2023’e doğru Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi nereye koşuyor?

2023’e doğru Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhuriyet Halk Partisi nereye koşuyor?
5 Nisan 2019 13:18

Cumhuriyet Halk Partisi resmi sitesinde 5 Haziran 2015 tarihli “CHP Tarihi” var. “Giriş ve Kısa Özet“ bölümünde şunlar yazıyor:

 

 

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

 

 
“CHP, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk öncülüğünde 9 Eylül 1923’te önce “Halk Fırkası” adıyla kurulmuştur. 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında ise “Cumhuriyet Halk Partisi” adını almıştır. 1927 yılında “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” “Laiklik” CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsenmiştir. 1935 yılında “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklenerek Partinin ilkeleri altıya çıkarılmıştır. Partinin amblemi olan 6 ok bu ilkeleri simgelemektedir.”

 

 
“Cumhuriyeti kuran, saltanatı kaldıran, hilafete son veren ve Ulusal Birliği sağlayan Partidir. Hukuk ve eğitim gibi toplumsal alanlarda gerçekleştirdiği reformlarla çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni biçimlendirmiştir. Ulusal sanayinin ve ekonominin gelişmesine öncülük etmiştir.”

 

 
Atamızın dediği gibi iki en büyük eseri birbirini tamamlıyan bir bütündür. Birinin durumu ötekini etkiler. Atamızın kurduğu bağımsız uluslararasında tarafsız ‘Yurtta Barış Dünya’da Barışı’ ve ‘En Hakiki Murşit İlimdir’i kendine ilke edinmiş laik cumhuriyetimiz İkinci Dünya savaşından sonra Atlantik Paktına girerek tarafsızlığı yitirmiş ve gitgide bağımsız laik sosyal hukuk devlet niteliğini yitirmişdir. Emperyalist gerilim stratejisine ve şiddetine yenik düşmüştür. CHP’de devrimci yapısından sosyal demokrat edilgen bir yapıya çekilmiştir. 12 Eylül 1980 darbesi ile ulusal bir kahramanımız İnönü’den seçimle başkan olmuş Ecevit gibi emektar bir liderini yitirmiş ve de 12 yıl kapalı kalmıştır. Ayrıca kurumsal yapısı zedelenmiştir. İnsan kaynakları bir çok partiye dağılmıştır. 2000’lerde de bir kaset ile yönetimi değiştirilmiş parti içi demokrasisi de hasara uğramış ve bugünlere gelinmiştir.

 
CHP son yıllarda katıldığı seçimlerde kendi başkanını aday gösteremez hale gelmiştir. Ya dışardan Ekmeleddin gibi aday göstermiş ya da İnce gibi başkan seçmediği birini Cumhurbaşkanlığına aday göstermiştir. 31 Mart 2019 seçimlerinde de yine ancak diğer partilerin ya da dışarıdan son anda partiye katılan adaylarla ve başka parti seçmenlerinin desteği ile oy toplamıştır.

 
31 Mart 2019 seçiminden sonra ne olursa olsun lamba patladı ancak acı tarafı cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaklaşırken bir gerçek var ki ucu ucuna ucubelerle oy çekişiyoruz halkımızın büyük çoğunluğu Cumhuriyet devrim şehitimiz Uğur Mumcu’nun dediği gibi ‘bilgi sahibi olmadan fikir sahibi’ olarak oy kullanmıyor ve ondan daha da acısı asıl suç cahil kalmış ve bırakılmış halkımızda değil Amerika’nın Aziz Nesin’I Mark Twain’in dediği gibi ‘Bu kadar cahillik yalnız okumakla olur’ dedikleri sözüm ona okumuş kimi akademisyen kimi hukukçu olmuş kişilerin küçük çıkarları için milyonları aldatmasında ve milyonlar da yalnız seçimden seçime sandığa oya gidiyor başka pek bir faaliyet yürütmüyor. Artık bu seçim sonuçları yeni bir başlangıç olmalı. Korkunç bir iç savaş döeminde ABD başkanı olmuş Abraham Lincoln’un dediği gibi “Halkın bir kısmını bir zaman, öteki kesmini başka zaman kandırabilirsiniz ama hepsini her zaman kandıramazsınız”

 
“Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş milletler; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar. Devlet ve milletin mukadderatında milli irade amil ve hâkimdir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz. Dünya’da hükümet için kanuni yalnız ve tek bir esas vardır. O da karşılıklı görüşme ve danışmadan ibarettir.” Mustafa Kemal Atatürk

 
Mustafa Kemal Atatürk’ün iki eseri nereye koşuyor?

 
Birinci eseri Türkiye Cumhuriyeti her bakımdan sıkıştırılmış durumda. En önemli sorun olan barış ve komşuları ile ilişkide ne yapacak? Uluslararası alanda tekrar kurulduğu dönemdeki tarafsızlığına dönecek mi? Türkiye Cumhuriyeti en önemlisi üniter laik tam bağımsız yapısını koruyabilecek mi?

 
İkinci eseri Cumhuriyet Halk Partisi devrim kanunlarına tekrar işlerlik kazandırabilecek mi? Altı okun gereklerini yerine getirebilecek mi? Parti içi demokrasisini işletebilecek mi? Tekrar sağa sola dayanmadan kendi adaylarını çıkarıp büyük bir coğunlukla seçim kazanabilecek hale gelebilecek mi?

 

 

“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” Mustafa Kemal Atatürk

 

Mustafa Mersinoğlu 4 Nisan 2019

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı