'Öcalan, Başbakan'a mektup yazdı mı?'

'Öcalan, Başbakan'a mektup yazdı mı?'
13 Şubat 2013 17:04

CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç, “Öcalan, Türkiye Cumhuriyet Başbakanı’na bir mektup yazdı mı?” diye sordu.

 

 

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İngiltere’ye gitmesi sebebiyle MYK, Adnan Keskin başkanlığında toplandı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin başkanlığındaki MYK devam ederken açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Haluk Koç, CHP’nin Suriye halkının yanında olduğunu vurguladı.

 

 

 

 

“APO BAŞBAKAN’A MEKTUP YAZDI MI?”

 

Başbakan’ın CHP’nin katıldığı sosyal entegrasyona ilişkin eleştirilerine tepki gösteren Koç, Türkiye’nin huzurundan yana olduğunu ifade etti. Başbakan’dan terör örgütü üyeliği yakıştırmasında bulunacaksa dönüp kendi siyasi geçmişine bakmasını istedi.

Yeni anayasa çalışmalarını da değerlendiren Koç, Uzlaşma Komisyonu’nu hatırlatarak Başbakan tarafından tekmelendiğini ve İmralı’da anayasa pazarlığı kurulduğunu iddia etti. İmralı’da ne pazarlığı yapıldığını soran Koç, “İmralı’da Apo, Türkiye Cumhuriyet Başbakanı’na bir mektup yazdı mı? Başka yerde bir anayasa pazarlığı yapılıyor mu? Size bir mektup yazdı mı? Gerçekten cesursan çık evet böyle bir mektup var de.” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Başbakan Erdoğan’dan ‘CHP’nin Genel Başkanı’nı terör örgütü üyeliğiyle suçlamak yerine bu mektubu açıklamasını’ isteyen Koç, “Hiç unutma Başbakan, sen, İmralı’da Apo’ya müteahhitlik yapan bir Başbakan’sın.” diye konuştu. Nüfusun sekizde birinin sadaka ile yaşadığını dile getiren Koç, bu gerçeğin mimarının AKP ve Başbakan olduğunu savundu.

 

 

4. YARGI PAKETİ: “DAĞ FARE Mİ DOĞURUYOR?”

 

Demokrasi özürlü bir ülkede olduklarını iddia eden Koç, Türkiye’yi Avrupa’ya şikayet etmediklerini her şeyin ortada olduğunu ve bunu herkesin gördüğünü kaydetti. Kafasının dikine gitmeye koşullanmış Recep Tayyip Erdoğan’ın bunu görmediğini dile getiren Koç, 4. Yargı Paketi’yle ilgili “Dağ fare mi doğuruyor?” diye sordu.

KCK davalarıyla ilgili bir girişim olduğunu ancak diğer davalarla ilgili bir gelişme sunmayacağının gözüktüğünü anlatan Koç, genel bir düzelmenin beklenmediğini söyledi.

 

 

 

 

Paris’teki cinayetler, Ankara’da patlayan bomba ve Hatay’daki patlamayı hatırlatan Koç, “Türkiye birileri tarafından operasyon alanı haline getiriliyor. Bu ağır bir değerlendirme ama dikkatli olmak zorundayız. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’un içi boşaltıldı.” dedi.

Türkiye’de ciddi bir istihbarat zaafiyeti yaşandığını öne süren Koç, toplumsal psikolojinin her gün bozularak toplumun kutuplaştırıldığını vurguladı. Türkiye’nin provokasyona da hazır hale getirildiğini dile getirdikten sonra, “Hepimizin barışa, huzura ihtiyacı var. Bölgesel çatışmalar yabancı güçlere kendi çıkarları doğrultusunda Türkiye’de hareket etme imkanı sağlıyor.” şeklinde konuştu. Koç, “Bugün Suriye’de rüzgar ekenler yarın fırtına biçer.” ifadelerini kullandı.

 

 

“MEHMET HABERAL AYNI İNSANİ DAVRANIŞINI HAK ETMİYOR MU?”

 

 

 

Başbakan’ın Ergin Saygun ziyaretine yönelik bir soruya, insani bir görev olarak bu ziyaretin yapıldığının söylendiğini hatırlatarak şöyle devam etti: “Sayın Başbakan senin idari görevlerin var, senin yürütmenin başı olarak yapman gereken hukuki görevlerin var. İnsani görevini yap, kimse bir şey demiyor. Ancak bu sorunların yaşanmasının temelinde başında olduğunu bil. Mehmet Haberal, Fatih Hilmioğlu aynı davranışı hak etmiyor mu? Günlük savsaklamalarla, günlük geçiştirmelerle, iki kelimelik açıklamalarla kendi vicdanını tamir ediyor mu bilmiyorum ama milletin vicdanını tamir eder mi bilmiyorum.”

 

 

“BAYKAL SON DERECE BÜTÜNLEŞTİRİCİ BİR DEĞERLENDİRME YAPTI”

 

 

 

 

 

Koç, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın dün CHP’nin kapalı grup toplantısında yaptığı konuşmaya ilişkin MYK’da bir değerlendirme olup olmadığının sorulması üzerine, “Bir önceki Sayın Genel Başkanımız son derece yapıcı, bütünleştirici, dünü ve bugünü birlikte yorumlayan bir değerlendirme yaptı. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu’nun da bilgisi var, kendisi zaten görüşmüş. Daha önce siyasette önemli noktalarda sorumluluk taşımış insanların hem parti içinde, hem parti dışında Türkiye siyasetinde tecrübelerini aktarmaları, görüşlerini ifade etmeleri gayet doğaldır” dedi.

Söz konusu konuşmanın video kayıtlarının bir milletvekili tarafından basına servis edilmesiyle ilgili bir soru üzerine de, kapalı grup toplantısının kuralları olduğunu, bu sorunun yanıtının CHP Grup Başkanvekilliği tarafından yanıtlanması gerektiğini belirtti.