Siyaset tarihine damga vuracak imza!

Siyaset tarihine damga vuracak imza!
1 Mart 2022 08:45

Altı muhalefet partisi ‘Yarının Türkiye’si için… Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ metnini kamuoyuyla paylaşıldı.

 

 

 

Ve imzaladılar

 

 

6 partinin genel başkanı saat 14:51 itibariyle sahnede kurulan masaya gelerek Güçlendirilmiş Parlementer Sistem Metni’ni imzalamak üzere geldiler. Ve imzaları attılar. Metin, 23 madde ve 48 sayfadan oluşuyor.

Liderler imzalarından sonra beraber poz verdiler.

1646050611_28___ubat_1

1646050622_28___ubat_2

1646050632_28___ubat_3

res,m2

resim3

resim4

rrrr1
Güçlendirilmiş parlamenter sistem için hazırlanan ortak mutabakat imzalanacak. CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi’nin imzaladığı ortak metin kamuoyuyla paylaşılacak. Programın sunuculuğunu Tuluhan Tekelioğlu yaptı.
foto3

foto2
foto1

Saat 13.42’de hep beraber salona giren 6 partinin lideri protokoldeki yerlerini aldı. Liderler salonda büyük bir coşkuyla karşılandı. Parti liderlerinin yerlerini alması sonrasında salonda liderlerin ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ üzerine sözlerinin olduğu bir video gösterildi. Video gösteriminin ardından Atatürk ve silah arkadaşları anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı..

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek metnin ilk bölümünü okumak için kürsüye geldi.
r11

Muharrem Erkek’in okuduğu bölüm şöyle:

 

“Savaşa hayır diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Toplumu en geniş yelpazede temsil eden 6 siyasi parti olarak bizler tarihi bir çalışma için bir araya geldik. Yarının Türkiye’sini inşa etmek için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’nde istişareyi ve uzlaşmayı esas alarak yoğun bir çalışma gerçekleştirdik. Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en kritik anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında ilan edilmiştir. Bu dönemde demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri yok sayılmış. Anayasa değişikliği geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, STK’larla, barolarla müzakere edilmemiştir. İki partinin genel başkanının belirlediği dar bir komisyon tarafından hazırlanan bu anayasa değişikliği, komisyonda 41 gün gibi kısa bir sürede kabul edilmiştir.

 

 

Devletin bütün imkanları “evet” kampanyası için seferber edilmiş, STK’ların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakları bile kısıtlanmıştır. Bu sistemde anayasadaki tarafsızlık yeminine rağmen parti genel başkanlığı ile devlet ve hükümet başkanlığı tek kişinin şahsında birleşmiş, partili cumhurbaşkanı ülkenin sorunlarını daha da derinleştirmiştir. HSK, cumhurbaşkanına tanınan doğrudan ve dolaylı atama yetkileriyle yürütmenin vesayetine girmiş, partili cumhurbaşkanı bağımsız ve tarafsız yargıyı yok etmiştir. Bizler geçmişin dar kalıplarını da reddediyoruz. Geçmişin tecrübelerinden istifade ederek, geçmiş uygulamaların ortaya çıkardığı vesayetçi uygulamalara bir daha imkan vermeyecek yeni bir sistemi inşa etme kararlılığındayız.

Ülkemiz Cumhuriyet tarihinin en derin siyasi ve ekonomik krizlerinden birini yaşamaktadır. Bu krizin en önemli sebebi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı altındaki keyfi ve kural tanımaz sistemsizlik ve basiretsiz yönetimdir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem şeffaf ve hesap verebilir bir sistemdir. Siyasi makamların millete hizmetten başka hiçbir amacı olmayacaktır. Bunun güvencesi de hazırlayacağımız Siyasi Etik Kanunu’dur.

6 siyasi parti olarak ortak idealimiz olan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi, milletimize ve gelecek nesillere barış ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz”

 

mustafa-yeneroglu

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Erkek’ten sonra metne devam etti.



DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nun okuduğu bölüm şöyle:

“Masum insanların bombalanmasına hayır diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan bir hükümet sistemi amaçlıyoruz. Hükümet sistemimizde temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız. Meclisi güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken meclisi zayıflatmama kararlılığı içindeyiz. Bu amaçla öncelikle etkili ve katılımcı bir yasama öngörüyoruz. Bu kapsamda Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in kalbi olan Meclis’in temsil yeteneği arttırılacak, kanun yapma ve yürütmeyi denetleme işlevleri etkili kılınacaktır. Böylece yasama organının daha demokratik ve daha etkili olması sağlanacaktır. Ayrıca Meclis iç tüzüğünde katılımcılık ön plana çıkarılacak, siyasi partiler kanununda yapılacak değişiklikle parti içi demokrasi ilkeleri tesis edilecektir.

