4+4+4'de "susma" eylemi!

4+4+4'de "susma" eylemi!
7 Mart 2012 13:51

12 saat kesintisiz konuşma eylemine sahne olan Milli Eğitim Komisyonu toplantısında bu kez de 1 dakika susma eylemi yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve teklifi getiren milletvekillerinin komisyon toplantısına katılmamasını eleştiren CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, bunu protesto etmek için bir dakika sustu.

-CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, teklifi “28 Şubat sendromu” diye eleştirirken CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Birileri dayatma yaptı ‘bin yıl sürecek’ dedi, 15 yıl sürdü. Siz de sanıyorsunuz ki bin yıl sürecek ama öyle değil. Bundan vazgeçilmeli” dedi.

-AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, kimsenin çocuklarını bu okullara imam olsun diye göndermediğini, imam hatiplerde okuyan öğrencilerin de yüzde onluk diliminin imam olduğunu belirterek, “İmam hatiplerin meslek okulları olduğu savı doğru değildir. Realite ile de örtüşmüyor” dedi. Atalay imam hatip okullarının bugün ile burayı birleştiren okullar olduğunu söyledi.

ANKARA (ANKA) – 12 saat kesintisiz konuşma eylemine sahne olan Milli Eğitim Komisyonu toplantısında bu kez de 1 dakika susma eylemi yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve teklifi getiren milletvekillerinin komisyon toplantısına katılmamasını eleştiren CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, bunu protesto etmek için bir dakika sustu.
Milli Eğitim, Gençlik, Kültür ve Spor Komisyonunda zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartarak kesintisiz eğitime son veren 4+4+4 yeni eğitim modeli teklifinin görüşmeleri sürüyor.
2’inci madde üzerinde konuşmalara devam edilen komisyonda ilk sözü CHP Sinop Milletvekili Engin Altay aldı. Teklifin ilk getirilen şeklinde BDDK ile ilgili bir maddenin olduğunu hatırlatan Altay, “Tam bir torba kanundu. Bu kadar lakayt bakılıyorsa bu teklif sahiplerinin eğitimden bir şey anlamadıklarının işaretidir, TBMM’ye de saygısızlıktır” dedi. Getirilen teklifin 28 Şubat sendromunun ürünü olduğunu ileri süren Altay, ancak bunun yanlış bir bakış olduğunu ifade ederek, “28 Şubat 8 yıl kesintisiz eğitimi, MGK’nın tavsiye kararı ürünü değildir. Bu konuda kendinizi aldatmayın. Bir talebin yetkisiz ve hadsiz organdan gelmesi o talebin meşru olmadığı anlamına gelmez” dedi.

-“28 ŞUBAT SENDROMU”-

“8 yıl kesintisiz eğitimin ülkeye verdiği hasarı düzelteceğiz”, “28 Şubat’ın izlerini kazıyacağız” yönündeki değerlendirmeleri eleştiren Altay, bunları “gereksiz ve anlamsız bir kin” olarak nitelendirerek Başbakanı bu sendromdan kurtulmaya davet etti. Söz konusu kesintisiz eğitimle ilgili MGK tavsiye kararını okuyan Altay, kesintisiz eğitimle ilgili sürecin 1946’lara dayandığını söyledi. 28 Şubat, 12 Eylül gibi demokrasi dışı bütün müdahalelere karşı olurken sivil yollarla mutabakat aranmadan yapılan müdahalelere de karşı olduğunu ifade eden Altay, “İktidar partisinin dengesiz, fütursuz şekilde devletin temel nitelikleri ile ilgili kararlar alması demokrasinin geleceği açısından beni kaygılandırıyor” dedi. Bazı konuların çoğunlukla halledilmeyecek kadar önemli konular olduğunu ve mutlaka mutabakat aranması gerektiğini söyleyen Altay, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun uzattığı elin tutulmasını istedi. “Elimizi uzatıyoruz” diyen Altay, bu el tutulmazsa Türkiye’de toplumsal beklentileri ölçmeden yapılacak girişimin sonunun hüsran olacağını, çocukların 5-10 yılının heder olacağını söyledi.

