2023’e doğru: 1915’den 2015’e Mustafa Kemal’in askerlerinin vatan savunması: Yüz yıllık yalnızlık 29 Ekim 1923’ten 29 Ekim 1933’e

2023’e doğru: 1915’den 2015’e Mustafa Kemal’in askerlerinin vatan savunması: Yüz yıllık yalnızlık 29 Ekim 1923’ten 29 Ekim 1933’e
30 Ekim 2015 10:09

29 Ekim 1923 Cumhuriyet ilan edildi. Gazi Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı seçildi.

 

 

Mustafa MERSİNOĞLU H&H YORUM

 

“Cumhuriyet akıl ve şuurla kurulmuştur. Zayıf değildir. Yüzyıllardan beri çekilen milli musibetlerin uyanıklığı ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir. Türk milletinin tabiat ve ününe en uygun idaredir”.

 
Gazi Mustafa Kemal
30 Ekim 1923-6 Mart 1924 I.İnönü Hükümeti
3 Kasım 1923

1

Etraftakiler — Oh kırkbir kere maşaallah tüüh tüh! Allah babasına bağışlasın şak şak da şak şak! Karagöz — Şakşakçı başılar şaklabanlığı bırakın da dua edin! Çocuk vakitsiz doğdu. İyi bakamadık mı dünyasına doyamadan gider! (Beşikte “Cumhuriyet”, “şakşakçıbaşılar”; Ziya Gökalp, Celal Nuri ve Ağaoğlu Ahmet) Karagöz 3.11.1923 Sayı: 1631 Sayfa: 4
7 Kasım 1923

2

14 Kasım 1923

3

5 Aralık 1923
Karagöz Sayı:1640 Sh:1

4

Cumhuriyet fidanını yaşatalım!
Karagöz – Haydi efendiler, haydi ağalar, haydi paşalar bu meyvesiz, bu hayırsız, bu kart kütüğü devirelim ki körpecik fidanımız büyüyüp çiçeğini açsın, meyvesini versin!

(Ağaç gövdesinde; “irtica”, dallarındaki kuru kafalarda; “taassup”, “eski kafa”. Fidanın yapraklarında; “terakki”, “teceddüt”, “refah”, “servet”)
19 Aralık 1923 TBMM’ye seçilen asker milletvekillerinin bağlı olacak koşulları belirliyen kanun.
1924

9 Ocak 1924 Karagöz

5

1 Şubat 1924 Resimli Ay dergisi ‘gerçekçi halk dergisi’ savıyla yayın yaşamına başladı.
7 Şubat 1924 İstanbul’da Kadınlar Birliği kuruldu.
13 Şubat 1924

6

Bundan sonraki halimiz Hacivat — A Karagöz vuruyorsun ama davulun ses çıkardığı yok! Karagöz — Sade davulun mu ya! Baksana hepimizin borusuna ot tıkıldı. Matbuat kanunu biraz daha sıkıştırdı mı dilsiz oyununa başlayacağız! (Notaların başlığı; “Kanun”. Gazeteciler (soldan) Velid Ebüzziya, Ahmet Emin, Hüseyin Cahit) Karagöz 13.2.1924 Sayı: 1660 Sayfa: 4 Ağa Han’ın mektubu olayında bazı gazeteciler İstiklal Mahkemelerinde yargılanmış ve 2 Ocak’ta beraat etmişlerdi. 4 ve 5 Şubat’ta da gazetecilerle İzmir’de görüşen Mustafa Kemal Paşa, Cumhuriyetin korunması gerektiğine dikkat çekmişti.
16 Şubat 1924 Türk Hava Kurumu kuruldu.
11 Şubat 1924 Sait İsyanı.
Bingöl’ün Genç ilçesinde Şeyh Sait önderliğinde gerici ve ayrılıkçı bir hareket başladı. Ayaklanma Diyarbakır’a da sıçradı. Asilerle Cumhuriyet ordusu arasında şiddetli çatışmalar meydana geldi.

7

8

9

3 Mart 1924 Öğrenim Birliği Yasası Kabul edildi ve Halifelik kaldırıldı. Diyanet İşlerinin kuruluşu. İlk Başkan Mehmet Rıfat Börekçi Milli Mücadele’de Şeyhülislam Dürrizade’nin fetvasına karşı Ankara Fetvası’nı ilan etti. Fetva 153 müftü tarafından imzalanarak dağıtıldı. Bunun üzerine 24 Nisan 1920 tarihinde padişah imzasıyla Ankara Müftülüğünden alındı ve Divan-ı Harb-ı Örfi tarafından Kuva-yı Milliye’cilere katılmaktan ölüme mahkûm edildilmişti.

10

Cumhuriyet Makinesi İrtica manasını anlamadığı asri makineye kendini kaptırdı! Akbaba 3.3.1924 Sayı: 130 Sayfa: 1 Ramiz Gökçe
6 Mart 1924-22 Kasım 1924 II. İnönü Hükümeti.
6 Mart 1924
11

Necat Safhaları:
Son hamle (Engellerde; “Saltanat, Hanedan, Taassup”)
Zümrüdüanka
6.3.1924 Sayı: 121 Sh:1
1 Nisan 1924 Ergani Bakır İşletmesi milliteştirildi.
8 Nisan 1924 Şer’iye Mahkemelerinin aldırılmasına ve yeni Mahkemelerin örgütlenmesine ilişkin 469 sayılı yasa.
12

20 Nisan 1924 Anayasa Kabul edildi.
22 Nisan 1924 Anadolu Demiryollarının Devletleştirildi.
« Medeniyetin bugünkü araçlarını hattâ bugünkü fikriyatını demiryolu haricinde yaygınlaştırabilmek zordur. Demiryolu refah ve uygarlık yoludur… »Mustafa Kemal
7 Mayıs 1924.Cumhuriyet Gazetesi yayınlandı. İsim babası Atatürk’tür. O sıralarda Kurtuluş Savaşı’nı destekleyen ilk gazete olan Yeni Gün’ü yayımlamaya devam eden Yunus Nadi (Abalıoğlu), iki ortağı Nebizâde Hamdi ve Zekeriya Sertel ile birlikte -günümüzde Pembe Konak adıyla anılan- eski İttihat ve Terakki Fırkası Genel Merkez binasında kurdu ve gazeteyi yönetmesi için Zekeriya Sertel’i görevlendirdi. Hüseyin Cahit (Yalçın)’in Tanin ‘i, Velid Ebüzziya’nın Tasvir-i Efkârı ve Ahmet Emin (Yalman)’ın Vatanına karşı yayına başlayan gazete, o dönem için 1 milyona yakın nüfuslu şehirde 7 bin adet satıyordu. Gazetenin adının altında Türkçe yevmi gazete, idare yeri İstanbul, Cağaloğlu yazıyordu. İlk sayıda Yunus Nadi’nin sunuşu ve Mustafa Kemal ile yaptığı röportaj vardı.
15 Mayıs 1924 Yeni Resim Cemiyeti’nin ilk sergisi İstanbul’da açıldı.