Temsil gücünü arttırmak, temsilde adaleti ve çoğulcu demokrasiyi sağlamak amacıyla seçim barajını yüzde 3’e düşüreceğiz. Yurt dışındaki 6 milyondan fazla vatandaşımızın Meclis’te temsilinin sağlanması için yurt dışı seçim çevresi oluşturacağız.

Siyasi partilere ve adaylara yapılan belirli miktarın üzerindeki bağışların ve seçim dönemlerinde yapılan tüm harcamaların kamuoyuna açıklanmasını zorunlu tutacağız.

Adil rekabet koşullarının sağlanması ve demokratik siyasi hayatın güçlendirilmesi amacıyla en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde en az yüzde 1 oy alan siyasi partiler Hazine yardımından faydalanmaya hak kazanacaktır

Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarma yetkisinin yetki kanununa dayanması, Meclis tarafından konusu, sınırları ve süresi açıkça belirtilmesi şekliyle kabul ediyoruz. Ancak temel hak ve özgürlüklerin ise kararnamelerle düzenlenmesine ise kesinlikle izin vermeyeceğiz”

 

 

 

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, ‘Yürütme Organı’nı anlatmak için kürsüye geldi.

 

demokrat

Bülent Şahinalp’in okuduğu bölüm şöyle:

 

 

“Savaşa hayır diyerek sözüme başlamak istiyorum. Yarının Türkiyesi için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de kuvvetler ayrılığı ilkesine ve etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan bir hükümet sistemi amaçlıyoruz. Öngördüğümüz bu sistemde millet iradesinin üstünlüğünü esas alan etkili ve katılımcı bir yasama organının yanında istikrarlı ve hesap verebilir bir yürütme organı oluşturacağız. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de yürütme organı devletin ve milletin birliğini temsil eden, tarafsız, siyasi sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan yasama organının içinden çıkan ve Meclis’e karşı siyasi sorumluluğu bulunan bakanlar kurulundan müteşekkir olacaktır. Bu sayede cumhurbaşkanı kendisinden beklenen uzlaştırıcı hakem rolünü üstlenebilecek cumhurbaşkanlığı devletin ve milletin birliğini temsil etmesi amacıyla tarafsız ve partiler üstü bir yapıya kavuşturulacaktır. Yarının Türkiyesi’nde güçsüz ve istikrarsız hükümetlere yol açma tehlikesiyle karşı karşıya kalmamak amacıyla başbakan, bakanlar ve bakanlar kurulu güçlendirilecektir.

 

 

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanlığı makamının niteliğini, süresini, görev ve yetkilerini şu şekilde düzenledik;

Cumhurbaşkanı ile Meclis’in görev sürelerinin ayrıştırılmaları amacıyla cumhurbaşkanının görev süresini 7 yıl olarak belirleyeceğiz. Bizler cumhurbaşkanının hem toplumun farklı kesimleri hem de Meclis’teki partiler karşısındaki tarafsızlığını tam anlamıyla sağlayabilmesini amaçlıyoruz. Bu nedenle cumhurbaşkanının sadece bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz.

 

 

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de cumhurbaşkanlığını tarafsız bir makam olarak düzenleyeceğiz. Cumhurbaşkanı seçilen kişinin varsa partisiyle ilişiği kesilecek ve görev süresi sona eren cumhurbaşkanı aktif siyasette bir daha görev alamayacaktır.

Devletin başı sıfatını taşıyan cumhurbaşkanlığı, temsili görev ve yetkilere sahip makam olarak düzenlenecektir. Yürütmeye dair icrai yetkiler TBMM’ye karşı siyasi sorumluluğu olan başbakan ve bakanlardan oluşan bakanlar kurulu tarafından kullanılacaktır. Cumhurbaşkanının istisnai nitelikle tek başına yapabileceği işlemler ise anayasada ayrıntılı olarak düzenlenecektir. Cumhurbaşkanının icrai bir yetkiye sahip olamamasına uygun olarak görevi ile ilgili siyasi sorumsuzluğu esas alınacaktır. Bununla birlikte, cumhurbaşkanının hukuki ve cezai sorumluluğuna ilişkin esaslar anasyada düzenlenerek yargılama makamı ve usulü açıkça belirtilecektir.

