Bundan bir önceki yazdığım ‘’Tayyip Erdoğan’ın Ümmetçilik aşkı ve İslam’ın Kanlı Tarihi’’ başlıklı makalemde ümmetçiliğin dinsel içeriğine değinmiş ve kutsallık ifade eden, tüm Müslüman halkları aynı peygamberin bağlıları olarak tanımlamış ve bu bağlamda her müminin diğer müminlere karşı yapması gereken dinsel mükellefiyetleri olduğunu yazmış, ardından İslam tarihinden çok kanlı sahneleri anlatarak Arapların buna uymadıkları, birbirlerini toplu halde katlettiklerini yazmıştık.

 

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

Ama ne yazık ki, kurnaz Arap paradigması/zihniyeti inanmadığı bu görevi Müslüman olduktan sonra saf Türklerin boynuna yüklemişler ve bin yıldır kene gibi yapıştıkları sırtımızdan bir türlü inmemişlerdir.

Çünkü Araplar’da Türkleri hizmetlerinde kullanmak alışkanlığı/geleneği genetik bir formasyon kazanmıştır.

Bu tembel ve çıkarcı halk artık başları ağrısa Türkiye’nin yollarını tutmaktadırlar.

İşin garip tarafı, dünyada hiçbir Müslüman ulus İslam adına Araplara yardım ve iyilik yapmamıştır.

İran, Pakistan, Afganistan, Malezya, Endonezya vs. hep böyledir.

Türkler tarihsel bir yanılgı ile nerede ise Arapları İslam’ın kendisi olarak algılamışlar ve yüz yıllar boyunca kanlarını, mallarını bu nankör kavim uğrunda harcamışlardır.

Şimdi sadede gelelim.

Geçen günlerde kaydı İstanbul’da olmayan Suriyeli Arapların, kayıtlı oldukları illere gitmeleri için hükümetin aldığı karara karşı ekmek elden, su gölden geçinen, deniz kenarlarında plajlarda Türk kızlarına tacizde bulunmaktadırlar.

Türk ulusu onları sanki bedavadan damızlık boğa olarak besliyor!

Anadolu’nun her tarafını olduğu gibi İstanbul’u sosyal, kültürel, kriminal ve ekonomik olarak mezbeleliğe döndüren Suriyeli Araplar bu mitingi düzenlediler.

Miting sonunda İçişleri Bakanı bir açıklama yaparak Suriyelilerin ülkelerine gönderilmeyeceğini beyan etti ki bu nokta çok önemlidir.

Bakın açıklayayım.

Bu mitingi hükümetin başı, Suriyeli ve tüm Arapların hamisi kasıtlı yaptırdı ve işgalci hainlere direnç kazandırıldı.

Şöyle ki, bu yapılan Suriyeli Araplar için onların lehine olabilecek bir tatbikat idi.

Araplar miting yaptı, hükümet geri adım attı ve bu işgalci milyonların beyinlerinde şu algı yaratıldı:İlerde sizi ülkelerinize postalamaya kalkan yönetimler geldiğinde işte böyle direnirseniz sizi kimse Türkiye’den çıkaramaz.

Şimdi ben de buradan bu ‘’akıl oyunu’’nu oynayan bugünkü karar sahiplerine ‘’Yarın öbürgün yönetim değiştiğindeSuriyeliler’den tek bir canlının bile kalmayacağı çok etkili akıl oyunları ortaya konularak ülkemiz sizin pislettiğiniz mezbelelikten kurtulacaktır’’ diyorum

Evet bu mitingde görebildiğim kadarıyla Araplar ve Arapçılar bol bol Türkleri yük eşeği yapıp hizmetlerinde kullanma sloganları attılar, pankartlar taşıdılar.

Ümmet sloganı yanında ‘’muhacir’’ ve ‘’ensar’’ sloganları da vardı.

‘’Ümmet’’i bir önceki makalede ve bu yazının başında biraz olsun açıkladık.

Şimdi kutsallanmış diğer sloganlara bakalım.

‘’Muhacir’’ birebir başka bir ülkeye hicret eden anlamına gelmekle birlikte, kendi ülkelerini terk ederek Allah’ın dini İslam’ı yaymak ve yaşamak için kendilerini kabul eden bir ülkeye sığınan Müslümanlar anlamındadır.

Yani bir yerde mülteci anlamına gelmektedir ama ‘’muhacir’’ sözcüğünün yukarıda açıkladığım gibi dinse/kutsal bir yönü vardır.

