ABD'nin Putin ile Savaşı

ABD'nin Putin ile Savaşı
23 Ocak 2012 12:39

Yeniçağ yazarı Haydar Çakmak Rusya’daki son seçimleri ve ABD – Rusya ilişkilerinin nereye gittiğini analiz etti..

Yeniçağ yazarı Haydar Çakmak Rusya’daki son seçimleri ve ABD – Rusya ilişkilerinin nereye gittiğini analiz etti..

 

İşte o yazı:

 

ABD’nin Putin ile savaşı

4 Aralık 2011 tarihinde Rusya Federasyonun da parlamento seçimleri yapıldı. Seçimin sürprizi olmadı, beklendiği gibi Putin’in desteklediği “Birleşik Rusya Partisi”  450 milletvekilinin 238’ini ve kullanılan oyların % 49.5’ni alarak tek başına hükümet olma hakkını kazandı. Putin’in partisinden daha büyük bir başarı bekleniyordu ama bu gerçekleşmedi. Başkan Medvedev’in desteklediği “Adil Rusya Partisi”  % 13.3 ile 64 milletvekili, Komünist Partisi % 19.6 ile 92 milletvekili, aşırı milliyetçi parti  “Liberal Demokrat Parti”  % 11.6 ile 56 milletvekili çıkartmışlardır. Seçimlerden sonra Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilat (AGİT) başta olmak üzere birçok uluslararası ve ulusal sivil toplum örgütleri Aralık seçimlerinin adil olmadığı ve hile yapıldığını, dolayısıyla seçimlerin iptal edilmesi gerektiğini söylemişlerdir. Ancak bu protesto kritiklere gözünü kapatıp kulağını yuman Putin, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un bizzat Putin’i hedef alarak seçimlerin hileli olduğunu ve yenilenmesi gerektiği düşüncesini uluslararası kamuoyu ile paylaşması canını sıkmıştır. Putin bu davranışın dostça olmadığını, Amerika Birleşik Devletlerinin Rusya Federasyonu’nun iç işlerine karıştığını belirterek Amerikan sivil toplum örgütlerinin Rusya’da muhalefeti kışkırttığını belirtmiştir. Özellikle Türkiye ve Rusya dahil olmak üzere dünya’nın birçok ülkesinde faaliyet gösteren Amerikan “Ulusal Demokrasi Vakfı”nın

(National Endowment Democracy – NED) çalışmalarını yermiştir.

Rusya muhalefeti sokağa dökülerek hep bir ağızdan  “Putinsiz Rusya”  sloganı atmaktadırlar. Putin her ne kadar Amerikalıları suçlasa da on iki yıllık iktidarı büyük hoşnutsuzluk yaratmıştır. Rus milliyetçileri, dindarlar ve yoksulların oylarını küçük maddi yardımlarla alan Putin, rakipleri tarafından dürüst olmamakla ve oyu kurallara göre değil devletin imkanlarını kullanarak  aldığını iddia etmektedirler. Eski Başbakan Mikhail Kassianov ile eski Maliye Bakanı Alexei Koudrine gibi bir dönem yakın çalışma arkadaşları, Boris Yeltsin’in sağ kolu M. Nemtsov ve yakın çalışma arkadaşı M. Vladimir Ryzkhov gibi isimler de muhalefeti desteklemektedir. Rusya’da Sovyet ve yeni dönemin önemli aydınları, önemli gazeteciler ve sanat dünyasının ünlüleri de muhalefetin yanında yer almaktadır. Hiç şüphe yok ki Amerikalıların desteği vardır ama potansiyel bir muhalefet yoksa Amerikalıların çalışması ve muhalefeti bir netice vermez. Putin uzun iktidarı süresinde yeteri kadar mağdur yaratacak bir yönetici profiline sahiptir. Ayrıca takip ettiği sert dış politika sonucunda Rusya’ya uluslararası sempati azalmış ve Rusya’yı petrol ve gaz satıp paraları yiyen bir ülke konumuna getirmiştir, yani bir başka deyişle modern bir Suudi Arabistan yaratmıştır.

Amerikalıların Putin’den rahatsız olmalarının birçok nedeni vardır. Bunlardan en önemlileri 1- Çin ve İran ile yakın ilişkisi ve desteği. 2- Kafkaslar, Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve hatta Latin Amerika’da ABD’nin çıkarlarına aykırı davranmak ve Amerikan karşıtı rejim ve ülkeleri desteklemek. 3-Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi daimi üyesi olması nedeniyle veto hakkını Amerikalıların aleyhine kullanma eğilimi ve her defasında pazarlık yaparak sorunu zorlaştırması gibi Amerikalıların hoşuna gitmeyen davranışlarda bulunmaktadır. Müttefiki Çin’den Putin’e doğrudan resmi bir destek gelmese de, Çin’de günlük İngilizce yayınlanan Global Times gazetesinde konuyla ilgili çıkan başyazıda Amerikalıları uyarmakta ve Rusya’nın ulusal sembolü olan Ayı’yı kastederek  “Ayı batılı melodi eşliğinde dans etmez” diyerek Rusların Putin’e sahip çıkacağını belirtmektedir. Zaman içinde Putin’in sonunu göreceğiz ama Rusya’da İngilizce yayınlanan Moscow Times gazetesi ise bu seçim Putin’in son seçimi olacaktır diyerek, başkanlık seçimini kazanamayacağını yazmaktadır. Amerikalılar Putin’i gerçekten gözden mi çıkarttılar yoksa gözdağı vererek bazı konularda ikna etmek için pazarlık gücünü mü artırma niyetindeler henüz bilmiyoruz. Ama şunu belirtmek gerekir ki Rusya’da oluşan Putin karşıtlığı sertleşmiş ve artmıştır. Putin arzu ettiği gibi uzun yıllar başta kalamayacak gibi gözükmektedir, tekrar seçilse bile eskiden olduğu gibi içte ve dışta rahat çalışamayacaktır.