Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az Cumhurbaşkanlığı adayları
29 Haziran 2014 16:41

‘DÜN GECE BİR KABUS GÖRDÜM SABAH UYANDIM KABUS DEĞİL GERÇEKMİŞ. SAF, GÜZEL VE YALNIZ ÜLKEMİ ZORLA, GİZLİ TACİZCİSİ EFENDİ GÖRÜNÜMLÜ BADEM BIYIKLI CUMHURİYET DÜŞMANI AİLESİ OLAN MISIR’DA BÜYÜMÜŞ İNGİLTERE’DE TAHSİL GÖRMÜŞ, KASALARI ABD VE SUUDİ ARABİSTAN PETRODOLLARLARI DOLU ŞERİAT YAYMA KURUMLARINCA FİNANS EDİLMİŞ DEDEM YAŞINDA ADAMA KUMA VERİYORLAR. KARISI BALE SEYREDEN BAŞI AÇIK BİR HANIMEFENDİ İMİŞ, ARA BULUCULAR CUMHURİYETİN PARTİSİNİN BAŞKANI VE MİLLETVEKİLLERİ TANIDIKÇA SEVECEKSİN DİYORLAR. ARALARINDA, MUSTAFA BALBAY, KAMER GENÇ VE MUHARREM İNCE’DE VAR NE ACI. TANIMAKTA LAF MI ÇOK İYİ TANIYORUM, İNSAN ÜLKESİNE YILLARDIR TACİZ EDENİ TANIMAZ MI? ÜLKEMİZİ KURTARMAK İSTEYENLERİ TEK TEK ÖLDÜRDÜLER. ÜÇ DÖRT TANESİNİN ADINI VEREYİM: BAHRİYE ÜÇOK, MUAMMER AKSOY, AHMET TANER KIŞLALI VE UĞUR MUMCU ÇÜNKÜ SAYMAKLA BİTMEZ. BUNU ALMAZSAN, SİNİRLİ BAĞIRAN ÇAĞIRAN GÜPE GÜNDÜZ TACİZ EDENLE SENİ YİNE EVLENMEK ZORUNDA BIRAKIRIZ DİYORLAR AMA ÜLKEM BAŞKASINI SEVİYOR. ADI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK!’

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

Yukarıdaki benzetmeyi, çok severek yazdığım ve okuduğum Atatürk ilkelerine bağlı sitemizde çıkan Halkın Habercisi imzalı bir kınamayı okuyunca yazdım. Gurur duyarak çevreme okumalarını tavsiye ettiğim sitem. Gözlerime inanamadım bir kaç kere okudum. Ne acı Cumhuriyet Halk Partisini destekliyenler birbirinine düşüyor, ülkemiz ateş çemberinde iken. Tarih önünde hesap vereceksiniz diyor, partiden istifaya çağırıyor ve kesin dille İhsanoğlu’nun seçileceğini söylüyor. Yüreğim yandı. Bu yazıda Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kitabını mertçe kendini eleştirenlere tavsiye ettiğini yazıyor. Ben bu kitabı okuma şansına ulaşmadım ama internette laiklikle ilgili bölmünü buldum. Bu bizim gibi Atatürkçülerin anladığı ve anayasamızda yazan ve bir çok mahkeme kararıyla desteklenen türden bir laiklik anlayışı değil. Bu sulandırılmış salam taktiği yavaş yavaş laikliğin yok edileceği bir anlayış. Ayrıca isteyenler Sinan Meydan’ın bu kitap hakkındaki yorumunu okurlar. Ama mutlaka ve mutlaka bugünlerde yeniden okunması gereken yukarıda adlarını saydığım Cumhuriyet şehitlerinin kitaplarıdır.

