35. Madde kalkınca ne olur?

35. Madde kalkınca ne olur?
24 Aralık 2012 00:31

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin cuma günü Star gazetesine yaptığı açıklamada özetle, “35. madde de dahil olmak üzere, darbelere yasal kılıf sayılan maddeleri temizlemek üzere çalışma başlattık” dedi.

Safile USUL H&H YORUM

Geçtiğimiz yıllarda 35. madde Hükümet’e yakın basında çok gündeme gelmişti ancak Hükümet 35. maddeyi kaldırma açıklamasını ilk kez cuma günü yaptı.
 
Birinci soru şu…
 
Hükümet neden daha önceden, mesela 2005-2007’de değil de, şimdi adım attı?
 
Bunun cevabı kanımca Hükümet’in 35. maddeye dokunma konusunda herşeye rağmen çekinmesi idi.
 
İkinci soru ise, şu…
 
Aradan geçen zamanda ne oldu da, daha önceden atmaya çekindiği bu adımı şimdi atmaya karar verdi?
 
Bunun cevabı da şu kanımca…
 
Hükümet son zamanlarda bu konuyu Genelkurmay’la daha açık konuştu. Bu konuyu Genelkurmay’la konuşacak psikolojik atmosfer iyice oluştu ve Genelkurmay’dan 35. maddenin kaldırılması konusunda kabul geldi.
 
Peki, Genelkurmay neden kabul verdi?
 
Devlet içindeki rolünden vazgeçmeye karar verdiği için mi?
 
Bence hayır.
 
O zaman ne?
 
Bu soruya aşağıda cevap vermeye çalışacağım ama önce bir iki noktaya değinelim.
 
04.01.1961 tarihli ve 10.01.1961’de Resmi Gazete’de yayınlanmış olan TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesi şöyle diyor…
 
“Silahlı Kuvvetlerin vazifesi Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.”
 
Bu cümlede Hükümet’in hedef aldığı bölüm, “Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni kollamak ve korumaktır.” olan bölüm.
 
Çünkü Türk yurdunu korumak ile kastedilen dışa karşı korumak ama Anayasa ile tayin edilmiş olan Cumhuriyet ile kasıt devletin içerden de hedef alınabilecek siyasal niteliği.
 
Şimdi…
 
Bu cümle kesinlikle orduya iç siyasal düzen anlamında pozisyon sahibi olma ve buna uygun pratikleri yapma yetkisi veriyor.
 
Epey önceden konuştuğum Avrupalı bir hukukçu bu madde için, “exzessive Spielraum” kavramını kullanmıştı. Yani çok yaygın yetki ve hareket alanı.
 
Bu madde halen daha da yürürlükte.
 
Şimdi yine…
 
Bu yaygın yetkiyi biçok kişi darbe anlamında görüyor sadece.
 
Oysa bu tür yetkiler çok farklı şekillerde kullanılabilir.
 
Örneğin darbe yapmayı hiç planlamayan bir ordu bu yetkiyi farklı şekillerde kullanabilir.
 
Ki, benim kanaatim TSK’nın bu yetkisini muhafaza ettiği yönünde.
 
Yani, devletin siyasal niteliği konusunda kendisini halen 1. yetkili olarak telakki ettiği yönünde.
 
Ancak, bunu daha önce de yazmıştım…
 
TSK darbe yapmamaya kendisi karar verdi.
 
Ve, bu karar kanımca 80 sonrası süreçte yavaş yavaş oluştu ve 2000’li yılların eşiğinde de tamamen şekil aldı.
 
Çünkü ordu, başka bazı sebeplerin yanı sıra, bir ordunun darbe ile toplumsal gelişimi nihai olarak şekillendiremeyeceğini gördü.
 
Sonra darbe dış dünyaya uyumda çok büyük bir handikap da oluştururdu ve TSK Türkiye’de belli bir dönemden sonra hukuk devleti prestijine en çok önem veren kurumlarından bir haline geldi.
 
Ancak…
 
TSK tıpkı Avrupa devletlerinin çekirdek yapısında da olduğu gibi, devletin siyasal anlamda korunması konusundaki görev telakkisini değiştirmedi kanısındayım.
 
Avrupa devletlerinde de, örneğin, ordular yurdun fiziki hakimi olarak görülüyor. Birkaç yıl evvel çok sayıda Avrupalı anayasa hukukçusu ile konuşmuştum.
 
Avrupa’da da anayasalarda, ülkede ağır kriz ve varlıksal tehlike olduğunda ordunun pat diye ön plana ineceği yasal düzenlemeler var.
 
TSK da bu konuda geri adım atmıyor ve atacağı kanısında değilim.
 
O halde…
 
Şimdi o soruya gelebiliriz.
 
TSK 35. maddenin kalkmasını neden kabul ediyor?
 
Buna mecbur olduğu için; bir.
 
Yani, Hükümet’e hayır demeyeceği için.
 
İki; 35. maddenin kalkması ile değişen birşey olmayacağı için.
 
Yani…
 
TSK bu Hükümet’e karşı darbe zaten yapmadı ve böyle birşey söz konusu değil. (elbette ki, Allah korusun, bir savaş veya iç savaş vs. durumlarında meselenin boyutu tamamen değişir)
 
Üçüncüsü ise…
 
35. madde kalksa da, kalkmasa da, TSK kendi pozisyonunu kendisi belirlemeye devam edecek.
 
Bu üç noktanın çaprazı oldukça kompleks bir çapraz.
 
Ama anlatmayı başarabildiğimi umuyorum.


Yazarın Son Yazıları:
Eski camlar bardak oldu
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor