Amerika’nın IŞİD’le imtihanı

Amerika’nın IŞİD’le imtihanı
11 Eylül 2014 09:35

Artık modern dünyanın gerçek bir tehdidi haline gelmiş olan Işid için Amerika nihayet bir yol haritası açıklayacağını duyurdu.

 

Çağların IŞIK H&H YORUM

 

Bütün Ortadoğu’yu tıpkı bir eyaletiymiş gibi bilen Amerika’nın, Işid tehdidini neden öngöremediği ve bu hareketi neden bu kadar süre tölere ettiği merak konusu.

 

Arap Baharıyla devrilen Libya’da cihatçı Müslümanların ve Dünyanın her yerinden gelmiş paralı askerlerin yarattığı kaos herkesin malumuyken, daha kötüsüne Suriye’de izin verilmesi çok şaşırtıcı.

 

Artık biliyoruz ki Amerikan yönetimi Esad’ın, Arap Baharının kolayca devrilen diğer liderleri gibi devrilmeyeceğini hesaplamış ve bunu hesaplayamayan Türkiye’nin başat rol oynamak uğruna Suriye’ye dalmasına sessiz kalmış.

 

Bir nevi bataklığa düşmesine izin vermiş.

 

Olan biteni çok geç fark eden Türkiye’nin Esad’ı göndermek için girdiği ölüm kalım mücadelesi ve rejim karşıtı bütün unsurları desteklemesi, Dünyanın her yerindeki radikallerin Suriye’ye gelmesine sebep oldu.

 

Öyle ki Suriye’nin kendi iç dinamiklerinin oluşturduğu rejim karşıtı Özgür Suriye Ordusu, rejime karşı savaşan örgütler arasındaki en zayıf halka durumuna düştü.

 

Bu baskın radikal örgütlerin gönüllü ve paralı savaşçıları arasında önemli sayıda Avrupalı olduğu görülüyor.

 

Vatandaşının savaşmak üzere Suriye’ye gitmesine göz yuman Avrupa ülkelerinin bu yolla, bir yandan silah satmaya devam edip bütçe açığını kapatırlarken diğer yandan da kendi ülkelerindeki radikal unsurların ayıklanmasını memnuniyetle karşılıyor olması ihtimali bu durumda şaşırtıcı olmamalı.

 

Ancak aynı Avrupa, bu insanlıktan nasibini alamamış örgütün özellikle Ortadoğu’nun barışçıl kadim halkı Ezidi’lere ve Şii, Süryani, Kürt, Türkmen tüm gruplara karşı giriştiği insanlık dışı saldırı, kafa kesme, tecavüz ve köle ticaretine, zamanında müdahale etmeyerek izin vermiş olmaktan utanmalıdır.

 

Artık kontrol edilmesi zor bir güce eriştiği düşünüldüğü bu günlerde ve özellikle Musul’un işgal edilmesi üzerine Amerika nihayet harekete geçti, Işid mevzilerini havadan vurarak Erbil’e ve Bağdat’a ilerlemesini durdurdu.

 

Şimdi ise Esad’a avantaj sağlamadan Suriye’deki mevzileri vurmayı planlıyor.

 

Aslında çoktan ehven-i şere razı oldu ve el altından Esad’la istihbari bilgi paylaşımında bulunuyor.
Aynı şeyi İranla’da yapıyor.

 

Esad karşıtı BM yaptırımlarını veto eden Çin hükümetinden de Işid’e karşı yardım istemesi de gösteriyor ki büyük ülke olmanın gereğini en iyi şekilde yerine getiriyor ve politikasını ulusal çıkarlarına göre revize ediyor.

 

Aynı şeyi Türkiye’den de bekliyor.

 

Işid’e karşı oluşturulacak koalisyona Türkiye’nin mutlaka katılmasını istiyor ve bunun için, yapmaz denilen şeyi yapıyor; Obama Tayyip Erdoğan’la hem de uzunca sayılacak bir görüşmede bulunuyor.

 

Ancak Türkiye 49 vatandaşının Işid elinde rehin olmasını gerekçe göstererek koalisyona aktif destek vermek konusunda isteksiz davranıyor.

 

Bunun bahane mi yoksa gerçekten mazeret mi olduğu şu an için belirsiz. Ancak hiçbir konuda geri adım atmayı sevmeyen Tayyip Erdoğan’ın Esad konusunda revize edilen Amerikan planına katkıda bulunacağını beklemek gerçekçi olmayacaktır.

 

Öte yandan, Başkan Obama’nın açıklayacağı Işid’le mücadele planı 49 vatandaşı rehin tutulan Türkiye Devleti için bugünkünden daha zor bir süreci başlatabilir.

 

Amerika’nın ve Avrupalı müttefiklerinin Işid’le mücadelede Kürt gruplara silah yardımı yapılacağını açıkladıklarını not etmekte fayda var.

 

Belli ki Türkiye’nin isteksiz tavrı, bu coğrafyada Kürt gruplara tarihsel bir rol verilmesini sağlayacak.

 

Ortadoğu’da siyaset bu gelişmelerle şekillenirken, ekonomistlerin küresel ölçekte bir kriz beklentisi içinde olduklarını ve cari açık sorunları yaşayan Türkiye’nin ekonomik kırılganlığa duyarlılığının yüksek olduğunu da belirtelim.

 

Çağların IŞIK

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Seni başkan yaptıracağız
Yarının gülüşleri bugünün gözyaşlarında boğuldu
Dağlıca saldırısının Cizre’yle ilgisi var mı?