Bunlardan konumuz için en önemli olanı Uğur Mumcu’nun Rabıta adlı kitabıdır. Bu kitap ve diğerleri gerçekten mertçe yazılmıştır ve yazarları da öldürülmüştür. Ve daha nice yazarlarımız, aydınlarımız ve halkımızın yiğit insanları katledilmiştir. Uğur Mumcu ‘Vurulduk Unutma Halkım Bizi’ adlı yazısında bütün açıklığı ile bu olguyu kaleme almıştır. Bundan büyük bir taciz olamaz ve çevremizdeki ülkeleri ateşe verenler kadınları taciz edenler aynı yerden paralarını alıyorlar bütün bunlar yıllardır belgeleri ile hem ülkemizde hem yabancı basında yazıldı. Kimi kafa kesiyor, kimi ılımlı islam rolünde sureti haktan gözüküyor. Ülkemizde bu çevreler bir çok operasyon ve kumpas kurdu saymakla bitmez. Son Ergenekon, Balyoz vs sürecinde yine bir çok insanımızı yitirdik. Cumhuriyet Gazetesi de hedef oldu ve İlhan Selçuk’un da ölümüne sebep oldular. Bu gazetede Uğur Mumcu’nun yerinde yazan saygın yiğit yazar Mustafa Balbay yıllarca hapis yattı, şimdi bizim adayımız değil diye kırgın bir şekilde Ekmeleddin’i öneriyor. Yüzde 55 alırmış… nereden biliyorsun?, Aday olarak önermezsen tek bir oy bile alamaz. Ne acı! Kılıçtaroğlu’da tesadüfen bir operasyon sonunda CHP’ye başkan seçilmiş biri ayrıca tarihi gerçeklere karşı CHP’nin geçmişini inkar ediyor. O zaman niye CHP milletvekili oldun ve başkanı oldun, yıllardır CHP’ye emek vermiş insanlar varken? MHP’nin soğuk savaş döneminden beri ne olduğu belli bunu da Uğur Mumcu’nun yazılarını okuyanlar çok iyi bilir. Şimdi bu iki partinin yurtsever tabanlarındaki insanları birbirine gitgide yakınlaşmışken, ileri gelen milletvekillerine demokratik eğilimler içerisinde sormadan, birden bire oldu bitti gibi, ortak aday olarak hiç akılda olmayan birisinin ortaya atılması çok anlamlı. Nereden nasıl çıktı bu aday? Tam da milli güçler birleşirken. Gezi direnişi hakkında Ekmeleddin’in halka attığı iftira da tamamen Tayyip gibi. Cumhuriyet Gazetesinde çıkan haberden, İhsanoğlu o soruya böyle yanıt verdi;

Gezi protestolarını izlediniz mi? Bu protestoları İslam dünyasında nereye koyuyorsunuz?

‘Bu mesele çevre hassasiyetiyle doğdu. Ve doğduğu nokta haklıdır. İnsanların çevre konusunda, şehrin düzenlenmesi konusunda bir fikir beyan etme hakkı vardır. Şahsen ağaçların kesilmesine karşıyım ama tarihi binaların yeniden inşa edilmesine taraftarım. Biz zaten İstanbul’da çok şeyi yıktık. O bakımdan Gezi olaylarının başlangıç noktasını anlayışla karşılıyorum fakat sonra aldığı şekil beni rahatsız etti. Orada gelip arabaları yakmak, dükkânları yağmalamak ateşe vermek; bunlar kabul edilecek şey değil.’ Hemen hemen başından sonuna orada idim ve çok kimse ile görüştüm. Kimse dükkan yağmalamadı. Ha Tayyip’in çapulcu demesi ha Ekmeleddin’in yağmacı demesi. Halka iftira atmış birinin Cumhurbaşkanı adayı gösterilmesini halkı temsil eden milletvekillerine yakıştıramıyorum.

Tayyip ve Ekmeleddin aynı çevrelerin adayları, biri güler yüzlü, biri sinirli. Biri afişe olmuş, biri kendini oldukça iyi saklamış ama yine de kim olduğu, amaçları Uğur Mumcu gibi cesur ve fedakar gazetecilerimiz sayesinde yıllardır çok iyi biliniyor. Birinin maskesi düştü birinin maskesi parlatılıyor bir de üstüne Atatürkçülük ekleniyor.

Nedir bu telaş halka ve milletvekillerimize yapılan baskı. İlla Ekmeleddin diye? Niçin bir tane de gerçek Atatürkçü adayımız olmasın? Halk seçmiyecek mi? Neden halkımızın sağ duyusuna güvenmiyor bazı kesimler? Bölünecekse bölünsün oylar, yıllardır bölünmüyor mu? Ülkemiz bölünmek üzere! Bir de BDP aday gösterecek belki. Ekmeleddin şimdiye kadar ülkemize devletimize ne hizmet etmiş, hatta yurtdışında izinsiz dolaşmaktan ötürü üniversiteden atılacakken istifa etmiş bir de üstüne neredeyse AKP’nin adayı olarak daha önce de gösterilecekmiş. Bırakalım milletvekillerimiz bir de Atatürkçü aday göstersin? Çok mu? Gerisini halka bırakalım. Halkın sesi olmak isteyen basın yayın kuruluşları da buna saygı göstersin ve her adayı haber yapsın.

Mustafa Mersinoğlu, Brighton, İngiltere 29 Haziran 2014.