'Arınç, gevezeliğe yakalandı'

'Arınç, gevezeliğe yakalandı'
24 Aralık 2012 15:23

CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Samsun’da yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ilginç bir siyasi kimlik olduğunu belirterek, “Emeklilik öncesinde bir gevezeliğe yakalanmış durumda” dedi

 

 

Çeşitli ziyaretler için Samsun’da bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, il başkanlığı binasında düzenlediği basın toplantısında ülke gündemine dair konulara değindi.

 

 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ilginç bir siyasi kimlik olduğunu dile getiren Haluk Koç, “AKP’nin iç tüzüğünde vekillik 3 dönemle sınırlı. Sayın Arınç, 3’üncü dönemini dolduruyor. Birinci, ikinci, üçüncü adamların artık AKP’de siyaset yapma imkanı ortadan kalkıyor. Böylece emeklilik öncesinde bir gevezeliğe yakalanmış durumda. İlgili ilgisiz Türkiye’de polemik yaratacak her konunun üzerine gitmekte kendini görevli sayıyor. Bakıyorsunuz bir bayan milletvekiline akla hayale gelmeyecek şekilde hakaret edebiliyor. Açıklıkla söylemek isterim ki, Sayın Arınç zaman zaman yüzünün kızardığını ifade ediyor. Kendisine sormak lazım. Sen kendi yeğenini BOTAŞ Genel Müdürü yaparken, Türkiye’deki milyonlarca işsizin önünde yüzün kızarmıyor, siyasette beğenmediğine ‘beddua ediyorum’ demeyi içine sindirip yüzün kızarmıyor, sahte suikast mağduru rolünü 3 yıldır oynuyorsun bir adım ilerleme olmuyor orada yüzün kızarmıyor, ‘şeyini şey yaptığımın şeyi’ derken yüzün kızarmıyor ama en temel bayan hakkını savunan bir bayan milletvekiline karşı takındığın tavır karşısında yüzünün kızardığını söylüyorsun. Kadını eşit saymayan, kadını kuluçka makinesi gibi gören, üretimde görmeyen, sosyal hayatta görmeyen, kadını dışlayan bir dünya görüşünün iç dünyasındaki yansımasıdır sayın Arınç” diye konuştu.

 

 

 

“EMPATİ YAPACAKSA ŞEHİT BABASININ YERİNE KENDİNİ KOYSUN”

Başbakan Yardımcısı Arınç’ın, “Ben de olsam dağa çıkardım” sözünü hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, “Aslında bunları hiç ciddiye almamak lazım. Sen ne yapacaksın kardeşim dağa çıkıp diyeceksin. Sana olsa olsa orada ancak çamaşır yıkatırlar. Ne yapacaksın Karayılan’a çay mı demleyeceksin? Neye dayanıyor bu mantık? Yani dağa çıkmayı özendirme, dağa çıkmayı kutsama, dağa çıkmayı masum gösterme gayreti nerden geliyor? Diyarbakır’da cezaevinde işkence yapılmış, ben de olsam çıkardım mantığına sığınıyorsan 10 yıldır iktidardasınız; kim, nerede, ne şekilde işkence yaptıysa bunları bul, sorgula, cezalandır. Senin görevin bu. Peki binlerce şehidin yakınları aileleri ne hissediyor bu açıklamalar karşısında. Nasılsa TRT ve Anadolu Ajansı beyefendinin elinde. Onun verdiği imkanla hemen her yerde saçmalama hakkını sonuna kadar kullanan bir başbakan yardımcısı. Ne dese haber, ne dese televizyon ve gazete gündemini dolduran bir başbakan yardımcısı. Eğer empati yapacaksa, binlerce şehit ailesinden birinin babasının yerine kendisini koysun” dedi.

 

 

 

“APO’YU MÜSLÜMANLIĞA TERFİ ETTİRDİLER”

Haluk Koç sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir de Apo üzerinde yürütülen bir başka cilalama, parlatma politikası var. Biliyorsunuz ki Apo’yu 5 vakit namaz kılan, dindar bir kimlik olarak Türkiye’ye pazarlama gayretleri var. Yani Apo başbakanın deyişiyle zerdüşlükten, şimdi dindarlığa terfi etti. Apo’yu Müslümanlığa terfi ettirdiler. Bunu kim yapıyor, yine aynı kişi. 30 bin kişinin katilini, terör örgütü elebaşını masum göstermeye çalışmak, ileride Apo üzerinden yürütülecek bir takım pazarlıklara kapı açmak veya yürütülen pazarlıkları meşru göstermeye dönük söylemler bunlar. Bunlar CHP temsilcisi olarak söylemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine inanan bir yurttaş olarak söylüyorum. Bu sözler Türkiye’yi acıtıyor. Onu ifade etmek istiyordum.”