Akşam meydanlarda korunan demokrasi mi?

Akşam meydanlarda korunan demokrasi mi?
4 Ağustos 2016 13:34

Ahmet Arif’in unutulmaz şiirlerinden birinin adıdır “Akşam erken iner mahpushaneye”. AKP kurmayları bu şiirden mi etkilendiler bilinmez “darbecikler akşam erken inip tek kişilik demokrasimizi götürmesin”diye,yandaş medyanın çığırtkanlığı ve selaler eşiliğinde kamunun bütün imkanlarıyla kalabalıkları meydanlara topluyor.

 

 

 

Yunus BÜLBÜL H&H YORUM

 
En son gezi direnişinde Kızılay meydanındaydım.Ankara Belediyesi insanlar Kızılay’a gelemesin diye metro seferlerini aksatmalı yapıyordu.Şimdi günlerden beri belediyenin otobüsleri dahil metro ücretsiz. Daha düne kadar gece 22.30’da biten seferler tüm gece boyunca devam ediyor.
Başta AKP’li Ankara B.Şehir belediyesi olmak üzere Beypazarın’dan Elmadağ’a kadar tüm AKP belediyeleri insanları Kızılay meydanına taşımak için seferberlik ilan etmişler. Metro istasyonundan yukarı doğru çıkıyorum.Yanımda bir anne kız daha yürüyor. Anne kızına “dün simit çaya kalmıştık bu gün erken geldik çorbayı içeriz, hızlan” sözlerinden bir şey anlamamıştım,sıkı aramalardan sonra girdiğim Kızılay meydanı bunu izaha yetti.
Belediye,Ptt,Devlet Tiyatroları uzun kuyruklar oluşturan insanlara kağıt bardaklar içine koydukları çorba ve ekmek dağıtıyor.Belli ki insanlar demokrasiye bekçilikten ziyada birkaç liralık çorba için meydanlara doluşuyor.Çorbasını içen yine belediyenin oluşturduğu adına ikram çadırı denen yere koşuyor orada da çay simit ne bulursa götürüyor. Beypazarı belediyesi bir kamyon maden suyunu alana indirmiş.Soğuk içilmesi lazım ama kim dinler soğuğu sıcağı beleş ya alan gidiyor.
Türk Telekom dev bir arazi kamyoneti önüne telefonlar dizmiş meydandakiler ücretsiz telefon görüşmeleri yapsın diye.Yardım dernekleri kamyonetler dolusu su getirmiş. Meydanın en görünür yerlerine Melih Gökçek’in yumruğunu sıkmış coşkun bir koşma yaparken çekilmiş heybetli resmi ışıklı panolara yerleştirilmiş. Tabii Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın resimleri de unutulmuş değil “milli irade” yazan bolca resim var.
Meydana getirilen devasa tırlar üzerindeki görüntü cihazları ile ana sahne üzerindeki görüntüler tüm alana veriliyor.
Sahnede çalan “dombıra” dan esinlenmiş Receeeppp Tayiiiip Erdoğaaan müziği ana müzik.Bu müzikle kutsanan öne çıkarılan Cumhurbaşkanı Erdoğan.Arada bir “Türkiye’m” türküsü çalında yoğun olarak ilahiler söyleniyor. İlahiye alışkın “yeni demokrasi severler” bu müziğim eşliğinde rüzgarda bir yaprak gibi huşu içinde sağa sola sallanıyorlar.
16 Temmuz akşamından beri Ankara Kızılay’da tekrarlan akşam olunca korumaya alınan demokrasi nöbet toplantıları klasik AKP mitinglerinin bir benzeri. Gelen vatandaşlarının büyük bir kısmı “eksiksiz gelinecek birim amirine tekmil verilecek” talimatını alan belediyelerin ve kamu kurumlarının çalışanları.Diğerleri de tabii ki çorbacılar,meraklılar. Dinsel müzik eşliğinde demokrasi korunur kollanır mı? Zaten onların derdi de o değil. “Gel” denilmiş gelinmiş.
Polisin biber gazına,polisin copuna,polisin tomasına karşı onca engelemeye rağmen gezi direnişine destek vermek için Kızılay meydanını dolduranlarla şimdi şu meydanı dolduranları karşılaştırın.
AKP’leşen devlet gezide “özgürlük barış demokrasi çağdaşlık laiklik” diyenlere olanca gücü saldırdı. Şimdi aynı devlet çay çorba ilahi müzik konserleri eşliğinde akşamları çalınabileceğini düşündüğü demokrasi için,vatandaşı yandaş Tv’ler ve Cami minarelerinden okunan selaler eşliğinde meydanlara topluyor.
Bu şekilde toplanan meydanlardan demokrasi çıkar mı? Niye çıksın ki ne meydanlara gelin diye halkı çağıranlar ne de meydandakiler demokrasiye inanmıyorlar.

 

 

Yunus BÜLBÜL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Partilerde ideoloji çöktü
Milli Eğitim Bakanı’nın sivil toplum kuruluşları olarak gösterdiği tarikat ve cemaatler
Salim Çoruk Mamak Belediye Başkan aday adayı oldu