalksak bu kadro ile en az 40-50 yıla ihtiyacımız var” derken; TTB Genel Sektereri Prof. Dr. Vedat Bulut ise harp cerrahisinin tamamen farklı bir disiplin olduğunu, bu alandaki ihtiyaç nedeniyle konunun gündeme geldiğini vurguladı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Genelkurmay Başkanlığı’ndan devralınan 33 askeri hastanenin pek çoğu Sağlık Bakanlığı’nın ek hizmet binası gibi kullanılmaya başlandı. Bakanlığa devredilen 33 askeri hastanenin 7’si müstakil kimliğini koruyor. Ancak 26’sı kamu hastanelerinin ek binası şeklinde hizmet veriyor. Pek çok hastane vasfını yitirdi ve uzman personelleri konusunda da soru işaretleri var.

 

 

KADROLARI DAĞITTILAR

 

 

BirGün’den Sibel Bahçetepe’ye değerlendirme yapan Prof. Dr. Levent Doğancı, askeri hastanelerin önemine dikkat çekti. AKP iktidarının askeri hastaneleri siyasi şov malzemesi yapmak istediğini söyleyen Doğancı “Hükümet siyasi şov malzemesi yapacak, ön almak istiyor aslında. Seçimi kaybedecekleri belli. Bunlarda bunun üzerine ‘hadi biz açalım, bizim açtığımıza devam etsinler’ diyecekler. Bir oluşumu yeniden inşa etmek zordur ama açılmış ve kadrolaşmış bir şeyi tekrardan temizleyip eski haline getirmek çok daha zordur” diye konuştu. Askeri hastaneleri ve askeri sağlık sistemini yeniden kurmak için uzun yıllara ihtiyaç olduğunu anlatan Doğancı, askeri hekimlerin savaş stratejisini de bilen hekimler olduğunu, bu nedenle savaş bölgelerinde mutlaka askeri hekimlerin olması gerektiğini kaydetti.

 

KAPATILMAMALARI GEREKTİ

 

 

Doğancı, özetle şöyle devam etti: “Askeri hastanelerin Sağlık Bakanlğı’na bağlanmasıyla kadrolar da dağıtıldı. Yalnızca GATA’nın doktor sayısı bin 200-bin 300’lerdeydi. Şimdi sayları yüzlerle ifade ediliyor, çok azaldı. Bu iktidar bu işi kağıt üzerinde yapsa bile ölü doğum olur. İlk olarak Kılıçdaroğlu bir grup toplantısında bu konuyu gündeme getirdi. Bu sırada Erzincan’da bir helikopterde bir asker, hastaneye getirilişinde, helikopterin indiği alana ambulansın vaktinde ulaşamaması nedeniyle kanamadan şehit düştü. Geçenlerde ise bir asker arı sokmasından öldü. Bunları kabul etmek mümkün değil. İktidar şov yapma veya kadrolaşmak için de bu konuyu gündeme getirmiş olabilir. Bu hastanelerdeki sağlık personelinin bir kısmı KHK ile görevden aldı, soruşturmaları geçirdi, bir kısmı özel hastanelerde çalışmaya başladı, bir kısmı da emekli oldu. FETÖ ile mücadele ederken hastaneleri kapatmamaları gerekirdi. Asıl amaç FETÖ ile mücadele gibi gösterildi ama öyle olmadı. Şu an askeri hastanelerin kadroları yok. Bugün karar verilse bu işin oluru 40-45 sene.”

 

 

HARP CERRAHİSİ FARKLIDIR

 

 

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut ise askeri hastanelerin yeniden MSB’ye bağlanmasının ihtiyaç nedeniyle gündeme geldiğini söyledi. Bulut, şunları söyledi: “2016 yılında bu hastaneler bakanlığa bağlandı. O zaman buna itiraz ettik, askeri tıp eğitimi ayrı bir alandır. Özellikle harp cerrahisi dediğimiz konu vardır, çatışma alanlarında yaralanan askerlerin tedavisi özellikli konulardır. O yüzden GATA kapatıldığında, yapı değişikliği olduğunda özellikle çatışma alanlarında bulunan TSK mensuplarının tedavileri gerçekleştirilemedi. Mesela sivil hekimlerden atamalar yaptılar, bu bölgelerde çalışmayı sivil hekim bilmez, askeri ortamlarda verilen sağlık hizmetlerinin yapısal farklılıkları vardır. Bu yapısal farklılıklar nedeniyle yeniden ihtiyaç oldu. Birincisi sivil hekimlerle olmuyor, ikincisi de MSB kendi hekim ve kendi sağlık çalışanı kadrosunu oluşturmak istiyor. Bu eğitimler askeri sistem içinde olmalı. Askeri hastaneler konusu TSK tarafından da uzun yıllardır dile getiriliyordu. TTB olarak haklılığımız ortaya çıktı.”