‘’Ensar’’ Arapça birebir ‘’yardımcı’’ anlamına gelmektedir ama dinsel bir karaktere bürünerek Mekke’den Medine’ye Hz.Muhammet ile birlikte hicret eden muhacirlere yardım eden o ülkenin sakinlerine verilen sıfattır.

Önce tarihsel bir gerçeği saptayalım, Mekke’den Medine’ye Hz.Muhammet ile birlikte hicret eden muhacirlerin sayısı e fazla 70 kişiydi bir.

Koskoca Medine’nin 70 insanı beslemesi, bakması küçük bir misafir grubunu ağırlamak gibiydi iki.

BU muhacirler yukarıda açıkladığım gibi sırf İslam’ı yaymak ve yaşamak için Medine’ye hicret etmişlerdi üç.

1400 yıl önceki 70 kişilik muhacir grubuna karşı Türkiye’ye gelen 5 milyon azgın bedevi bu kıyaslamaya karşın muhacir olur mu, olmaz mı herkesin vicdanına bırakıyorum dört.

1400 yıl önce 70 kişilikmuhacir grubu İslam’ı yaşama ve yayma kaygılarına rağmen bugünkü 5 milyonluk Arap damızlık boğası Türk kadınlarına karşı elleri zekerlerinde şehvetleri peşinde koşmaktadırlar.

Eğer bu milyonlarca zibidi İslam’ı yaymak ve yaşamak için muhacir oldularsa buna hiç gerek yoktu, çünkü IŞİD İslam’ı en temelden onlara öğretirdi ve sahabe gibi yaşarlardı beş.

‘’Ensar’’ meselesine gelince Türk ulusu tarih boyunca tüm zulme uğramış kavimlere yaptı ama, yaptıkları çok çirkin işler bakımından bugünkü işgalci şehvetperest Suriyeli Araplara bunu yapamaz, çünkü o zaman godoşluğu gönülden kabul etmiş olur altı.

Mesele öyle değil, bugünkü iktidar sahipleri, ABD’den iktidar olma uğruna Suriye’yi boşaltma görevi almışlardır.

Çünkü orada öncelikle Suriye Kürdistan devleti kurma ve İsrail’e Tevrat’ta yazılı olan arz-ı mevud(vadedilmiş topraklar’) için alan açma oyunudur.

Bu nedenle hükümetin başı ve onun güruhu Suriyeliler ülkelerine gönderilmeyecek diye tutturmaktadırlar.

Adam Arap ve Arap ülkesi denince vecde geliyor ve Türk ulusunun kemiklerini sıyırırcasına onlara yediriyor.

Örneğin Türkiye’nin çok münbit ve sınırsız toprakları ekilmezken, Sudan’dan arazi kiralayarak milyonlarca dolarımızı onlara kaptırıyor.

Türkiye’nin Çukurova gibi bir pamuk deryası var ama bu adam Sudan’da pamuk üretmek için arazi kiralamış.

Sudan’ın bir adasını milyonlarca dolar karşılığında kiralamış.

Kavrul sen Anadolum, kavrul.

Şimdi bir anekdot anlatayım.

Bugünkü Tarım Bakanı, bakan olunca derhal soluğu Sudan Büyükelçiliği’nde alıyor ve görüşmede Tayyip Erdoğan’ın bunu kendisinden istediğini, Sudan’da tarımın desteklenmesi talimatını alıyor.

Sudan’da Erdoğan’ı o kadar çok seviyorlarmış ki, giden devlet başkanı Ömer El-Beşir kendisine espritüel olarak ‘’Buralara bir daha gelme, halk seni başkan seçecek’’ demiş.

Bunu birebir anlatan tanıdığıma ‘’kendi halkına kazık atıp beni destekleyen birini ben de desteklerim’’ dedim.

Evet, Sudan’da çıkarılan zengin bir altın madenini Ağa’nın izin verdiği firma çıkarıyor.

Anlaşılıyor değil mi Sudan’a neden çok önem verildiği.

Ümmet, muhacir, ensar ninnileriyle sen uyu fedekar Türk, senin sayende sırtına binenler, seni eşek edip kullananlar bakın neler götürüyor.

Ey Türk titre ve kendine dön, Arapları/Arapçıları sırtından ya atarsın, ya da sonsuza kadar kölesin!

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN Twitter

 

 

 

 

---

Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!