 

1 Haziran 1924 150’likler sürgünde
Lozan Barış görüşmeleri esnasında Milli Mücadele aleyhine faaliyet gösterdikleri gerekçesiyle af kanunu dışında tutulan, 150’likler diye bilinen kişilerin listesi çıkartıldı. Bu kişiler sürgüne gönderildiler. 15 Haziran’da vatandaşlıktan çıkartıldılar. Bunlar arasında Ali Galip, Çerkez Ethem, Refik Halit Karay, Refi Cevat Ulunay, Rıza Tevfik gibi isimler bulunuyordu.
5 Ağustos 1924 Türkiye Cumhuriyeti yazan bronz 10 kuruşluk paraların tedavüle çıkması.
26 Ağustos 1924 Mustafa Kemal İş Bankasını kurdu.
Temmuz 1340 (1924) Resimli Ay 6. Sayı

13

19 Temmuz 1924 John Dewey adlı eğitimcinin davet üzerine Türkiye’ye gelişi.
1 Eylül 1924 Musiki Muallim Mektebi Ankara’da açıldı.
25 Ekim 1924 Mehmet Ziya Gökalp–, İstanbul’daöldü (23 Mart 1876, Diyâr-ı Bekr)Toplumbilimci, yazar, şair ve siyasetçidir. Meclis-i Mebusan’da ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekilliği yapmıştır. “Türk milliyetçiliğinin babası” olarak da anılır.

14

30 Ekim 1924’te Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal yakın silah arkadaşı ve aynı zamanda mebus olan Cevat Çobanlı, İzzettin Çalışlar, Ali Hikmet Ayerdem, Şükrü Naili Gökberk, Fahrettin Altay ve Cafer Tayyar Eğilmez Paşalara gönderdiği telgrafta “Kumandanların Mebus bulunmaları orduda emir kumandada matlup intizam ile gayri kabili telif olduğuna kanaat hasıl olmuştur “ denilir.
Bununla beraber siyasetle iştigal etmeye devam edecek olan askerlere de Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal “Üniformanı çıkar, öyle siyaset yap” diyordu. Milli Mücadele’yi yapan pekçok paşa da Meclis’e olan inanç ve saygılarından dolayı askerlik vazifelerinden istifa edip sivil birer milletvekili olarak Meclis’te siyasi mücadelelerini gerçekleştirdiler.

17 Kasım 1924 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Cumnhuriyet döneminin ilk muhalefet partisi “Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası” bizzat CHF’nin önde gelenlerince kuruldu. Bunlar arasında Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Adnan Adıvar, Refet Bele gibi isimler vardı.
22 Kasım 1924-3 Mart 1925 Fethi Okyar Hükümeti

1925
19 Ocak 1925 Yol Mükellefiyeti Kanunu.
3 Mart 1925-1 Kasım 1927III. İnönü Hükümeti
4 Mart 1925 Takrir-i Sükun Kanunu
Hükümete 2 yıl için olağanüstü yetkiler veren bu kanunla ayaklanmaların bastırılması hedeflendi. Yeni İstiklal Mahkemeleri kuruldu.
27 Şubat 1925 Köylüye ağır vergi yükü olan aşar kaldırıldı.
1 Mart 1925 Tütünde Fransızlara tanınan ayrıcalığa son verildi, tütün tekeli oluşturuldu.
1 Nisan 1925 Anadolu Sigorta, Atatürk tarafından Türkiye’nin ilk ulusal sigorta şirketidir kuruldu.
5 Nisan 1925 Şeker Fabrikalarının kurulmasını öngören yasa kabul edildi.
12 Nisan 1925
Ayaklanmanın elebaşı Şeyh Sait ve arkadaşları yakalandı. Mahkemelerine 27 Mayıs 1925’te başlandı ve 29 Haziran’da Diyarbakır İstiklal Mahkemesi Şeyh Sait ve 46 yandaşını ölüme mahkum etti.
19 Nisan 1925 Türk Sanayii ve Maden Bankası Yasası.
13 Nisan 1925 tarihli “Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmağa Nasıl Giderler” başlıklı öyküsünden ötürü Cavit Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı) İstanbul İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı. Mahkeme başkanı Ali Çetinkaya tarafından idama mahkûm edilmek istendiyse de, Kılıç Ali Bey’in önerisiyle kalebentlikle Bodrum’a sürüldü.

15

5 Mayıs 1925 Ankara’da Gazi Orman Çiftliği kuruldu.Yunanistandaki Ermeni komitacıların Mustafa Kemal’e suikast hazırlamakla görevlendirdikleri Manok Manokyan’ın Ankara’da idam edilmesi.

16

17

18

3 Haziran 1925 Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
Adnan Adıvar, Rauf Orbay, Kazım Karabekir gibi muhaliflerin kurduğu CHP’den bağımsız ilk siyaset oluşum Ankara İstiklal Mahkemesince “sakıncalı” bulunup, Takrir-i Sükun kanununa dayanılarak kapatıldı. 30 Haziran 1925 Şeyh Sait’in idamı.
12 Ağustos 1925 Nazım Hikmet, Şefik Hüsnü, Hikmet (Kıvılcımlı) ve bir kısım kimselerin Ankara İstiklal Mahkemesi tarafından mahküm edilmesi.

19

30 Ağustos 1925 Mustafa Kemal’in Kastamonu Halk Fırkasında konuşması.’..Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz, En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyyedir.’
2 Eylül 1925 Tekke ve türbelerin kapatılması ve din görevlilerinin giysileri hakkında karar.