-“BİN YIL SÜRECEK SANIYORSANIZ YANILIYORSUNUZ”-

Komisyonda ikinci söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce oldu. Öğretmen olduğunu hatırlatan İnce, eğitimin pedagojik değil, ideolojik açıdan tartışılmasından çok mutsuz olduğunu ifade etti. Birilerini ihya etmek isterken tüm meslek liselerinin yok olacağını savunan İnce, “Yüzde 50-60 oy almak bir neslin geleceğine karar verme hakkını getirmez” dedi. Getirilen teklifle ilgili vicdanının rahat olmadığını söyleyen İnce, “Gücünüzün neden farkında değilsiniz. Ezici sayısal çoğunluğunuz var ama neden kendinizi hala mağdur hissediyorsunuz. Başbakan, ‘hendek atladık’ diyor. Ziraat okulları mezunları aynı durumda değil miydi. Sadece İmam hatip liselerine mi yapıldı. Öğretmen okulları farklı mıydı? Hepsi fark dersleri vermek zorunda kaldı. Bunlarda bir hınç, kin, hendek atlatma yoktu. ‘Başbakan kandırıyor’ demeyeceğim ama mağdur gibi gösteriyor, mağdur değil” dedi. “28 Şubat’ın son kalıntısı yok ediliyor, hesaplaşıyoruz” diyenlerin tarih bilmediğini 8 yıl kesintisiz eğitim hedefinin 1946 yılında konulduğunu anlatan İnce şöyle devam etti:
“Birileri dayatma yaptı ‘bin yıl sürecek’ dedi, 15 yıl sürdü. Siz de sanıyorsunuz ki bin yıl sürecek ama öyle değil. Bundan vazgeçilmeli. Çünkü doğru değil, bilimsel değil, etik değil. Bu bir kompleks belki. Belki bir azınlığa hoş görünme, gönül alma işi. Bütün partilerin militan tabanı olabilir, onların aşırı istekleri olabilir. Ama iktidarlar aşırı istekleri dizginlediklerinde halkın iktidarı olur.”
Yapılan değişiklikten ileride pişman olunacağını iddia eden İnce, “28 Şubat’ta da ‘yapmayın’ dedim, ‘meslek liselerini bitirmeyin’ dedim. ‘Senin kafan çalışmıyor’ dediler. Şimdi de siz dayatıyorsunuz, siz dinlemiyorsunuz. Elbette bir gün bu yasadan geri dönülecek” dedi.
CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş de, erken yaşta mesleki yönlendirmenin teknik bir senkronizasyon sorunu yaratacağını söyledi. Teklifi hazırlayanların neden komisyona gelip teklifi savunmadıklarını soran Güneş, Doğu ve Güneydoğu’daki taş atan çocuklar sorununu hatırlatarak, “Ben olsam neden bu yaşta bu çocukların taş attıklarının nedeni bulur onları terörden kurtarırdım. Asıl ihtiyacımız olan bu” dedi.

-“KİMSE ÇOCUĞUNU ‘İMAM OLSUN’ DİYE BU OKULLARA GÖNDERMEDİ”-

AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, getirilen teklifle zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkartıldığını belirterek, “Zorunlu eğitim süresini sanki azaltıyor, çocukları eve hapsediyor gibi eleştiriler geliyor. Böyle değil. Büyük maliyetleri olacağı bilinerek atılan dev bir adımdır bu” dedi. İmam hatip okulları, kuran kurslarının önünün kesilmek istendiğini, CHP’nin eleştirilerinden de bu yöndeki sıkıntıyı gördüğünü anlatan Atalay, imam hatiplerin çıkış öyküsünü ve anlamını anlattı.
İmam Hatipleri Farabi, İbni Sina’ları yetiştirecek okullar” olarak nitelendiren Atalay, din-dünya ayrımına tabi tutmadan olguyu öğrenciye sunmanın adı olan imam hatip liselerinde dini bilgilerden üç kat fazla dünyevi bilgiler okutulduğunu buradan mezun olan öğrencinin güzel sanatlardan pedagojiye kadar pek çok alanda bilgi aldıklarını söyledi. Çocuğunun dünyevi ilimler yanında dini ilimler almasını isteyen velilerin bu okullara talepte bulunduğunu anlatan Atalay, “Kimse çocuğunu bu okullara imam olsun diye göndermedi. Hatta imam hatiplerde okuyan öğrencilerin yüzde onluk dilimi imam olmuştur. İmam hatiplerin meslek okulları olduğu savı doğru değildir. Realite ile de örtüşmüyor” dedi.

