‘Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatı durdurulsun, sözleşmesi feshedilsin’

‘Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatı durdurulsun, sözleşmesi feshedilsin’
14 Kasım 2022 09:04

İklim Adaleti Koalisyonu, Mersin Nükleer Karşıtı Platformun ve Ekoloji Birliği’nden çevreciler, 8 yıl aradan sonra yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santral kapısına dayandı. Kapıda yapılan açıklamada, AKP iktidarının projeyi siyasi bir şov haline getirerek, 2023’te bir reaktörün açılışına yetiştirilmeye çalıştığı belirtilerek, “Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatı durdurulsun, sözleşmesi feshedilsin” denildi.

 

 

Fotoğraf: Ekoloji Birliği Twitter

 

Sözcü’den Ali Ekber Şen’in haberine göre Türkiye’nin birçok kentinden gelen çevreciler 8 yıl aradan sonra Mersin’de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin kapısına kadar dayandı. Çevreciler, jandarmanın yoğun önlem aldığı eylemde Akkuyu kapısına 8 yıl sonra giderek projeye yönelik tepkilerini dile getirdiler. Yapılan açıklamada ise AKP iktidarının projeyi siyasi bir şov haline getirdiği ve 2023’te bir reaktörün açılışına yetiştirilmeye çalışıldığı belirtildi.

Çevreciler, “Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşaatı durdurulsun, sözleşmesi feshedilsin” çağrısında bulundu.

İklim Adaleti Koalisyonu, DAÇE ve Ekoloji Birliği’nin düzenlediği Çukurova Kervanının Hatay’dan sonra ikinci etabı Mersin oldu. Çukurova Kervanına Mersin Nükleer Karşıtı Platformun da katılması ile etkinlikler birlikte düzenlendi Çevreciler, önce Mersin merkezde “Akkuyu Nükleer Güç Santralı İnşaatı Durdurulsun, Sözleşmesi Feshedilsin” ve “Ekolojik Dengeyi Koru!” konulu basın açıklaması yapıldı. Nükleer karşıtı sloganların atıldığı eylemde projenin durdurulması istendi.

 

“AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNŞAATI DURDURULSUN, SÖZLEŞMESİ FESHEDİLSİN”

 

 

Çevreci kuruluşlarca hazırlanan ortak basın açıklamasını Mersin Nükleer Karşıtı Dönem Sözcüsü Osman Koçak yaptı. Akkuyu santralinin üreteceği elektrik enerjisi miktarının yarısına, 15 yıl boyunca bir devlet şirketi olan EÜAŞ tarafından 12,35 ABD cent/kwH gibi çok yüksek bir fiyatla alım garantisi verildiğini belirten Koçak, “Bunun anlamı, hammadde maliyeti sıfır olan rüzgâr ve güneşten daha ucuza elektrik üretmek yerine, elektriği pahalıya mal etmek ve halkı enerji yoksulluğuna iten fahiş elektrik faturalarının daha da zamlanmasıdır.

Stratejik açıdan Türkiye, enerji sektöründe doğalgaz, kömür ve petrol ithalatında Rusya’ya bağımlı hale gelmiştir. Nükleer enerjinin Rusya denetiminde üretilmesi, bu ülkeye bağımlılığı iyice artıracaktır. Zira santralin sahibi bir Rus devlet şirketi olan Rosatom, ana yapımcı da başka bir Rus şirketidir. İnşaat arazisi Rus şirkete bedelsiz verilmiş, vergi muafiyetleri sağlanmış, daha da vahimi atıklar, Rus şirketin sorumluluğundan çıkarılmış ve on binlerce yıl radyoaktivitesini koruyacak olan bu atıkların toprağa ve yeraltı sularına karışmadan nasıl bertaraf edileceği meselesi Türkiye’ye bırakılmıştır. Üstelik bugün halen nükleer enerji santrallerinin atıklarının tam olarak bertaraf edildiği bir yöntem mevcut değildir” dedi.