Yeni Asır yazarı Selamettin Bayındır, CHP’nin 2 numarası Adnan Keskin için, ‘Türk siyasetini de Türk insan dokusunu da iyi bilir. Daha önemlisi örgütlenme konusunda uzmandır, örgütün başına getirilmesi tam isabettir’ ifadelerini kullandı.

Son günlerin popüler ismi, CHP’nin 2 numarası Adnan Keskin gençlik arkadaşımız. Denizli’de sol mücadeleyi başlatan jenerasyonun içinde buluşup kaynaşmıştık. Trionun üçüncü ayağında Sevinç Alptekin vardı. Sonraki yıllarda Sevinç TİP’i, biz CHP’yi seçtik. Adnan’ın il başkanlığı döneminde ben gençlik kollarını yönettim. Biz çabuk yorulduk, o siyasette kaldı. Sokrates’in ünlü “Siyaset pislik diye siyasete girmezseniz, pislik sizi yönetir” özdeyişini günlerce kulağımıza üfleyerek geri döndürmeye çalıştı ama biz erkenden siyasetle vedalaştık. Adnan politikanın kurdu oldu, yükseklere tırmandı, grup başkanı, bakan, CHP genel sekreteri oldu. Baykal’a rest çekince geri plana çekildi. Kılıçdaroğlu O’nu yeniden bulup çıkarmakla ve A takımına alıp parti örgütünü teslim etmekle iyi yaptı. Çünkü Adnan Keskin Türk siyasetini de Türk insan dokusunu da iyi bilir. Daha önemlisi örgütlenme konusunda uzmandır, örgütün başına getirilmesi tam isabettir.

KAVGAYA SON

Yeni CHP’nin yeni 2 numarasıyla telefonda yarenlik ettik, kutladık. Adnan pratik zekasıyla dar alanda çok güzel espriler yapabilen bir arkadaşımız. Gırgır, şamatadan sonra ciddi laflara geçtik. Başarılı olmak zorunda olduğunu karşılıklı olarak vurguladık. Önceliği, örgütlenme modelinde ciddi değişiklikler yapmak. “Sosyal demokrat bir parti olarak en ücra yerleşim alanlarına kadar kök salmamız gerek. Medyası, televizyonu ve işadamı olmayan bir sol partide kullanılacak en güçlü malzeme insan unsuru” diyor. Parti içi iktidar kavgalara mutlaka son verecek. Kimseyi dışlamadan, eskisiyle yenisiyle örgütleri güçlendirip ayağa kaldırmak, örgütün üzerindeki miskinliği dağıtmak istiyor. Kırgınlıkların, küskünlüklerin hortlamasına izin vermeyecek. “Sevgi meşalesi yakacak.”

SİVİL BAŞKALDIRI

Sürekli arazide ve alanlarda olmayı hedefliyor. “Sivil başkaldırıya ihtiyaç var. CHP olarak mazeret üretme hakkımız bitmiştir” diyor. Daha önce başka yayın organlarında da çıkan “Türkiye içte ve dışta devasa sorunlarla karşı karşıya. Dışta sorunsuz komşumuz kalmadı. İçte demokrasi, insan hakları, yargı cinayetleri ve işsizlik sorunlarımız var. Gelir dağılımındaki uçurum korkunç” sözlerini tekrarlıyor. CHP’nin tarihi mirası, tecrübeli kadroları, sosyal demokrat ideolojisi ve temel hedefleriyle toplumun ihtiyaç duyduğu çözümleri üretecek konuma sahip olduğunu belirtiyor ve şu şekilde özetlenebilecek mesajları sıralıyor:

EN ONURLU GÖREV

“Cumhuriyetin temelindeki ideolojik ve felsefi tercihlerin ayakta kalmasını sağlayacak çalışmalara ihtiyacımız var. Demokrasinin, insan haklarının, özgürlüğün, barışın egemen olmasını sağlayacak çalışmalar sürdüreceğiz. CHP olarak bugüne, sandık modeline yönelik bir örgütlenmemiz var. Ben mahalle bazı bir yana, sokak bazına indirgenen bir çalışmayı devreye sokmaya çalışacağım. Ve tabii sivil toplum kuruluşlarıyla, sendikalarla daha sıkı bir dirsek teması sağlayacağız.” Sevgili dostum, geçmişteki görevlendirmeleri sırasında bu kadar sevinmemiş, mutlu olmamıştı. Yeni görevini yaşamının en onurlu madalyası olarak niteliyor. Çok coşkulu ve hırslı. “İnşallah bu görevi veren Genel Başkanıma, milletime ve partime mahcup olmam” diye dua ediyor. Biz de inşallah diyoruz.