-“İMAM HATİPLER BUGÜN İLE BURAYI BİRLEŞTİREN OKULLARDIR”-

Yüzyılın başında İslam dünyasında üç farklı insan tipi yetiştirme üzerine tartışmaları anlatan Atalay, 5-7 asır öncesinin toplumsal problemlerini çocuklara öğrettiğini söylediği medreseleri, “Biri burada yaşıyor ama bugünü yaşamıyor. Medreselerde yetişen çocuklar İslam coğrafyasında yaşasalar da zihinlerindeki problemler bugüne değil düne ait problemler. Düne ait problemlerle yarınlara ulaşamayız” dedi. İkinci insan tipi olarak tarif ettiği “mektep” i ise “Bugünü yaşasa, zihinlerdeki problemler çağa ait bugüne ait problemler olsa da durdukları yer burası değil. Bu coğrafyaya ait değillerdi” diyerek anlatan Atalay, ‘batıcılar’ olarak tanımlanan bu mekteplerin toplumun realitesinden kopuk olmaları nedeniyle toplumda istenen iyileşmeyi sağlayamaması üzerine başını Mehmet Akif Ersoy’un çektiği ekolün “bugünü bura ile birleştiren” yeni bir model geliştirdiğini söyledi. Atalay, “Zihinlerdeki problemleri bugün olacak, ama kendisi buralı-yerli olacak. Bu modelin adı imam hatip lisesi oldu” dedi. Toplumun değer yargıları olduğunu bunu değiştirme lüksü değil ileri taşıma yükümlülüğü olduğunu anlatan Atalay, “Toplumun doğasını değiştirme istediğiniz kalıplara sokma hakkınız yoktur” dedi.

-1 DAKİKA SUSMA EYLEMİ-

CHP Milletvekili Ali Haydar Öner konuşma sırası geldiğinde “Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer nerede?” diye sordu. Komisyon Başkanı Nabi Avcı, “Cumhurbaşkanı ile görüşmesi vardı” yanıtı verdi. Öner bunun üzerine “Dün de yoktu. Burada eğitim sistemini tartışıyoruz. Bulunması bir görevdir. Bu nedenle konuşmamama başlamadan önce bir dakika bekliyorum, gelmezse konuşmama devam ederim” dedi. Öner bir dakika geçtikten sonra konuşmasına devam etti. (ANKA)
(ND/ZHR)

12 saat kesintisiz konuşma eylemine sahne olan Milli Eğitim Komisyonu toplantısında bu kez de 1 dakika susma eylemi yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve teklifi getiren milletvekillerinin komisyon toplantısına katılmamasını eleştiren CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, bunu protesto etmek için bir dakika sustu.

 

 

-CHP Sinop Milletvekili Engin Altay, teklifi “28 Şubat sendromu” diye eleştirirken CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “Birileri dayatma yaptı ‘bin yıl sürecek’ dedi, 15 yıl sürdü. Siz de sanıyorsunuz ki bin yıl sürecek ama öyle değil. Bundan vazgeçilmeli” dedi.
 

 

-AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, kimsenin çocuklarını bu okullara imam olsun diye göndermediğini, imam hatiplerde okuyan öğrencilerin de yüzde onluk diliminin imam olduğunu belirterek, “İmam hatiplerin meslek okulları olduğu savı doğru değildir. Realite ile de örtüşmüyor” dedi. Atalay imam hatip okullarının bugün ile burayı birleştiren okullar olduğunu söyledi.

 

 
ANKARA (ANKA) – 12 saat kesintisiz konuşma eylemine sahne olan Milli Eğitim Komisyonu toplantısında bu kez de 1 dakika susma eylemi yapıldı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ve teklifi getiren milletvekillerinin komisyon toplantısına katılmamasını eleştiren CHP Milletvekili Ali Haydar Öner, bunu protesto etmek için bir dakika sustu.

 

 Milli Eğitim, Gençlik, Kültür ve Spor Komisyonunda zorunlu eğitimi 12 yıla çıkartarak kesintisiz eğitime son veren 4+4+4 yeni eğitim modeli teklifinin görüşmeleri sürüyor.
 2’inci madde üzerinde konuşmalara devam edilen komisyonda ilk sözü CHP Sinop Milletvekili Engin Altay aldı. Teklifin ilk getirilen şeklinde BDDK ile ilgili bir maddenin olduğunu hatırlatan Altay, “Tam bir torba kanundu. Bu kadar lakayt bakılıyorsa bu teklif sahiplerinin eğitimden bir şey anlamadıklarının işaretidir, TBMM’ye de saygısızlıktır” dedi. Getirilen teklifin 28 Şubat sendromunun ürünü olduğunu ileri süren Altay, ancak bunun yanlış bir bakış olduğunu ifade ederek, “28 Şubat 8 yıl kesintisiz eğitimi, MGK’nın tavsiye kararı ürünü değildir. Bu konuda kendinizi aldatmayın. Bir talebin yetkisiz ve hadsiz organdan gelmesi o talebin meşru olmadığı anlamına gelmez” dedi.