Bakanlar kurulu, başbakanın başkanlığında toplanacaktır. Yetkide ve sorumlulukta paralellik ilkesi gereğinde başbakanlık ve bakanlar kurulu Meclis’e karşı sorumlu olacaklardır.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de hükümete istikrar kazandırmak amacıyla gensoru ile yapıcı güvensizlik oyu birleştirilecektir. Hükümetin düşürülmesi, yeni hükümetin TBMM’de üye tam sayısının salt çoğunluğuyla seçilmesi şartına bağlı olacaktır.

Yürütme başlığı altında ele aldığımız bir diğer konu ise olağanüstü hal yönetimidir. Buna göre Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Cumhurbaşkanının ya da Bakanlar Kurulu’nun tek başına OHAL ilan etme yetkisi olmayacaktır. OHAL ilan etme yetkisi cumhurbaşkanı başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu’na ait olacaktır. Bu yetki TBMM’nin onayına da tabi tutulacaktır. OHAL’in keyfi yönetime dönüşmesine engel olmak amacıyla OHAL KHK’larına hukuk sistemimizde yer verilmeyecektir”

 

 

 

gelecek

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, Yargı sistemini anlatmak üzere kürsüye geldi.

 

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ün okuduğu bölüm şöyle:

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ün okuduğu bölüm şöyle:
“Savaşa karşı mazlumların yanında olduğumuzu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in en önemli başlıklarından birisi bağımsız ve tarafsız yargıdır.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Bu kurumlara ve organlara yürütmenin müdahalesini engelleyecek tedbirleri alacağız. Yargı sistemiyle hakimlik ve savcılık mesleğine yönelik olarak hakimlik teminatını güçlendirecek ve hakimlere coğrafi teminat güvencesini sağlayacağız. Hakim ve savcıların mesleğe kabul ve yükselmelerinde objektif kriterleri esas alacağız. Sulh ceza hakimliklerinin görev ve işleyişlerini hukuk devletinin gereklerine göre yeniden düzenleyeceğiz. Tutuklamaların istisna olması ilkesinin titizlikle uygulanması için gerekli tedbirleri alacağız”

 

 

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’deki temel hak ve özgürlükleri anlatmak için kürsüye geldi.

iyi

 

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem’in okuduğu bölüm şöyle:

“Yarının Türkiye’si için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile devletin temel organlarının yanında demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesini de esas alıyoruz.

Hükümet sistemimizle; uluslararası sözleşmeler ve evrensel değerler çerçevesinde başta, ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı; bireylerin ve sivil toplumun güçlendirildiği, çevre haklarının ve sürdürülebilirliğin sağlandığı, kadın-erkek eşitliğinin tesis edildiği, özgür ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etme kararlığındayız.

Bu amaçla, temel hak ve özgürlükler; dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet farkı gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu kılınacaktır. Ötekileştirme hissi doğuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır.

Bu kapsamda ilk olarak Düşünce ve İfade, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü ile Örgütlenme Özgürlüklerinin kullanımını engelleyen ya da ölçüsüz şekilde sınırlandıran mevzuatı yeniden düzenleyeceğiz. Demokratik toplumun gereklerine uygun olarak bu özgürlüklerin üzerindeki her türlü baskıya son vereceğiz.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de ifade özgürlüğü; Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları gereğince şiddete teşvik, nefret söylemi ya da kişilik haklarına saldırı durumları dışında sınırlandırılmayacaktır.

İnternet mevzuatını, uluslararası standartlara uygun olarak, ifade özgürlüğünü kısıtlamayacak ve kişilik haklarını ihlal etmeyecek şekilde yeniden düzenleyeceğiz.

Toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin mevzuatı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları ışığında yeniden düzenleyerek bu hakla ilgili bildirim uygulamasının idare tarafından keyfi şekilde kullanılmasını engelleyeceğiz.

 

 

Din ve Vicdan Özgürlüğü’nü güvence altına alan, demokratik laik hukuk devletinin, çoğulcu toplum düzeninin temeli olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bizler, herkesin inancına, kanaatine ve yaşam tarzına saygı duyulduğu, kişilerin din, inanç ve yaşam tarzı fark etmeksizin özgürce yaşadığı, herkesin kendi kimliğiyle ve kendisi olarak eşit şekilde toplumsal, kamusal ve siyasal yaşama katıldığı bir sistemi hep birlikte inşa edeceğiz.

Temel hak ve özgürlükler kapsamında ele aldığımız son derece önemli bir diğer husus ise kadın haklarıdır.

Kadınlar; eğitim, çalışma hayatı ve karar alma mekanizmalarına katılma gibi büyük sorunlarla ve eşitsizliklerle karşı karşıyadır. Toplumun ve yaşamın her alanında, tüm karar alma mekanizmalarında kadın-erkek eşitliğini sağlamayı ve korumayı öncelikli bir devlet politikası haline getireceğiz. Bu konuda yasal ve yapısal tüm gereklilikleri sağlayacağız.

