Akşener: Biri Kılıçdaroğlu’na saldırırsa azmettiricisi Erdoğan’dır!

Akşener: Biri Kılıçdaroğlu’na saldırırsa azmettiricisi Erdoğan’dır!
26 Mayıs 2023 08:57

İYİ Parti lideri Akşener, iktidar kanadından hazırlanan, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu karalamaya yönelik montaj videolar hakkında “Kılıçdaroğlu’nu izam eden yalan, kurgu bir video orada oynatıldı. Bir vatandaş buna inansa ve terör örgütüyle iltisaklı olarak görse ve bir saldırıda bulunsa bunun azmettiricisi sayın Erdoğan’dır. Kimse ne yaptığının farkında değil” dedi.

 

Fotoğraf: AFP / Adem Altan

 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, dün akşam FOX TV’de “Liderler FOX’ta” programına katıldı. Akşener; Doğan Şentürk, İlker Karagöz, Tülay Ünal Öçten, Selçuk Tepeli ve Engin Yılmaz’ın sorularını yanıtladı. Akşener, Cumhurbaşkanlığı seçiminin 28 Mayıs Pazar Günü yapılacak ikinci turundan, bu seçimin hayatiliğinden, mevcut ortamın acilen değişmesi gerektiğinden bahsetti. İYİ Parti lideri, iktidar kanadından, Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan itibar suikastı hakkında da konuşarak, durumun vahametinin altını çizdi.

 

 

Akşener’in aldığı sorular ve yanıtları şu şekilde:

 

 

‘MECLİS’İN TÜMÜYLE PARLAMENTER SİSTEME GEÇİLECEĞİNE İNANIYORUM’

 
HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi kadını koruyan, 6284 ile ilgili kanuna ilişkin bir girişimde bulunacaklar. Şimdi Meclis’te böyle bir yasa çıkarsa Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu olursa bu sistem nasıl işler?

“Tüm yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı’nda. Yürütme yetkisinin tamamı Cumhurbaşkanı’ndadır, bütün kararnameler ve yönetmeliklerle yönetebilir. Atama yetkilerinin tamamı Cumhurbaşkanı’nda. Bütçeyi Cumhurbaşkanı hazırlıyor. TBMM’ye sunuyor ama TBMM değiştirmede son söz hakkına sahip değil. Dış politikayı Cumhurbaşkanı belirleyici… Bu çok tuhaf bir yetki, diyorum ki; Cumhur İttifakı Meclis’i aldı, kanun vs. konuların zaten Meclis’in işlevi yok ama işlevli hale getirmenin yolu bu yetkilere sahip Cumhurbaşkanının seçildiği andan itibaren Meclis’in tümünün yan yana gelişiyle güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçileceğine inanıyorum. Çünkü bu, denge ve denetleme mekanizması Erdoğan’ın ve arkadaşlarının hiç işine yaramayacak.

AKP birinci parti olabilir ama tek başına kuramıyor. Koalisyonlarda büyük partiler, yan yana gelir ve ortak nokta bulur ve sonuçta bu iktidarı alır, Meclis’te aynı şekilde denetleme ve denge mekanizmasını oluştururlardı. Bu ucube sistemin getirdiği, pek çok enfekte olmuş alan var onlar gider. Bu kadınlarla ilgili mevzuda Sayın Kılıçdaroğlu seçildiği takdirde, onu Meclis’te iptal etmeleri mümkün olmaz. Sistem aksamaz ama büyük yetkilere sahip bir şahısla yol yürümeyi Sayın Erdoğan ve arkadaşları istemeyecektir.”

 

 

‘CUMHURBAŞKANININ YALAN SÖYLEMESİ, TUZAK KURMASI KABUL EDİLEMEZ’

 
Montaj meselesi ikinci turdan önce gündemi oldu. Bunun etkisi oldu mu, yaradı mı?

 

 

“Yaratmak mecburiyetinde oluyorsunuz. Ben 2018’de şöyle bir ün yumağına katıldım. Sayın Erdoğan’ın ağzından bugüne kadar bana ‘FETÖCÜ’ demedi. Ama bitmeyen bir senfoni şeklinde çevredekiler, montajla abu sabuk şekilde FETÖ’cü aşağı FETÖ’cü yukarı. Ben ne yaptım 2018’de? Ben ne yapacağımı anlatmak yerine en son Denizli’de avaz avaz bağırdım. Bir haksızlık hissediyorsunuz sonra ben onu gördüm ki bu bir yün yumağı…

Sürekli bir masadan olmayan HDP üzerinden ona bağlı olarak PKK üzerinden çekiçle vuruldu başımıza. HDP, Sayın Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğini ilan ettiler ve dediler ki; herhangi bir alışveriş yoktur, şartımız yoktur. Sadece bu sistemden kurtulmak için kendisine oy vereceğiz dediler. HDP’lilerin talebi olmamasına rağmen bu arkadaşların ısrarlı bir biçimde o masaya oturtmak için gayretleri oldu. Ben bu kadar stratejiden uzak, böyle bir şeyi Türkiye’de gördüm.

