‘Adayı belirlemiyor olsa da kimin aday olamayacağını Akşener’den öğreneceğiz’

‘Adayı belirlemiyor olsa da kimin aday olamayacağını Akşener’den öğreneceğiz’
25 Mayıs 2022 09:20

İyi Parti kurucular kurulu üyesi, emekli mülki idare amiri Bilal Karaca, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Maltepe’de gerçekleştirdiği “Milletin Sesi” mitinginin “cumhurbaşkanlığına adaylığının bir itirafı” şeklinde değerlendirilmesi hakkında konuştu; “Kılıçdaroğlu masayı ikna ederek aday olabilir mi? Olabilir. Seçmenin ‘Erdoğan karşıtlığını’ seçimi kazanmak için yeterli görebilir” dedi.

 

Fotoğraf: © AFP 2022 / ADEM ALTAN

 

İyi Parti lideri Meral Akşener’in “başbakanlığa adaylık” açıklaması üzerinde duran Karaca, “Adayın kim olacağının kararını da prensip olarak Kılıçdaroğlu’na bırakmıştır. Ancak bu karar Kılıçdaroğlu’na ‘sınırsız ve sorumsuz’ bir yetki verildiği anlamına gelmez. Adayı belirlemiyor olsa da kimin aday olamayacağını Akşener’den öğreneceğiz” diye konuştu.

Korkusuz yazarı Ahmet Takan’a konuşan Bilal Karaca, CHP’nin Maltepe’deki “Milletin Sesi” mitinginden sonra olup bitenlere İyi Parti tabanının nasıl baktığını ve süreci şöyle değerlendirdi:

 

 

Özellikle Millet İttifakı’nın CHP kanadı, Kılıçdaroğlu’nun son çıkışlarını da dikkate alarak, adaylığını resmen ilan ettiğini düşünüyor. Ancak bunun bir ‘temenni’nin ifadesi mi, yoksa verilere dayalı bir ‘tespit’ mi olduğu şüphelidir. Çünkü bir taraftan üç farklı siyasi damardan beslenen 6 ayrı siyasi partiyi bir ittifak yapmak üzere masaya oturturken, diğer yandan henüz masada kararlaştırılmamış bir Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etmek Kılıçdaroğlu’nun politik tarzına tamamen aykırı bir durumdur. Kılıçdaroğlu, gerek siyasi nezaketi, gerekse kişisel ihtirastan uzak, sonuç odaklı politik tavrıyla bu güne kadar ayakta tutmayı başardığı masayı, amiyane tabirle ‘gaza gelip’, kendi eliyle dağıtmayacak kadar tecrübeli bir siyaset adamıdır.

 

 

Bu yüzden Kılıçdaroğlu’nun söylem ve tavırlarını CHP Genel Başkanlığını bir tık daha güçlendirerek ‘güven veren lider’ olma yolunda bir yürüyüş olarak değerlendirmek daha makul bir yaklaşım olacaktır. Bununla birlikte politik dilini bireyselleştirmesinin bir ‘irade beyanı’ olduğu gerçeğini de göz ardı edemeyiz. Yani Cumhurbaşkanı adayı olmak istediğini ve ittifak bileşenleri adaylığını onaylarsa Cumhurbaşkanı adayı olmaktan kaçınmayacağını deklare etmektedir.

 

 

“Adayı belirlemiyor olsa da kimin aday olamayacağını Akşener’den öğreneceğiz”

 
Millet İttifakı’nın iki taşıyıcı kolonundan biri olan Meral Akşener, Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını birçok kez beyan ederek kendisini bu tartışmaların dışında tutmuştur. Dolayısıyla adayın kim olacağının kararını da prensip olarak Kılıçdaroğlu’na bırakmıştır. Ancak bu karar Kılıçdaroğlu’na ‘sınırsız ve sorumsuz’ bir yetki verildiği anlamına gelmez. Türkiye’nin geleceğinin söz konusu olduğu bir meselede Akşener’in tabir yerindeyse ‘tribünde oturmasını’ kimse bekleyemez. Adayı belirlemiyor olsa da kimin aday olamayacağını Akşener’den öğreneceğiz.

 

“Akşener kazanması riskli bir adayın Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı yapılmasına rıza göstermeyecektir”

 
Bu bağlamda Akşener, kazanacak adayla seçime gidileceği ve Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanının Millet İttifakı’nın adayının olacağını sık sık vurgulamaktadır. En son yaptığı, ‘Bu ülkenin pazarlıksız, hakedilmiş Başbakanı olacağım’ açıklaması ise; ‘Al Cumhurbaşkanlığını, ver Başbakanlığı’ şeklinde bir pazarlığa girmeyeceğinin açıkça ilanıdır. Bu açıklamanın Kılıçdaroğlu’nun İstanbul mitingi sonrası yapılan yorumların üzerine gelmesi de oldukça manidardır. Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde, sırf Başbakan olmak için tavizkar davranmayacağını aksine, bu konuda belirleyici olacağını, Cumhurbaşkanlığı seçimini politik pazarlıklarla riske etmeyeceğini, seçimden birinci parti olarak çıkarak Başbakanlığı 6’lı Masa’nın lütfu ve himmeti ile değil, bileğinin hakkıyla, milletten alacağı oylarla kazanacağını ifade etmiştir. Bu aynı zamanda Başbakanlık karşılığında yeni ittifak ve işbirliği tekliflerinin de reddi anlamına gelmektedir.

Dolayısıyla Meral Akşener kazanması riskli bir adayın Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı yapılmasına rıza göstermeyecektir. Kanaatimce, bu mesaj 6’lı Masa’nın diğer bileşenlerinin de seçim öncesi makamlar üzerinden pazarlık yapma ihtimallerini de ortadan kaldırmıştır.