20

5 Ekim 1925 Mustafa Kemal, Bursa’da dokuma fabrikasını açtı ve İlk Cumhuriyet Altını.

21

5 Kasım 1925 Ankara Hukuk Mektebi açılışı Mustafa Kemal’in konuşması ile gerçekleşti.
25 Kasım 1925 Şapka İktisası (Giyilmesi) 671 sayılı yasa.
30 Kasım 1925 Unvanların Yasaklanması 677 sayılı yasa.
Efendi, Bey, Paşa gibi lakapların kullanılamayacağı karar bağlandı. Soyadı kanunu düzenlendi. TBMM kürsüsünün arkasına ‘Hakimiyet Milletindir’ asıldı.

22

9 Aralık 1925 Yerli Kumaştan Elbise Giyilmesine Dair Kanun TBMM Kabul edildi.
17 Aralık 1925 Paris’te Türk-Sovyet Dostluk ve Saldırmazlık Antlaşması’nın imzalanması.
30 Aralık 1925 tarihli 701 sayılı yasa ve 16 Mart 1926 tarihli 3322 sayılı kararname ile banknotların ön yüzlerinde reis-i cumhur hazretlerinin resminin bulunması kararı alınmıştır.

23

24

26 Aralık 1925 Evrensel Saat Diliminin uygulanması. 697 sayılı yasa. Miladi Takvim. 698 sayılı yasa.
1926
4 Şubat 1926 İskilipli Mehmet Atıf’in ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Teşkilat-i Esasiye Kanunu’nu tamamen veya kısmen tağyir ve vatan hainliğinden asılması.
11 Şubat 1926 Kurucusu Mahmut Soydan olan Milliyet gazetesinin ilk sayısı yayımlandı. Gazetenin ilk yazarları arasında Refik Halid, Bedii Faik, İsmail Hami, Ulunay bulunuyordu.
17 Şubat 1926 Medeni Yasa 743.
18 Şubat 1926 İlk resmi nikah Matematik hocası Fuat Say’la Zehra Hanımla kıyılıyor. Nikah tanıkları Kavaklıdere Şarapları sahibi Tunalı Hilmi ile Erzurum Meilletvekili Mahmut Bey. Zehra hanım 1928 Güzel Sanatlar Akademisini bitirip ressam oluyor. Piyanist Fazıl Say’ın babaannesi.
1 Mart 1926 765 Sayılı Türk Ceza Yasası.

 

22 Mart 1926 İspirto ve Alkollü İçkilerin inhisarı hakkındaki kanunun TBMMince kabulü.
24 Mart 1926 TBMM petrol arama ve işletmesinin devletçe yürütülmesine karar verdi.
19 Nisan 1926 Kabotaj Yasası.
Cumhuriyetin ilk “Tayyare Piyangosu” tertiplendi. İkramiye miktarı 7.500.000 lira idi.Türk Tayyare Cemiyeti, Hava kuvvetlerine pilot yetiştirmesi ve uçak alması (sonraları, uçak yapması) için birçok gelir kaynağı idi.
22 Mayıs 1926 Emlak ve Eytam(Yetim) Bankası kurulması kararı alındı. Türkiye’de halkın inşaat teşebbüslerini desteklemek, gerekli kredileri sağlamak ve yetim haklarını korumak amacıyla Atatürk’ün talimatları doğrultusunda 3 Haziran 1926 tarihinde kurulan bankadır.
29 Mayıs 1926 İskan Yasası. İskan Kanunu’na göre ise yurtsuzlar ve mültecilere dair hükümlerle bunların vatandaşlığa geçişleri düzenlenmiştir.
5 Haziran 1926 Musul Sorunu.

Musul vilayeti Misak-ı Milli’ye göre önceleri Türkiye sınırlarındaydı. Ancak Mudanya Mütarekesi imzalandığında Musul halen İngiliz işgalinde görünüyordu. Sorun Lozan’da da çözülemeyince sonunda konuyu Milletler Cemiyeti’nin çözmesi kararlaştırıldı. Milletler Cemiyeti’nin bağlayıcı kararına göre Musul Irak toprakları içinde bırakıldı. Türkiye sadece 25 yıl boyunca Musul Petrolleri’nden %10 pay aldı.
14 Haziran 1926 Mustafa Kemal’e suikast teşebbüsünün ortaya çıkması.
Mustafa Kemal’in İzmir’e yapacağı seyahati fırsat bilen eski ittihatçılar Atatürk’e karşı bir suikast hazırladılar. Ziya Hurşit ve adamları Atatürk’e Gaffarzade Oteli yakınında silah ve bombalarla saldıracaklardı. Ancak suikastçilerin Sakız adasına kaçmasını sağlayacak motorcu Şevki korkuya kapılıp, durumu Vali Kazım Dirik’e bildirecek ve aralırında birçok ünlü ismin de bulunduğu suikastçiler tutuklanıp, yargılanacaklardı. Bunların önderleri idam edildi.

25

18 Haziran 1926 ‘Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.’ Atatürk
26 Haziran 1926
26

Millet — El uzatanların başını ezerim!… Akbaba 24.6.1926 Sayı: 371 Sayfa: 1 Ramiz Gökçe 4 Haziran’da, Mustafa Kemal Paşa’ya İzmir’de hazırlanan bir suikast teşebbüsü ortaya çıkmıştı. Suikast teşebbüsünün failleri Ziya Hurşit ve arkadaşları İstiklal Mahkemesi’nde yargılanarak çeşitli cezalara çarptırılacaklardır.
1 Temmuz 1926 Kabotaj Kanunu.
Türk deniz taşımacılığındaki hükümranlık haklarını düzenleyen kanun onaylandı ve yabancıların karasularımızda özgürce seyir yapmaları yasaklandı.
6 Ekim 1926 Kayseri Uçak Fabrikası
26 Kasım 1926 Alpullu Şeker Fabrikası
17 Aralık 1926 Uşak Şeker Fabrikası
27

1927
21 Şubat 1927
28

7 Mart 1927 İstiklal Mahkemelerinin Kapatılması

10 Nisan 1927 Binaların Numaralandırılması ve Sokaklara İsim Verilmesi Kanunu Kabul edildi.
11 Mayıs 1927 Tayyare Piyangosu
29

26 Mayıs 1927 Ankara Kayseri Demiryolu.
28 Mayıs 1927 1055 Sayılı Teşviki Sanayi Yasası.
1 Haziran 1927 Devlet Demir Yolları ve Limanları Yönetim Kuruldu.
23 Haziran 1927 Danıştay TBMM’de başkan ve üyelerinin seçilmesi ile 7 Haziran 1927’de Şura-ı Devlet adıyla göreve başladı.
1 Temmuz 1927 Mustafa Kemal 8 yıl sonra İstanbul’a döndü.
7 Temmuz 1927 Mustafa Kemal’in İstanbul’da öğretmenlere konuşması: ‘Öğretmenler her vesileden istifade ederek halka koşmalı, halk ile beraber olmalı ve halk, öğretmenin çocuğa yalnız alfede okutur bir varlıktan ibaret olmıyacağını anlamalıdır.’
5 Eylül 1927 Akbaba
30

7 Eylül 1927 Bozkurt Lotus Davası
1926’nın 2 Ağustos gecesi, Midilli Adası’nın on kilometre kadar kuzeyinde bir deniz kazası yaşandı: Lotus adındaki bir Fransız yolcu gemisi, kömür taşıyan Türk şilebi Bozkurt’a çarparak batırdı ve kazada sekiz Türk denizci can verdi.
Bozkurt’un sağ kalan mürettebatını denizden toplayan Lotus, ertesi gün İstanbul Limanı’na geldi ve polis kazayı soruşturmaya başladı. Lotus’un kaptanı Demons ile Bozkurt’un süvarisi Hasan Bey kazada can verenlerin aileleri tarafından yapılan şikáyet üzerine tutuklandılar ve haklarında İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Mahkeme kararını 13 Eylül’de verdi: Fransız kaptan Demons, 80 gün hapse mahkûm edilmişti.
Hadise, mahkeme devam ettiği sırada uluslararası bir mesele halini almıştı. Fransa, kapitülasyon döneminden kalma bir alışkanlıkla, Türkiye’nin bir Fransız kaptanı yargılayamayacağını ileri sürüp tutuklamayı ve mahkûmiyeti protesto etti. Taraflar, gerginliğin artması üzerine 12 Ekim günü davanın Lahey’deki Adalet Divanı’na götürülmesi konusunda anlaştılar. Davada Türkiye’yi, zamanın Adliye Vekili olan Mahmut Esat Bey temsil edecekti.

Mahmut Esat Bozkurt, daha sonra yayınladığı hatıralarında Adalet Divanı’na gidilmesi kararının nasıl alındığını anlatırken, şunları yazıyordu:

‘Bir gün, Atatürk beni nezdlerine çağırdılar. Meseleyi bir daha izah etmemi istediler. Anlattım ve sözlerimi şöyle tamamladım:

‘Paşam, Lahey Adalet Divanı’na gidelim. Kimin haklı olduğu orada meydana çıksın. Ben, hakkımızdan eminim. Müsaade ederseniz, davamızı ben müdafaa edeyim. Kaybedersem, memlekete bir daha dönmem; fakat kazanacağız. Hem, Adalet Divanı önüne gitmeden Fransız’ların dediğini yapacak olursak, Fransız devletinin tehditleri karşısında boyun eğmiş olacağız. Bu da, onlara diğer meselelerde aynı tehditleri öne sürmek cesaretini verecektir. Halbuki, Lahey Divanı’na gidersek davayı kaybetsek dahi şeref ve haysiyetimiz zedelenmez. zira milletlerarası bir mahkemenin hükmüne uymak şerefsizlik değil, bilákis büyük şereftir.’
Bu sözler üzerine Atatürk bana ‘Güle güle git. Kazanacaksın. Kazanmasan da memleket seni bağrına basacaktır’ dedi.’
9 Eylül 1927 Samsun Havza Demiryolu
15-20 Ekim 1927 Nutuk/Söylev
Mustafa Kemal Atatürk CHP 2. Büyük Kongre’sinde Büyük Nutkunu (Söylev) okudu. Nutuk, Türk Kurtuluş savaşının gün gün değerlendirilmesini ve temel ilkelerini kapsıyordu.
‘Saygıdeğer Efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve teferruatlı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlâtlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmiş isem kendimi bahtiyar sayacağım. Efendiler, bu nutkumla, millî varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, istiklâlini nasıl kazandığını, ilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan millî ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım.’

‘Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.’
‘Bu sonucu, ‘Türk gençliğine emanet ediyorum.’

‘Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet’i müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!’
25 Ekim 1927 Komünist Tevkifatı.
Başında Şefik Hüsnü Değmer ve Vedat Nedim Tör’ün bulunduğu gizli TKP örgütlenmesine yönelik tutuklamalar yapıldı.
27 Ekim 1927 Yeni Kalem Sayı: 4 Sayfa: 1 Ratip Tahir Onun Şaheseri Gazi — Ey Türk Gençliği, ilelebet muhafazasını sana tevdî ediyorum! (Heykelde “Cumhuriyet”)
31

28 Ekim 1927 İlk nüfus sayımı 13.648.270
1 Kasım 1927 Mustafa Kemal ikinci defa Cumhurbaşkanı seçildi.

1 Kasım 1927-27 Eylül 1930IV. İnönü Hükümeti
6 Kasım 1927 Bünyan Dokuma Fabrikası açıldı.
33

21 Kasım 1927 Samsun Amasya demiryolu.
1928
31 Ocak 1928- Türk Eğitim Derneği’in Atatürk önderliğinde kurulması.
10 Nisan 1928 ‘Türk Devletinin Dini, Din-I İslamdır’ (madde2) kuralı ile yemin ederken ‘Vallahi’ (madde 16,38) sözcüğü ve ‘Ahkam-ı Şer’iyenin Tenfizi’ (madde 26) kuralını Anayasa’dan çıkaran 1222 sayılı yasa kabul edildi. Anayasa laikleşti.

16 Nisan 1928 Havuz Yavuz Davası
Türkiye’nin bilinen ilk yolsuzluk davası başladı. Yavuz zırhlısının onarımında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla eski bahriye nazırı İhsan Bey, 2 yıl 2 ay hapse mahkum oldu.
20 Mayıs 1928 Uluslararası Rakamların Uygulanmasına İlişkin 1288 Sayılı Yasa.
23 Mayıs 1928 Türk Vatandaşlığı Kanunu.

8 Ağustos 1928 Taksim Cumhuriyet Anıtının açılışı.

32

9 Ağustos 1928 Mustafa Kemal Sarayburnunda yazı devrimini anlattı.
28 Kasım 1928 İlk kadın avukat Beyhan Hanım’ın İstanbul I. Ticaret Mahkemesi’inde duruşmaya çıkarak bir kadını savunması.
29 Ağustos 1929 Mustafa Kemal’in Dolmabahçe’de kara tahtaya yazdığı notu’ ‘Milleti cehaletten kurtarmak için kendi diline uymayan Arap harflerini terkedip Latin esasından Türk harflerini kabul etmekten başka çare yoktur.’
30 Ağustos 1928 Mustafa Kemal: ’30 Ağustos’tas sevk ve idare ettiğim muharebe, Türk milletinin yanımda bulunduğu halde, idare ettiğim ilk ve son muharebedir. Bir insan kendini milletle beraber hissettiği zaman, ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tarif müşküldür.’
1 Kasım 1928 Harf Devrimi 1353 Sayılı Kanun.
« …Basit bir tecrübe Lâtin esasından Türk harflerinin, Türk diline ne kadar uygun olduğunu şehirde ve köyde yaşı ilerlemiş Türk evlâtlarının ne kadar kolay okuyup yazdıklarını güneş gibi meydana çıkarmıştır. »Mustafa Kemal

34

11 Kasım 1928
Yeni dil çabalarına paralel Türk Dil Kurumu bizzat Atatürk’ün katkılarıyla kuruldu.

35

36

31 Aralık 1928 TBMM Anadolu ve Mersin-Tarsus demiryollarının devletleşmesine karar verdi.
1929
1 Ocak 1929 Yeni harfleri ve bu harflerle yazıyı halka öğretmek üzere ‘Millet Mektepleri’nin açılması.

37

12 Şubat 1929 Troçki İstanbul’da
Sovyetler Birliği eski Dışişleri Halk Komiseri Leon Troçki, Stalin’in emriyle sürgün edilerek İstanbul’a geldi. Troçki Büyükada’ya yerleşti. Troçki’nin basın demeci:
‘Yanlış anlaşıldım. Türk hükümetinin özgürlüklerimi kısıtladığını hiçbir zaman söylemedim. Fransız gazetelerine 6 bin sözcük tutan Rusçu makaleler yazdım. Bu yazılar telgrafla çekilirken ve Fransızcaya çevrilirken büyük hatalara uğradı. Türk hükümeti bana büyük konukseverlik göstermiştir, minnettarım. Tekrar ediyorum: Türk hükümeti hiçbir biçimde özgürlüğümü kısıtlamamıştır.
Türkiye’ye gelir gelmez Rus Başkonsolosluğu’na indim. Almanya’dan vize istemiştim. Buna yanıtın kısa zamanda geleceğini umuyordum. Bu nedenle otele geçmek istemedim. Sizlerle konuşmayı bugüne kadar ertelememin nedeni de böyle bir toplantıyı konsolosluk gibi resmi bir yerde yapmak istemeyişimdir. Şimdi herkesle konuşuyorum.
Türkiye’den neden ayrılmak istediğimi sorabilirsiniz. Türkçe bilmediğim için… Artık yaşlıyım ve yeni bir dil öğrenemem. Yoksa çok sevdiğim ve konukseverliğine tanık olduğum ülkenizde oturmamam için hiçbir neden yoktur.
Troçki, masası üzerine iki kitap koymuş ve küçük kâğıtlarla bazı yerleri işaretlemişti. Bunları göstererek konuşmasını şöyle sürdürmüştü:
İşte, kitaplarımdan ikisi… Türkiye için yazdıklarımdan bazıları burada. Birini 1909′da yazmıştım. Bu ve daha sonraki yazılarımda Türkleri o kadar övdüm ki, bana Türkofil dediler. O tarihlerde Rusya’da Türklere karşıt çok insan vardı. Türk dostluğunu daha sonra Türklerin ulusal savaşında da gösterdim. Dostum General Frunze’yi Rus ordularının temsilcisi olarak Ankara’ya yolladım. Türkiye’nin bağımsızlık savaşını çok büyük ilgiyle izledim ve sonuçtan kıvanç duydum.
Bağımsızlığınızı, bu uğurdaki savaşı büyük önderinizin yönetimine borçlusunuz. Atatürk’ün büyüklüğü artık dünyaca kanıtlanmış bir gerçektir, öyle bir gerçek ki, burada yinelenmesinden ben de tat duyuyorum. Türk-Sovyet ilişkileri içtenliklidir ve böyle kalacaktır. Politik alandaki bu dostluğun ticaret ve ekonomiye dönüşmesini isteriz.
4 Nisan 1929 Ceza Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun TBMM’te kabulü. ‘Cumhuriyet Savcı’ teriminin Mahmut Esat Bozkurt tarfından isimlendirilmesi. “Cumhuriyet savcıları, Meriç kıyılarında çalışan Türk köylüsünün kaybolan sabanlarından tutunuz da, bu yurtta yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan, hatta bingöl dağlarının ıssız kuytularında nafakalarını bekleyen öksüzlerin göz yaşlarından siz sorumlusunuz!” Atatürk, Mahmut Esat Bozkurt’a sorar niye Cumhuriyet Savcısı.
Bozkurt’un cevabı:
“Çünkü öyle zaman olur ki, cumhuriyeti korumak için başbakandan, bakandan, müsteşardan, validen, elçiden bile hesap sorabilir. İşte bunu soracak da cumhuriyet savcısı’dır.”
23 Nisan 1929 ‘Çocuk Bayramı’ olarak ilk kutlanışı. Çocuk Esirgeme Kurumunun yaptığı genelge ile 23-29 Nisan Çocuk Haftası olarak kutlanmıştır. Mustafa Kemal Ankara Palas’ta Çocuk Balosunu şereflendirmesi.

38

8 Temmuz 1929 ‘Resimli Ay’ dergisinde ‘Putları Kırıyoruz’ başlığı altında milliyetçi şair ve yazarları eleştiren yazıya karşı gösteri.

39

40

1 Haziran 1929 Kibrit ve çakmak inhisarı kanununun TBMM kabulü.

41

2 Haziran 1929 Doğu Anadolu’da muhtaç çiftçilere arazi tevziine dair Kanun’un TBMM kabulü.
19.9.1928 Yeni Köroğlu Sayı 42 Sayfa: 4 Eski ve yeni harfler ilk kez beraber kullanılmış.Gazi Baba yeni harfleri öğretmek için iptidai hocası gibi halk arasında çalışıyor. Köroğlu — Ey büyük kalpli, büyük düşünceli Gazi Babamız. Sen bize rehber oldukça biz en güç şeyleri bile yaparız. Göreceksin bak, yılbaşına kalmayacak, bütün millet bu harfleri öğrenecek!