Yarının Türkiye’sinde kadına yönelik şiddetle etkin şekilde mücadele edilecek, şiddetin önlenmesi adına uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat hükümleri etkili şekilde uygulanacaktır. Kadına karşı işlenen suçlarla ilgili Türk Ceza Kanunu’nda gerekli düzenlemeler derhal yapılacaktır. Failler için caydırıcı cezalar öngörülecek, uygulanan indirim sebepleri yeniden düzenlenecektir.

 

 

Yine bu kapsamda eğitim müfredatına ilkokul birinci sınıftan itibaren insan hakları ve kadın-erkek eşitliği dersleri konulacaktır.

Kız çocuklarının eğitim hakkı güvence altına alınacak ve bu hakka erişimin önündeki tüm engeller kaldırılacaktır.

Diğer bir başlığımızsa Basın Özgürlüğüdür. Bu hakkı güvence altına alarak, basına görevini özgür bir şekilde yapacağı güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam sağlayacağız.

Gazetecilere karşı ceza soruşturmasına gerekçe yapılan mevzuatı, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları çerçevesinde yeniden düzenleyeceğiz.

TRT’yi ve Anadolu Ajansı’nı, bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına göre yeniden yapılandıracağız. Keyfi akreditasyon kararlarına son verip, basın kartlarının verilmesinde meslek kuruluşlarına belirleyici bir rol vereceğiz.

Medya sahipliği ve finansmanını şeffaf hale getirecek, medyada tekelleşmeyi ve kartelleşmeyi önlemek amacıyla yasal ve yapısal tedbirler alacağız.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun görevini bağımsız ve tarafsız olarak yerine getirebilmesi için yasal ve yapısal değişiklikler yapacağız. Kurulun üyeleri, üye yapısında çoğulculuğu sağlamak üzere alanında uzman kişiler ve meslek kuruluşları temsilcileri arasından Meclis tarafından nitelikli çoğunlukla seçilecektir.

Basın İlan Kurumu’nun yapısı ve üye seçimi basın özgürlüğüne uygun şekilde yeniden düzenlenecektir.

Öte yandan demokratik toplumun asli bir unsuru olan Sivil Toplum kuruluşlarına yönelik ayrımcılığa ve baskıya da son vererek, bu kuruluşların faaliyetlerini keyfi bir biçimde engelleyen düzenlemeleri kaldıracağız. Bu kuruluşların özgürce çalışabileceği güvenli, çoğulcu ve elverişli bir ortam oluşturacağız.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile birlikte Sosyal Haklar da güvenceye kavuşacaktır.

Refahın adil bölüşümünü sağlayarak, sosyal hakları ve devlet yardımlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde ve hak temelli bir yükümlülük olarak güçlendireceğiz.

Engelli vatandaşlarımızın çalışma hayatı dahil toplumsal hayatın tüm alanlarına tam katılımlarının önündeki engelleri kaldıracağız.

Son olarak ise Çevre haklarına ilişkin anayasal ve yasal düzenlemeleri uluslararası hukukla uyumlu hale getireceğiz. Doğal yaşam kaynakları ve çevrenin korunması konusundaki devletin yükümlülüklerini Anayasa’da açık şekilde düzenleyeceğiz.

Devleti, toplum sağlığının korunması ve refahının sağlanması amacıyla içme suyu kaynaklarını, tarım alanlarını, ormanları ve hayvanları korumakla; iklim krizine karşı mücadele etmekle ve düzenli kentleşmeyi sağlamakla yükümlü kılacağız.

Yargı sisteminde çevre konusunda uzmanlaşmış yargıçların görev yapacağı Çevre Mahkemeleri kuracağız”

 

saadet-bulent-kaya

Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik konusunu anlatmak üzere kürsüye Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya geldi.

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya’nın okuduğu bölüm şöyle:

“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik Başlıklarını sizlere arz etmek üzere huzurlarınızdayım.

Öncelikli olarak kamu yönetimine eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkelerini hakim kılacağız.

Tüm kamu kurumlarının, fonksiyon ve etkinliklerini gözden geçirerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandıracağız. Bu bağlamda paralel bütün kurum ve kurulların faaliyetlerine son vereceğiz.

Kamu yönetiminde kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız.

İkinci hedefimiz kamu görevine alınmada her kademede liyakat ve eşitlik ilkelerini hâkim kılmaktır.