 

 
-“28 ŞUBAT SENDROMU”-

 

 

“8 yıl kesintisiz eğitimin ülkeye verdiği hasarı düzelteceğiz”, “28 Şubat’ın izlerini kazıyacağız” yönündeki değerlendirmeleri eleştiren Altay, bunları “gereksiz ve anlamsız bir kin” olarak nitelendirerek Başbakanı bu sendromdan kurtulmaya davet etti. Söz konusu kesintisiz eğitimle ilgili MGK tavsiye kararını okuyan Altay, kesintisiz eğitimle ilgili sürecin 1946’lara dayandığını söyledi. 28 Şubat, 12 Eylül gibi demokrasi dışı bütün müdahalelere karşı olurken sivil yollarla mutabakat aranmadan yapılan müdahalelere de karşı olduğunu ifade eden Altay, “İktidar partisinin dengesiz, fütursuz şekilde devletin temel nitelikleri ile ilgili kararlar alması demokrasinin geleceği açısından beni kaygılandırıyor” dedi. Bazı konuların çoğunlukla halledilmeyecek kadar önemli konular olduğunu ve mutlaka mutabakat aranması gerektiğini söyleyen Altay, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun uzattığı elin tutulmasını istedi. “Elimizi uzatıyoruz” diyen Altay, bu el tutulmazsa Türkiye’de toplumsal beklentileri ölçmeden yapılacak girişimin sonunun hüsran olacağını, çocukların 5-10 yılının heder olacağını söyledi.

 

 
-“BİN YIL SÜRECEK SANIYORSANIZ YANILIYORSUNUZ”-

 

 

Komisyonda ikinci söz alan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce oldu. Öğretmen olduğunu hatırlatan İnce, eğitimin pedagojik değil, ideolojik açıdan tartışılmasından çok mutsuz olduğunu ifade etti. Birilerini ihya etmek isterken tüm meslek liselerinin yok olacağını savunan İnce, “Yüzde 50-60 oy almak bir neslin geleceğine karar verme hakkını getirmez” dedi. Getirilen teklifle ilgili vicdanının rahat olmadığını söyleyen İnce, “Gücünüzün neden farkında değilsiniz. Ezici sayısal çoğunluğunuz var ama neden kendinizi hala mağdur hissediyorsunuz. Başbakan, ‘hendek atladık’ diyor. Ziraat okulları mezunları aynı durumda değil miydi. Sadece İmam hatip liselerine mi yapıldı. Öğretmen okulları farklı mıydı? Hepsi fark dersleri vermek zorunda kaldı. Bunlarda bir hınç, kin, hendek atlatma yoktu. ‘Başbakan kandırıyor’ demeyeceğim ama mağdur gibi gösteriyor, mağdur değil” dedi. “28 Şubat’ın son kalıntısı yok ediliyor, hesaplaşıyoruz” diyenlerin tarih bilmediğini 8 yıl kesintisiz eğitim hedefinin 1946 yılında konulduğunu anlatan İnce şöyle devam etti:
“Birileri dayatma yaptı ‘bin yıl sürecek’ dedi, 15 yıl sürdü. Siz de sanıyorsunuz ki bin yıl sürecek ama öyle değil. Bundan vazgeçilmeli. Çünkü doğru değil, bilimsel değil, etik değil. Bu bir kompleks belki. Belki bir azınlığa hoş görünme, gönül alma işi. Bütün partilerin militan tabanı olabilir, onların aşırı istekleri olabilir. Ama iktidarlar aşırı istekleri dizginlediklerinde halkın iktidarı olur.”
 Yapılan değişiklikten ileride pişman olunacağını iddia eden İnce, “28 Şubat’ta da ‘yapmayın’ dedim, ‘meslek liselerini bitirmeyin’ dedim. ‘Senin kafan çalışmıyor’ dediler. Şimdi de siz dayatıyorsunuz, siz dinlemiyorsunuz. Elbette bir gün bu yasadan geri dönülecek” dedi.
 CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş de, erken yaşta mesleki yönlendirmenin teknik bir senkronizasyon sorunu yaratacağını söyledi. Teklifi hazırlayanların neden komisyona gelip teklifi savunmadıklarını soran Güneş, Doğu ve Güneydoğu’daki taş atan çocuklar sorununu hatırlatarak, “Ben olsam neden bu yaşta bu çocukların taş attıklarının nedeni bulur onları terörden kurtarırdım. Asıl ihtiyacımız olan bu” dedi.
 