42

25 Aralık 1929 Yerli Malları Haftası.
Bir kanunla “Milli Tasarruf Günü” kabul edilen bu gün ondan sonra “Yerli Malları Haftası” olarak anılacaktı. Uzun yıllar Cumhuriyet kuşaklarınca benimsendi. Simgesi “kumbara” oldu.

43

1930

1 Şubat 1930 Kayseri- Şarkışla demiryolu açıldı.
20 Şubat 1930 Türk Parsının Kıymetini Korunması Hakkında 1567 Sayılı Yasa.

3 Nisan 1930 Belediye seçimlerinde Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanıyan 1580 Sayılı Yasa.
24 Nisan 1924 Umumi Hıfzısıhha Kanunu.
22 Mayıs 1930 Mustafa Kemal Atatürk tarafından konulan ve askerin siyasete müdahale etmesini kesinlikle yasaklayan mevcut 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu.
11 Haziran 1930 Merkez Bankası kuruldu.
14 Temmuz 1930 Ağrı ayaklanması.

44

12 Ağustos 1930 İkinci demokrasi denemesi olarak Fethi Okyar başkanlığında “Serbest Cumhuriyet Fırkası” kuruldu.

30 Ağustos 1930 Ankara-Kayseri demiryolu Sıvas’ta İsmet İnönü’nün konuşması ile açıldı.
27 Eylül 1930-4 Mayıs 1931 V. İnönü Hükümeti
29 Ekim 1930

45

17 Kasım 1930 SCF’inin feshi
Ömrü 4 ay süren Serbest Cumhuriyet Fırkası ülkede demokrasi için henüz şartların oluşmadığı gözönüne alınarak, kendi kendini feshetti.
23 Aralık 1930 Menemen Olayı.
İzmir’in Menemen ilçesinde Nakşibendi tarikatına bağlı Derviş Mehmedi tarafından gerici bir ayaklanma tertiplendi. Bir manga askeriyle gericilerin üzerine yürüyen asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay şehit edildi. Başı bir kazığa geçirilerek caddelerde dolaştırıldı. İsyan, askeri birliklerce hemen bastırıldı. Derviş Mehmedi ve arkadaşları öldürüldü. Yakalanan diğerleri Orgeneral Mustafa Muğlalı başkanlığındaki mahkemede ayrıca ölüm cezasına çarptırılmıştır.
25 Aralık 1930
46

1931

47

48

1931 yılında ilk basımı yapılan lise Tarih kitapları, Atatürk’ün Avrupamerkezci tarih tezlerine karşı ulusal-devrimci tarih teorisini inşa etme amacıyla başlattığı tarih çalışmalarının en önemli ürünlerinden biridir. Dört ciltlik Tarih, Atatürk önderliğinde hazırlandı ve büyük devrimci önderin yaptığı ekleri ve düzeltmeleri de içermektedir. Kemalist önderlik, Cumhuriyet’i emanet edeceği genç kuşakları 1931 yılından 1941’e kadar bu kitaplarla yetiştirdi. Bu nedenle lise Tarih kitapları, devrimci kuşakların ideolojisini belirleyen temel eser olmakla birlikte, Kemalist Devrim’in ideolojisini incelemek isteyenler için de, eşi bulunmayan bir kaynaktır.

 

Lise Tarih kitapları, evrenin ve insanın yaratılışı teorisini çürütüyor ve bu süreçleri bütünüyle bilimsel verilerle açıklıyor. Cumhuriyet’in lise öğretimi, İslamiyetin dışından yazılmış bir İslam tarihini içeriyor. İslam, doğaüstü bir kuvvetin değil, fakat tarihsel-sosyolojik gelişmelerin ürünü olarak inceleniyor. Selçukl ve Osmanlı feodaliteleri ise, sınıfsal tarih anlayışıyla ele alınıyor.Bu ilk ciltte insanlık tarihine giriş, kâinatın ve tabiatın oluşumu ele alınmakta, insanın evrimi, Türk tarihivemedeniyeti konularına yer verilmektedir. Ayrıca Çin, Hun, İskit, Hint, Kalde, Elam, Asur, Mısır, anadolu, Fenike, İbrani, İran, Ege, Etrüsk medeniyetleri incelenmektedir.

5 Şubat 1931

49

23 Mart 1931 İlköğretimin Türk okularında yapılmasını zorunlu kılan ilk öğrenim yasası.
26 Mart 1931 Evrensel Ölçü Sistemine İlişkin 1782 Sayılı Yasa.
10 Nisan 1931 Türk Ocakları Olağanüstü Kurultayı Türk Ocakları feshine ve mallarının Cumhuriyet Halk Fırkasına devrine karar verdi.
12 Nisan 1931 Türk Tarihini Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu)

50

20 Nisan 1931’de seçim dolayısıyla Mustafa Kemal’in millete beyannamesi:
“Cumhuriyet Halk Fırkasının müstakar umumî siyasetini şu kısa cümle açıkça ifadeye kâfidir zannederim: Yurtta sulh, cihanda sulh için, çalışıyoruz’.
4 Mayıs 1931 Mustafa Kemal’in üçüncü defa Cumhurbaşkanı seçilmesi.
4 Mayıs 1931-1 Mart 1935 VI. İnönü Hükümeti
5 Mayıs 1931

51

10 Mayıs 1931 CHF Üçüncü Kurultay’da Cumhuriyetçilik, Laiklik, Milliyetçilik, Devletçilik, Halkçılık ve İnkılapçılıktan oluşan altı ilke partinin ana programı olarak belirlendi. Kabul edilen Nizanname’de Fırka üyelerinin ‘karşılıklı samimiyet, itimat ve arkadaşlık duygularıyla birbirine bağlı kitle oluşturduklarına’ yer verilmiştir.

52

1 Haziran 1931 Mudanya – Bursa Demiryolu devletleştirildi.
27 Haziran 1931 Arazi Vergisi Kanunu.
15 Temmuz 1931 Hayvan Vergisi Kanunu.
25 Temmuz 1931 Matbuat Kanunu
29 Ekim 1931

53

1932

54

55

Dahiliye Vekâleti Jandarma Umum Kumandanlığı’nın III Ş. I Ks. Sayı 55058 sayılı ve Dersim başlıklı raporu, en temel kaynaklar arasındadır.
1932’de gizli ve zata mahsus kaydıyla 100 adet basıldı.Yalnızca devletin önde gelen yöneticilerine dağıtıldı.Cumhuriyet yönetiminin ve Ordunun 1930’lardaki bakışını yansıtan, çok önemli tarihsel belge.
Devletin Şeyh Sait ve Ağrı isyanlarından sonraki raporlarının özetleri.
1932 Kadro Dergisi, Ocak ayında yayına başladı. Kurucuları Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat Nedim Tör, Burhan Asaf Belge, İsmail Hüsrev Tökin’dir.
Derginin gayesi inkılapları oturtmak ve bir ideoloji meydana getirmekti. Dergi üç yıl devam etti, 36. sayıda 1935’de yayınına son verdi. Rejimin yöneticileriyle ters düştü, Yakup Kadri’nin Tiran elçiliğine atanmasından sonra dergi dağıldı.

56

22 Ocak 1932 Kur’an-I Kerim’in Türkçe çevirisinin ilk defa İstanbul Yerebatan Camiinde Hafız Yaşar (Okur) tarafından okunması.
1 Şubat 1932 Malatya-Fırat demiryolu açıldı.
5 Şubat 1932 İstanbul Süleymaniye Camiinde ilk Türkçe hutbe okunması.
19 Şubat 1932 Cumhuriyet kuşaklarının eğitiminde ve kültürel hayatında önemli rol oynayan Halkevleri kuruldu.
25 Nisan 1932 İsmet İnönü Sovyetler Birliğine gitti.
1 Mayıs 1932 Ankara’da Ulusal Sanayi Sergisi.
12 Temmuz 1932 Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu)
18 Temmuz 1932 Ezanın Türkçe okunması:

Tanrı uludur
Şüphesiz bilirim ,bildiririm
Tanrıdan başka yoktur tapacak
Tanrının elçisidir Muhammed,Haydin namaza
Haydin felaha
Namaz uykudan hayırlıdır
Tanrı uludur
Tanrıdan başka yoktur tapacak

18 Temmuz 1932
Türkiye Milletler Cemiyeti’ne kabul edildi.
31 Temmuz 1932 Keriman Halis Dünya Güzeli.

57

25 Ağustos 1932 Gazi Orman Çiftiğinde yüzme yarışları.

58

19 Eylül 1932 – 13 Ağustos 1933 Reşit Galip arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, onun bakanlığı döneminde Üniversite Reformu gerçekleşmiştir.

Yazdığı öğrenci andı:
Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam; küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım, Türk varlığına armağan olsun.
27 Eylül 1932 Atatürk’ün Amerikan Genel Kurmay Başkanı General Mac Arthur Dolmabahçe sarayı’nda kabulü.

59

7 Aralık 1932 Grey Wolf adlı İngiliz propaganda kitabını hükümet hakaret içerdiği için yasaklatmıştı. Bir gece sofrasında Atatürk okuttu ve bu kitap hakkında düşüncelerini söyledi. Necmeddin Sadak’ın kaleminden “Akşam” gazetesinde yayımlandı. Atatürk’ün cevabı, daha sonraları Sadi Borak tarafından Armstrong’tan Bozkurt: Mustafa Kemâl ve İftiralara Cevap ismiyle kitap olarak da yayımlandı.

60

1933

61

1 Şubat 1933 Ülkü, halk evlerinin yayın organı olarak Şubat 1933 ile Ağustos 1950 tarihleri arasında yayımlanan dergi. Üç seri halinde yayımlanan derginin amacı, halk evlerinin ve dolaylı olarak cumhuriyetin ideolojisini yaymaktı. Konu başlıkları genel olarak edebiyat, dil, sosyoloji, güzel sanatlar, ekonomi, halk terbiyesi, spor ve halk evleri hakkındaki haberlerdir.
Derginin yazarları arasında Mehmet Fuat Köprülü, Recep Peker, Tahsin Banguoğlu, Suut Kemal Yetkin, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ahmet Kutsi Tecer bulunmaktadır.

62

1 Şubat 1933 Bursa’da bir kısım gericilerin ezan ve kamet’in Türkçe okunması üzerine Ulu Camii’de namazdan çıkan halkı kışkıtarak Vilayet önünde gösteri yapmaları.
3 Şubat 1933 İstanbul- Ankara arasında ilk uçak seferi denemesi.
5 Şubat 1933 Atatürk’ün Bursa Nutku:
Gençliğin Türkçe ezana karşı ayaklananları bastıracak olacağı halde polis vs var diye müdahale etmemesi üzerine söylenmiştir.
‘Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır,jandarması vardır,ordusu vardır,adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle,taşla,sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıyını koruyacaktır.Genç, “Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir” diye düşünecek, ama hiçbir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, “demek adalet örgütünüde düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek” Onu hapse atacaklar. Yasal yollara karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmekte benim görevimdir.” İşte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!
6 Şubat 1933 Mustafa Kemal’in Anadolu Ajansına verdiği Bursa’daki olayla ilgili resmi tebliği: Hadiseye dikkatimizi bilhassa çevirmemizin sebebi dini, siyaset ve herhangi bir tahrike vesile etmeğe asla müsamaha etmiyeceğimizin bir daha anlaşılmasıdır. Meselenin mahiyeti esasen din değildir, dildir. Kat’ı olarak bilinmelidir ki Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında hakim ve esas kalacaktır’
25 Şubat 1933 Vagon-Li Olayı
Fransız Vagon-Li (Yataklı Vagonlar) şirketinde Türkçe konuşan bir memuru müdürün azarlaması üzerine Üniversite ve Yüksek Okullar gençliğinin gösterisi ve Vagon-Li’den alınana Atatürk resminin Halkevine teslim edilmesi.
20 Nisan 1933 Razgrad Olayları
17 Nisan günü Bulgaristan’ın Razgrad şehrindeki Türk mezarlığına yapılan saldırılar üzerine İstanbul’da MTTB büyük bir protesto gösterisi düzenledi.
31 Mayıs 1933 İstanbul Darülfünunu’nun Kaldırılması ve İstanbul Üniversitesinin Kurulması Hakkında Yasa.1933 Üniversite reformu
Almanya’da Nazi teröründen kaçan Alman Bilim adamları Türkiye’ye gelerek birçok fakülte, kürsü ve yeni bilimsel çalışmanın başlangıcına önayak oldular. Bu dönemde Türkiye’de bilim büyük bir sıçrama yaptı. Bu süreçte “Darülfünun” kapandı ve modern anlamda “üniversite” oldu.
3 Haziran 1933 2262 Sayılı Sümerbank Kuruluş Yasası çıkartıldı.

 

63

8 Haziran 1933 Halk Bankası Kuruluş Yasası.
10 Haziran 1933 2291 Sayılı Ankara Yüksek Ziraat Enstitüsü Yasası
11 Haziran 1933 2301 Sayılı Belediyeler Bankası Yasası
20 Haziran 1933 Üniversitede İnkilap Enstitüsü kuruldu.
15 Temmuz 1933 Varlık DergisiYaşar Nabi Nayır tarafından yayımlanmaya başlanan aylık sanat ve edebiyat dergisidir
Öz Türkçe anlayışıyla tanınan Varlık ismi, “yoktan var etme” çabasından ilham alarak sahibi Yaşar Nabi Nayır tarafından konulan dergide Türk edebiyatının birçok ünlü yazarın ilk yazıları çıkmıştır. Melih Cevdet Anday, Cahit Sıtkı Tarancı,Orhan Veli, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Necati Cumalı, Tarık Dursun K., Ece Ayhan, Attila İlhan, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Semih Poroy, Tomris Uyar.
Derginin ilk sayılarında Yedi Meşaleciler’in şiirleri yer aldı. Garipçiler’e ilk defa Varlık dergisi sayfalarında yer verildi; Garip manifestosu Varlık’ta yayımlandı. Dergide Köy Enstitüsü yazarlarına, özellikle Mahmut Makal’ın öykülerine yer verdi.

64

24 Haziran 1933 Ankara Kız Lisesi
65

66

14 Eylül 1933 tarihinde Ankara’da Türkiye ile Yunanistan Arasında Anlaşma.
17 Eylül 1933 Ekselansları,
OSE Dünya Birliği’nin şeref başkanı olarak, Almanya’dan 40 profesörle doktorun bilimsel ve tıbbi çalışmalarına Türkiye’de devam etmelerine müsaade vermeniz için başvuruda bulunmayı ekselanslarından rica ediyorum. Sözü edilen kişiler , Almanya’da halen yürürlükte olan yasalar nedeni ile mesleklerini icra edememektedirler. Çoğu geniş tecrübe , bilgi ve ilmi liyakat sahibi bulunan bu kişiler , yeni bir ülkede yaşadıkları takdirde son derece faydalı olacaklarını ispat edebilirler.
Ekselanslarından ülkenizde yerleşmeleri ve çalışmalarına devam etmeleri için izin vermeniz konusunda başvuruda bulunduğumuz tecrübe sahibi uzman ve seçkin akademisyen olan bu 40 kişi , birliğimize yapılan çok sayıda müracaat arasından seçilmişlerdir. Bu ilim adamları , hükümetinizin talimatları doğrultusunda kurumlarınızın herhangi birinde bir yıl boyunca hiçbir karşılık beklemeden çalışmayı arzu etmektedirler.

Bu başvuruya destek vermek maksadıyla , hükümetinizin talebi kabul etmesi halinde sadece yüksek seviyede bir insani faaliyette bulunmuş olmakla kalmayacağı, bunun ülkenize de ayrıca kazanç getireceği ümidimi ifade etmek cüretini buluyorum.
Ekselanslarının sadık hizmetkarı olmaktan şeref duyan Prof. Albert Einstein
17 Ekim 1933 tarihinde Ankara’da Türkiye ile Romanya arasında Dostluk, Saldırmazlık, Hakemlik ve Uzlaştırma Andlaşması.
26 Ekim 1933 Türk Kadınlarına Köy İhtiyar Heyetlerine Seçme Seçilme Hakkının Tanınmasına İlişkin 2329 Sayılı Yasa.
29 Ekim 1933 Cumhuriyetin 10. Yılı

67

Cumhuriyetin Onuncu Yıl Nutku

Türk Milleti!

Kurtuluş Savaşı’na başladığımızın on beşinci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!

Şu anda, büyük Türk milletinin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.

Yurttaşlarım!

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bundaki muvaffakiyeti, Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak, azimkârane yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz; çünkü, daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.

Yurdumuzu, dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız. Milletimizi, en geniş, refah, vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız. Bunun için, bizce zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın sürat ve hareket mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle daha çok çalışacağız, daha az zamanda daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur.

Çünkü,Türk milletinin karakteri yüksektir; Türk milleti çalışkandır; Türk milleti zekidir. Çünkü, Türk milleti millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir. Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini ve millî birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek millî ülkümüzdür. Türk milletine çok yakışan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakikî huzurun temini yolunda, kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.

Büyük Türk milleti!

On beş yıldan beri, giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiç birinde milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, millî ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medenî âlem az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır.

Türk milleti!

Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle, huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.

Ne mutlu Türküm diyene!

68

Ankara, 29 Ekim 1933
Onuncu Yıl Marşı, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılan ve Cemal Reşit Rey tarafından 1933 yılında bestelenen marştır. 29 Ekim 1923’te kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun onuncu yıl kutlamaları için düzenlenen yarışmada seçilen marştır.

 

Çıktık açık alınla on yılda her savaştan.
On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan,
Başta bütün dünyanın saydığı baş kumandan!

Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan.
Türk’üz: cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi;
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.
Bir hızda kötülüğü geriliği boğarız.
Karanlığın üzerine güneş gibi doğarız.
Türküz, bütün başlardan üstün olan başlarız;
Tarihten önce vardık, tarihten sonra varız.
Türk’üz: cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi;
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.
Çizerek kanımızla öz yurdun haritasını,
Dindirdik memleketin yıllar süren yasını;
Bütünledik her yönden istiklal kavgasını…
Bütün dünya öğrendi Türklüğü saymasını!
Türk’üz: cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi;
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.
Örnektir milletlere açtığımız yeni iz;
İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz:
Uyduk görüşte bilgi, gidişte ülküye biz.
Tersine dönse dünya yolumuzdan dönmeyiz.
Türk’üz: cumhuriyetin göğsümüz tunç siperi;
Türk’e durmak yaraşmaz, Türk önde Türk ileri.

 

MUSTAFA MERSİNOGLU 29 EKİM 2015 URLA

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İngiltere’deki yeni korona variyantının yayılmasına neoliberalizm dogmasının etkisi oldu mu?
Başımız sağ olsun! Halkın Habercisi’nin vicdanlı, vatansever yazarını kaybettik
Yabancı basında Karadeniz gazı