Mülakat uygulamalarına son vererek yazılı sınav sonuçlarını esas alacağız. Sözlü mülakat yapılması zorunlu olan haller ise ancak kanunla düzenlenmek kaydı ile istisna olacaktır. Bu durumda da adaylara yöneltilecek sorular kura usulüyle belirlenecek, sözlü sınav ve mülakatlar kayda alınacaktır.

Üçüncü hedefimiz yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele etmektir. Yolsuzlukla ilgili mevzuatı, Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun tavsiye kararlarıyla tam uyumlu hale getireceğiz.

Kamu İhale Kanunu’nu yenileyerek ihale mevzuatını tek kanunda düzenleyeceğiz. Kamu alımlarında ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluğun kapısını açık tutan istisna ve muafiyet hükümlerini kaldıracağız.

Dördüncü olarak Yerel yönetimlerin yetki ve sorumluluklarını artıracağız. Yerel Yönetimlerde demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini hâkim kılacağız. Merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki idari denetiminin sınırlarını açıkça belirleyerek yerindelik denetimi anlamına gelen vesayet uygulamalarına son vereceğiz. Bu bağlamda yeni bir merkez-yerel dengesi kuracağız.

Yerel yönetimlere, genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan payı arttıracağız

Seçimle gelenin seçimle gitmesini güvence altına alacağız. Yerel yönetimlerde seçme ve seçilme hakkını yok sayan kayyum uygulamalarına son vereceğiz.

Kamu yönetimi başlığı altında beşinci olarak mutabık kaldığımız nokta ise akademik özgürlük ve üniversitelerle ilgili düzenlemelerdir.

Yüksek öğretimde özgür ve çoğulcu bir sistem oluşturarak Üniversitelerin bilimsel özerkliklerinin yanında, idari ve mali özerkliklerini de anayasal güvence altına alacağız.

Yükseköğretim Kurulu’nu kaldırarak yerine yetkileri koordinasyon görevi ile sınırlandırılmış, üyelerinin ise demokratik meşruiyet esasına dayanılarak seçildiği üniversiteler arası bir kurul tesis edeceğiz.

Öğretim üyelerinin kendi üniversitelerinin rektörünü seçmesine imkân sağlayacağız. Dekan adaylarının uzmanlık alanlarının, ilgili fakültenin niteliğine uygun olması esasını temin edeceğiz

Kamu yönetiminin altıncı ve son başlığı olarak Düzenleyici ve Denetleyici Kurumları ele aldık. Bu kurumların oluşumunda ve çalışmasında liyakat, şeffaflık ve tarafsızlık ilkelerinden taviz vermeyeceğiz.

Düzenleyici ve Denetleyici Kurumların idari ve mali özerkliğe kavuşturulmasını sağlayarak bağımsızlıklarını tesis edecek ve yürütmenin müdahalelerine karşı korunmaları için yasal ve yapısal önlemler alacağız.

Kurumlara atanacak üyelerin yetkinliklerini nesnel olarak ortaya koyacak kriterler belirleyeceğiz. Merkez Bankası başta olmak üzere düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığını zedeleyecek hiçbir uygulamaya ve düzenlemeye yer vermeyeceğiz.

Demokratik hukuk devleti önündeki en büyük engellerden bir tanesi de siyasi makam sahiplerinin yolsuzluklarını önleyecek mevzuatın yetersiz olması ve var olan hükümlerin uygulanamamasıdır.

Bu sebeple de şeffaflık sağlanamamakta, rüşvet ve yolsuzluklar engellenememektedir.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de milletvekillerinin, bakanların, siyasi parti genel merkez yöneticilerinin ve belediye başkanlarının görevlerini yerine getirirken uymaları gereken siyasi etik ilkelerinin düzenlenmesi amacıyla Siyasi Etik Kanunu hazırlayacağız.

Kanun kapsamındaki kişilerin; görevlerini yerine getirirken, adalet, eşitlik, hesap verebilirlik, kişisel menfaat sağlamama, çıkar çatışması olacak hallerden kaçınma ve şeffaflık ilkelerine göre hareket etmesini sağlayacağız.

Siyasi etik ilkelerinin etkili olarak uygulanmasına ilişkin kurumsal yapılanmayı tesis edeceğiz.

Bizler, toplumu en geniş yelpazede temsil eden altı siyasi parti olarak; Yarının Türkiye’si için hazırlamış olduğumuz Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi, ülkemize, adalet, barış, refah ve huzur getirmesi inancıyla hayata geçirmeyi taahhüt ediyoruz.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin, milletimize hayırlı ve uğurlu olması temennisi ile hepinizi saygı ile selamlıyorum”