 

-“KİMSE ÇOCUĞUNU ‘İMAM OLSUN’ DİYE BU OKULLARA GÖNDERMEDİ”-

 

 

AKP Ardahan Milletvekili Orhan Atalay, getirilen teklifle zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkartıldığını belirterek, “Zorunlu eğitim süresini sanki azaltıyor, çocukları eve hapsediyor gibi eleştiriler geliyor. Böyle değil. Büyük maliyetleri olacağı bilinerek atılan dev bir adımdır bu” dedi. İmam hatip okulları, kuran kurslarının önünün kesilmek istendiğini, CHP’nin eleştirilerinden de bu yöndeki sıkıntıyı gördüğünü anlatan Atalay, imam hatiplerin çıkış öyküsünü ve anlamını anlattı.
 İmam Hatipleri Farabi, İbni Sina’ları yetiştirecek okullar” olarak nitelendiren Atalay, din-dünya ayrımına tabi tutmadan olguyu öğrenciye sunmanın adı olan imam hatip liselerinde dini bilgilerden üç kat fazla dünyevi bilgiler okutulduğunu buradan mezun olan öğrencinin güzel sanatlardan pedagojiye kadar pek çok alanda bilgi aldıklarını söyledi. Çocuğunun dünyevi ilimler yanında dini ilimler almasını isteyen velilerin bu okullara talepte bulunduğunu anlatan Atalay, “Kimse çocuğunu bu okullara imam olsun diye göndermedi. Hatta imam hatiplerde okuyan öğrencilerin yüzde onluk dilimi imam olmuştur. İmam hatiplerin meslek okulları olduğu savı doğru değildir. Realite ile de örtüşmüyor” dedi.

 

 
-“İMAM HATİPLER BUGÜN İLE BURAYI BİRLEŞTİREN OKULLARDIR”-

 

 

Yüzyılın başında İslam dünyasında üç farklı insan tipi yetiştirme üzerine tartışmaları anlatan Atalay, 5-7 asır öncesinin toplumsal problemlerini çocuklara öğrettiğini söylediği medreseleri, “Biri burada yaşıyor ama bugünü yaşamıyor. Medreselerde yetişen çocuklar İslam coğrafyasında yaşasalar da zihinlerindeki problemler bugüne değil düne ait problemler. Düne ait problemlerle yarınlara ulaşamayız” dedi. İkinci insan tipi olarak tarif ettiği “mektep” i ise “Bugünü yaşasa, zihinlerdeki problemler çağa ait bugüne ait problemler olsa da durdukları yer burası değil. Bu coğrafyaya ait değillerdi” diyerek anlatan Atalay, ‘batıcılar’ olarak tanımlanan bu mekteplerin toplumun realitesinden kopuk olmaları nedeniyle toplumda istenen iyileşmeyi sağlayamaması üzerine başını Mehmet Akif Ersoy’un çektiği ekolün “bugünü bura ile birleştiren” yeni bir model geliştirdiğini söyledi. Atalay, “Zihinlerdeki problemleri bugün olacak, ama kendisi buralı-yerli olacak. Bu modelin adı imam hatip lisesi oldu” dedi. Toplumun değer yargıları olduğunu bunu değiştirme lüksü değil ileri taşıma yükümlülüğü olduğunu anlatan Atalay, “Toplumun doğasını değiştirme istediğiniz kalıplara sokma hakkınız yoktur” dedi.
 

 

-1 DAKİKA SUSMA EYLEMİ-

 

 

CHP Milletvekili Ali Haydar Öner konuşma sırası geldiğinde “Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer nerede?” diye sordu. Komisyon Başkanı Nabi Avcı, “Cumhurbaşkanı ile görüşmesi vardı” yanıtı verdi. Öner bunun üzerine “Dün de yoktu. Burada eğitim sistemini tartışıyoruz. Bulunması bir görevdir. Bu nedenle konuşmamama başlamadan önce bir dakika bekliyorum, gelmezse konuşmama devam ederim” dedi. Öner bir dakika geçtikten sonra konuşmasına devam etti.