Almanya-Türkiye ilişkilerinde fırtına öncesi sessizlik endişesi!

Almanya-Türkiye ilişkilerinde fırtına öncesi sessizlik endişesi!
2 Ocak 2022 10:41

ABD Başkanı Biden gibi yeni Şansölye Scholz’un da Erdoğan’a mesafeli tutumu dikkat çekiyor. “Zor ama zorunlu muhatap” olarak görülen Erdoğan’ın atacağı adımların ilişkilerin geleceğinde belirleyici olacağı belirtiliyor.

 

Değer Akal / Deutsche Welle Türkçe

Fotoğraf: AFP

 

 

Olaf Scholz’un başbakanlığındaki yeni Alman hükümeti için Türkiye ile ilişkiler bu yılın en zorlu dış politika başlıklarından birini oluşturuyor.

Türkiye’de demokrasi alanındaki gerilemenin sürmesi, Ankara ile Berlin arasında siyasi bir çok konuda görüş ayrılıklarının devam etmesi, ilişkilerin zorlu geçeceğinin işaretleri olarak görülüyor.

Diğer yandan Alman hükümetinin, AB’nin istikrarı ve güvenliği açısından önem verdiği bir çok uluslararası konuda, Türkiye “zor ama aynı zamanda zorunlu bir muhatap” olarak görülmeye devam ediliyor.

Suriye, Doğu Akdeniz, Libya ve Afganistan gibi gerilim ve ihtilaf konularının bu yıl da gündemde önemli yer tutması beklenirken, uluslararası alanda endişelere neden olan Rusya-Ukrayna krizi ve Bosna Hersek’teki gerilimin de öne çıkması bekleniyor.

 

 

Scholz’den Biden’a benzer tavır

 
Almanya’nın yeni başbakanı Olaf Scholz’un, göreve gelmesinin ardından, tıpkı ABD Başkanı Joe Biden gibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik mesafeli ve ihtiyatlı bir tutum takınması dikkat çekiyor.

Bu yaklaşımda, AB ve ABD’nin Türkiye politikalarında ortak bir tutum belirlemiş olmaları, tarafların Erdoğan ile yeni krizler yaşanmasına yol açabilecek angajmanlardan kaçınmalarının etkili olduğu belirtiliyor. Yeni yaklaşımın ana eksenini, Türkiye’nin rotasını yenide Batı İttifakı’na, demokratik hukuk devletine çevirmesi oluşturuyor.

Geçen sene 15 Haziran’da AB-ABD liderler zirvesi sonrasında yapılan ortak açıklamada, bu yaklaşım şu ifadelerle özetlenmişti:

“Biz, demokratik bir Türkiye ile işbirliğine dayanan ve her iki taraf için yararlı bir ilişki istiyoruz.”

 

 

Alman hükümetinin Türkiye’ye bakışı

 
Almanya’nın yeni lideri, göreve başlamasının ardından Türkiye ile ilişkiler konusunda açıklama yapmadı. Ancak Scholz’un yaptığı ilk dış ziyaretler ve telefon görüşmeleri, yeni hükümetin dış politikasında öncelikleri ve Türkiye’ye nasıl konumlandırdığı konusunda önemli ipuçları veriyor.

8 Aralık’ta yemin ederek göreve başlayan Scholz, ilk dış ziyaretini 10 Aralık’ta Fransa’ya yaptı, aynı gün Brüksel’e geçti, AB’nin üst düzey yetkilileriyle bir araya geldikten sonra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüştü. Scholz, ABD Başkanı Joe Biden ile ilk telefon görüşmesini de yine 10 Aralık’ta yaptı.

Başbakan Olaf Scholz’un Erdoğan ile telefon görüşmesini, göreve gelmesinden 11 gün sonra yapması, üstelik aynı gün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmesi, dikkatlerden kaçmadı.

Almanya hükümet sözcüsü, telefon görüşmesine ilişkin yaptığı kısa açıklamada, Erdoğan’ın Scholz’ü yeni görevinden dolayı tebrik ettiğini, liderlerin ikili ve dış politika konularını ele aldıklarını, tarafların “yakın istişarelerin sürdürülmesi konusunda mutabık kaldıklarını” söylemekle yetindi.

 

 

Almanya için kritik başlıklar

 
Berlin’de Almanya-Türkiye ilişkilerini yakından izleyen çevreler, iki ülkenin bazı uluslararası konularda benzer görüşleri ve endişeleri paylaştıklarını, ancak bir çok konuda da görüş ayrılıklarının sürdüğünü belirterek, önümüzdeki aylarda yeni siyasi gerilimlerin yaşanabileceği konusunda endişelerini gizlemiyorlar.

Koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) yanısıra, hükümet ortağı Yeşiller’in de demokrasi ve insan hakları konularında büyük hassasiyet taşıması, iki partide de Türkiye kökenli siyasetçilerin ve Türkiye’yi yakından tanıyan isimlerin bulunması, Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin, ikili ilişkiler gündemine yansımasını da beraberinde getiriyor.

Bununla birlikte, Merkel hükümetinde olduğu gibi, Scholz hükümetinde de, Türkiye denince akla gelen ilk konuların başında, Suriyeli mülteciler bulunuyor.

 

Haberin devamını okumak için tıklayın