Dedim ki; Apo ile görüşülmeye gitti, yalanlanabildi mi? Hayır yalanlanmadı. Söylemeye çalıştığım şey şu; Millet İttifakı’nı desteklediğini iddia eden ve orayı tanzim etmeye meraklı, dün de Erdoğan’ı tanzim etmeye düşünüp sonra Sayın Erdoğan tarafından kapının önüne konulmuş bir tayfa var Türkiye’de. Çok konuşan, çok çizen… Bu sistemin Sayın Erdoğan’ın eline sürekli bir imkan tanıdığını söylüyorum HDP’ye rağmen. HDP masadan bir şey istemiyor. Durup dururken bir salvo yapıyor. Sonuç, montajların yapılmasının bir gerekçesini oluşturdular. Arkasından da montajlar yapıldı. O montajların etkilediği insanlarla sokakta karşılaşıyorsunuz ve acı geliyor insana.

Hepimize bir tuzak kuruluyor ama kaçamıyorsunuz. Tuzak olduğunu görüyorsunuz kaçamıyorsunuz. Her gittiğimiz yerde hem Mansur Bey uzun uzun konuştu. Bakın, bana hem PKK’lı deniliyor hem de faili meçhulcü. Akla zarar.

Bu bir Cumhurbaşkanının böyle işlere tevessül etmesi, böyle işlere karışması, böyle konuları göstermesi, yalan konuşması hepimizin namusumuzun, şerefimizin, güvenliğimizin korunmasından da yükümlü olan Cumhurbaşkanının bir yalan söylemesi, tuzak kurması, iftira atması kabul edilemez. Bu korkunç bir şey. Başka bir ülkede olsa mahkemelik olur.”

 

 

 

‘UYUŞTURUCU BİZDE ÜRETİLMEZDİ”

 
Göç demek sadece göç değil. Göç demek uyuşturucu, eli kanlı terör örgütleri, silah, illegalite, kadın satışı demek. Bu iktidar sadece eli kanlı terör örgütlerini Meclis’e sokmakla yetmedi. Cumhuriyet gazetesi de bir haber yaptı. El Nusra tugayları diye bir örgüt var. Bu eli kanlı terör örgütünün yöneticilerine vatandaşlık verilmiş. Bütün bunlar beka diye tutturan bir iktidar zamanında oluyor. Bu nasıl gözü karalık, neye bağlıyorsunuz? Bunla nasıl mücadele edeceksiniz?

“Mücadele işi kolay. Önemli olan bu seçimi kazanıp bu sistemi değiştirmek. Gerçekten kolay. Kararlılıktır esas olan. Kayırmacılığın ortadan kalkmasıdır. Hukukun üstünlüğüdür. Ben uyuşturucu konusunda çok hassastım. Uyuşturucunun en büyük özelliği bizde üretilmezdi. Ağırlıklı PKK üzerinden, Afganistan’dan gelir, bizden geçerdi. Birazı kalır hep. O zaman valileri toplayıp demiştim ki fiyat ucuzlarsa ihmal var. İhmal yoksa uyuşturucu çok pahalı olur. Buraya gelmiyor demektir. Şu anda bahsettiğim çocukların, o evlerin çocuklarının annelerinin anlattığını söyleyeyim size. Devlet okullarından bahsediyorum. Bıçak, alkol ve hap giriyor. Bütün bunlarla mücadele etmenin yolları var. Önce devlet gibi devlet olacaksınız. Devletin ciddiyetine sahip çıkacaksınız.”

 

 

‘BİR VATANDAŞ SALDIRSA BUNUN AZMETTİRİCİSİ ERDOĞAN’DIR’

 
Sahte videolarla ilgili Kılıçdaroğlu’nun bir cümlesi var. Sahte video üretene ‘sahtekar’ denilir. Siz?

“Doğrudur. Kılıçdaroğlu’nu izam eden yalan, kurgu bir video orada oynatıldı. Bir vatandaş buna inansa ve terör örgütüyle iltisaklı olarak görse ve bir saldırıda bulunsa bunun azmettiricisi sayın Erdoğan’dır. Kimse ne yaptığının farkında değil. Gayrı ciddiliğin getirdiği sonuç bunlardır. Sokakta insanların birbirine olan davranış biçimi değişti bu ülkede.”

 

 

‘ERKEKLER ARASINDA, CAMİ CEMAATİ ÜZERİNDE ETKİLİ OLMUŞ’

 
Bu montaj videosunun seçmende etki ettiğini düşünüyor musunuz? Peki Cumhurbaşkanı’nın montaj itirafının seçmende etki ettiğini düşünüyor musunuz?

“Kadınlarda yok ama cami cemaati üzerine olmuş. Onun yayılması lazım. Tabi süre çok az, ne kadar olacak. Kaç kanalda sayın Kılıçdaroğlu ve bizler görüş bildirebiliyoruz? Ben bu 10 günlük sürede iki televizyona çıkabiliyorum. Sayın Kılıçdaroğlu ve diğer arkadaşlar da benzeri. Dolayısıyla sürekli boca edilen bir sistemde işimiz zor. Erkekler arasında, cami cemaati üzerinde etkili olmuş. Kadınların tencere kaynatmakla, çocukların durumuyla ilgili ciğeri yanıyor. Dolayısıyla kadınlarda rastlamadım.”