Acaba tevafuk mu?

Acaba tevafuk mu?
21 Eylül 2021 13:20

Yok, yok başlığı ciddiye almayın. Tevafuk başlıklı siyaset yazısı olmaz zira.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

Fotoğraf: AFP

 

Ama….

 

Eğer 26 Eylül’deki Almanya seçimlerini Armin Laschet alırsa…

 

 

2023 seçimlerini de Millet İttifakı alırsa, ben vallahi tevafuk başlıklı bir siyaset yazısı yazarım.

 

 

Şimdiden söyleyeyim.

 

 

Şimdi….

Armin Laschet Alman Hristiyan Demokrat Partisi’nin Merkel’den boşalan koltuğa oturan başkanı ve bu Pazar, 26 Eylül’deki federal (tüm ülkeyi kapsayan seçim) seçimlerde Hristiyan Demokratlar’ın başbakan adayı.

 

 

Diyeceksiniz ki…

 

 

Alman Hristiyan Demokratları Türkiye karşıtı, bize ne faydası olabilir bu adamın.

 

 

Ben de derim ki…

 

 

Türkiye’nin AB olayını 1990 ortalarından beri en yakından takip eden belki birkaç kişiden biri olarak bu uzun yıllarda gördüğüm şeylerden biri de şuydu…

 

 

Bazen size karşı gibi görünenlerden, size yakın görünenlere göre çok daha fazla fayda görüyorsunuz.

 

 

Mesela, yine Alman Hristiyan Demokratlar’dan Günther Verheugen böyle biriydi.

 

 

Başlarda Türkiye’ye çok karşıydı.

 

 

“Ne işi var bunların AB’de” şeklinde bir tutumu vardı.

 

 

Ancak sonraki yıllarda tam bir Türkiye dostu oldu.

 

 

Ve, bunun sebebini bana şöyle anlatmıştı…

 

 

“İlk başlarda Ecevit bana çok antipatik geliyordu. Mesut Yılmaz da. Görüşmeler sürecinde ama Ecevit’in çok kaliteli bir insan olduğunu gördüm. Mesut Yılmaz’ın da. Başlarda ayrıca, ben Türk Hükümeti’nin (o zaman 57. Hükümet vardı Ecevit ve Mesut Yılmaz’lı) demokrasi reformu yapabileceğine zerre inanmıyordum. Fakat bunlar birkaç yılda öyle reformlar yaptılar ki, sonunda artık onlara sempati duyan biri haline geldim. Tüm Avrupa komisyonu Türkiye masası da aynı sempatiyi duyar hale geldi ve komisyonun bir üyesi olan Martin Harvey, Türkiye sessiz devrim yaptı dedi.” (bu arada bu hükümet sessiz devrim yaptık diyor ya, onu çaldılar 57. Hükümetten, o kavram 57. Hükümet için kullanıldı, onlar çaldılar)

 

 

Onu diyordum…

 

 

Bazen başta size karşı olanlar zamanla sizin dostunuz haline gelebilir.

 

 

Şimdi, bu Alman Hristiyan Demokratlar’ın Merkel sonrası başbakan adayı olan Armin Laschet ise, zaten Türkiye’ye sempati duyan bir adam.

 

 

Nitekim AA muhabirine dün verdiği demeçte şöyle diyor…

 

 

“İktidara geldiğimizde Türkiye-Almanya ilişkilerini iyileştireceğim….. Ayrıca da, Türk göçmen biyografisine sahip olanların büyük potansiyeli var, bunu Alman toplumunu da görmesini hedefliyorum”

 

 

Laschet düşündüğünü söylüyor, ki, Almanlar düşündüğünü söyler genelde.

 

 

En azından, öyle düşünmüyorsa, onu söylemez, susar.

 

 

Bir de…

 

 

Ben yıllardan beri şunu aralıklarla hep yazdım…

 

 

Bu siyasi iktidar Avrupa’ya Türkiye Cumhuriyeti’nin temel özelliklerinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi.

 

 

Türkiye AB’ye birgün laikliği özümsemiş bir kale olarak girecek ve AB siyasetine özgün katkısı da bu olacak.

 

 

Ve, bir de, şimdi 2023’de Millet İttifakı seçimleri alırsa, Almanya’nın bu tablosu ile mesela dövizin nasıl düşeceğini hep birlikte göreceğiz.

 

 

Çok güzel nefes alacağız.

 

 

Çiçekler açacak.

 

 

Bizim toprağımızın çiçeği zaten boldur da….

 

 

Bu toplumsal yaşama da sirayet edecek çok fena.

 

 

ŞAHİN MENGÜ

 

 

Allah rahmet eylesin. Ani bir şekilde ölümüne hem şaşırdım hem üzüldüm. İlginç bir ölüm; sehpaya çarparak, düşüyor, burnu kırılıyor, farkında olmuyor burnunun kırıldığının, ertesi sabah anlaşılıyor hastanede ancak birden ölüyor, ilginç derken komplo filan değil, sakın yanlış anlaşılmasın, ölüm şekli atipik ve doktorları bir açıklama yapsa da, ölümün ne şekilde meydana geldiğini anlasak, yani o sürede ne olmuş olabilir, hekimler tahlillerde vs. ölüm öncesi bir durum tespit etmemişken aniden ölüm nasıl gerçekleşti

 

Safile USUL Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor