AKP’liler 50+1’i referandum öncesi böyle savunmuştu: Toplumsal uzlaşmayı güçlendirir

AKP’liler 50+1’i referandum öncesi böyle savunmuştu: Toplumsal uzlaşmayı güçlendirir
18 Kasım 2021 08:59

AKP’li Cemil Çiçek’in, cumhurbaşkanı seçilmek için gereken yüzde 50+1 oy alma şartıyla ilgili “Bu doğru olmadı. Bugün sıkıntı yarattı, yarın da yaratır” sözleri gündem oldu. Oysa iktidar, bu konudaki Anayasa değişikliğini 9-20 Ocak 2017 tarihlerinde TBMM’de görüşürken, tam tersini savunmuştu. Ve 340 kabul oyu vermişti.

 

 

Sözcü’den Emin Özgönül’ün haberine göre Teklifi savunan halen TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı olan dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Yeni sistem toplumsal uzlaşmayı güçlendirir.

Adayların Cumhurbaşkanı seçilebilmesi için toplumun en az yüzde 50.01’i kadar oy alma ihtiyacı radikal söylemleri bir tarafa bırakmasını, sadece kendi temsil ettiği siyasal akımın değil, başka siyasal akımları destekleyenlerin de oy verebileceği bir dili, üslubu, yaklaşımı ortaya koymasını gerektirecek. Bu da herkesi daha ziyade merkeze çekecek ve toplumsal uzlaşmayı sağlayacaktır” demişti.

 

 

“AKP’NİN OYU YETMEZ”

 

 

O dönem Milli Eğitim Bakanı olan bugünün AKP Grup Başkanı İsmet Yılmaz ise şu açıklamayı yapmıştı:

“Bu düzenleme demokrasiyi güçlendirmektedir. Biz 2002’de yüzde 34 oyla yönetme hakkı aldık. Bundan sonra ülkeyi yönetebilmek için en az yüzde 50 artı 1 almak gerekir. Bu da uzlaşma demektir. Ak Partinin oyu tek başına Cumhurbaşkanı seçmeye yetmez, mutlaka ya MHP ya CHP uyum gösterecek, onların değerlerini de kabul edecek birilerini bulmak lazım.”

Dönemin Anayasa Komisyonu Başkanı AKP’li Burhan Kuzu da değişikliği şöyle savunmuştu: “Böylece Türkiye’de uç olmayan insanlar kazanır.”

 

 

BAYKAL BU TEPKİYİ GÖSTERMİŞTİ:

 

 

Teklif ele alınırken en sert tepkiyi CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal vermişti. Ve “Teklif geçerse Türkiye çok büyük sıkıntılarla karşılaşır. TBMM’nin temeli ve onun arkasındaki milletin hakları tek bir kişiye emanet edilir. Dolmabahçe Sarayı’ndan egemenliği Ankara’ya, getirdik, siz Meclisteki egemenliği götürüp Beştepe’deki saraya emanet ediyorsunuz” demişti.