Adnan Keskin’in açıklaması ve Sarıgül kararı

Adnan Keskin’in açıklaması ve Sarıgül kararı
22 Eylül 2013 17:30

CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin’in bu sabah İzmir’de Sarıgül ile ilgili yaptığı açıklama, Hükümete yakın Star da dahil olmak üzere, hemen gazetelerin sürmanşetine düştü.

Safile USUL H&H YORUM

Keskin’in, “Sarıgül önümüzdeki günlerde CHP’ye kaydolacaktır” sözüydü heyecanı yaratan.

 

Ben ise, Keskin’in açıklamasına karşı ihtiyatlı bir iç tepki vermekle beraber, yine de klavyem bu konuya kaydı otomatikman.

 

İhtiyatlı tepkimin sebebi ise, şu…

 

Gördüğüm kadarıyla Sarıgül olayı şu şekilde cereyan ediyor…

 

Parti Meclisi’ndeki çok sayıda üye Sarıgül’ün CHP İstanbul adayı olması konusunda çıkan tüm haberleri tüyleri diken diken izliyor.

 

Sarıgül’ün hakikaten CHP’nin İstanbul adayı olacağı tahayyülü onları çok tedirgin ediyor ama bu konuda toplantılarda veya Genel Başkan’a karşı açık bir ifadede bulunmuyorlar.

 

Çünkü Kılıçdaroğlu’nun tam olarak ne düşündüğünü bilmemekle beraber, Adnan Keskin ve Oğuz Kaan Salıcı gibi gibi partinin dar merkezinde ağırlığı olan isimlerin Sarıgül’ü çok istediğini ve bu isteğin Kılıçdaroğlu ile tam ters bir istikamette olmayacağını düşünüyorlar.

 

Dolayısıyla hal-i hazırda bu konuda daha beklemeyi ve tepki belirtmek için bu konunun tam şekil almasını bekliyorlar.

 

Çünkü kamuoyunda, Sarıgül’ün aslında CHP’nin İstanbul adayı olup, kazanamama halinde kendini yok etmeyi kabul etmeyeceği, bu nedenle aday olacak söylentilerinden hoşnut olsa bile işi gerçekten aday olma noktasına getirmeyeceğini, bir bahane bulacağını kanaati de hakim ve hal böyleyken, Sarıgül’ün aday olacağı kesinleşmeden Genel Başkan’la ters düşmeye yanaşmıyorlar.

 

Ancak, sanırım ki, Sarıgül CHP’ye üye olursa (ki, üye olması da tek başına İstanbul adayı olacağını göstermez zira üye olur sonra bir başka gerekçe ile aday olmaz mesela) Sarıgül’e karşıt CHP cephesinde hareketlilik başlar ve PM’de Sarıgül hakkında bir adaylık tartışması, adaylığını onaylama gibi bir gündem maddesi oluştuğunda tepkilerini daha açık olarak ifade ederler.

 

Öte yandan, Adnan Keskin’in yine, bu sabah İzmir’de yaptığı açıklamada yer alan, “Bu arkadaşımızın (Sarıgül’ün) CHP’ye gelip partimizin mensubu olmasını arzuluyorduk, bu konuda devamlı temaslarımız da oldu” şeklindeki ifadesi  bu arzunun ve bu yöndeki çabaların Kılıçdaroğlu’ya rağmen şekillenmiş olamayacağını da düşündürüyor.

 

Yakında zaten sonucu göreceğiz ve sonuca dair de üzerinde durmak istediğim bir husus var…

 

Kanımca sonuç ne olursa olsun ve İstanbul’da kim aday gösterilirse gösterilsin, herkes gösterilen adayın kazanmasına angaje olmalı.

 

Bu sadece İstanbul’da değil, her yerde böyle olmalı.

 

Çünkü parti kurumsallığı çok önemli bir husus, ki, bir siyasi partinin kurumsallığı aynı zamanda ilerdeki sorunların çözümünün de garantisidir.

 

Yani, CHP kurumsal davranmayı başardığı ölçüde ilerde partinin temellerine yönelen her türlü tehlikeyi de bölünmeden atlatmayı başarabilecektir.

 

“MUHALEFET BU KONUDA DAHA BAŞARILI” DERKEN

 

Erdoğan önceki gün yaptığı bir konuşmada şöyle dedi…

 

“Biz muhalefet partilerinin şu anda kamuoyu araştırmalarında başarılı olduğu yerde bunlar niye başarılı yahu diye soruşturduğumuzda, aldığımız cevap ne biliyor musunuz arkadaşlar? Diyorlar ki halkla iletişimleri çok iyi. Ziyaret ediyor, geziyor, gezdiriyor, şöyle yapıyor, böyle yapıyor filan. Bundan dolayı seviliyorlar. Yahu bunlar çok yoğun değil ama buna rağmen neden sorusuna işte bu cevabı alıyoruz. Peki benim kardeşlerim, AK Partili belediye başkanı kardeşlerim bunu yapamaz mı yahu?”

 

Erdoğan’ın burda kastettiğinin CHP’nin belediyeleri kazandığı yerler olduğu ve kendi teşkilatını buna karşı motive etmeye çalıştığı belli.

 

Ancak yaygın olarak hep, “AKP’li belediyeler iyi çalışıyor” denilirken, Erdoğan’ın böyle söylemesi ilginç ve, en azından benim açımdan, daha iyi anlaşılmaya muhtaç.

 

Şu anda ama şu kadarını çıkarabiliyorum ki…

 

Mesela, Kuzey Ege’deki CHP belediyeleri oldukça sevgi dolu.

 

Sevecen, yumuşak ve halka yakın.

 

Mesela Altınoluk’un CHP’li belediyesi  Türkan Saylan merkezini  mevlid, nişan, bayram toplantıları vs. gibi ihtiyaçlar için halka açmış.

 

Son derece sevecen bir üslup gördüm Kuzey Ege’de birçok yerde.

 

Ki, buraların halkı da oldukça muhafazakardır ve manevi yaşamına, aile yaşamına vs. önem verir.

 

Ve, bu CHP Kuzey Ege modeli Türkiye’ye de açılması gereken bir model.

 

Erdoğan İzmir’i de kastediyor olabilir ama İzmir’i hiç bilmiyorum.


Yazarın Son Yazıları:
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz