10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde usta gazeteci ve siyasetçi Altan Öymen’le konuştuk…

H&H RÖPORTAJ Deniz Bilgen ÇAKIR

Gazetecilik hayatına çok erken yaşlarda başlayan Öymen, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’yle ilgili sorularımızı yanıtladı.

Geçmişte CHP Genel Başkanlığı da yapmış olan yılların gazetecisi Öymen, ülkemizde özellikle son yıllarda tutuklu gazeteci sayısına dikkat çekerek;  “Bu yüzden bu günü biz mutlu değil, üzüntülü bir gün olarak yaşıyoruz.” dedi.

Öymen, Türkiye’deki tutuklu gazeteci sayısının demokratik ülkeler arasında bir rekor oluşturduğunu söyleyerek:

“Bu yıl ki çalışan gazeteciler günü bizim için mutlu bir gün olmaktan çıktı. Cezaevinde son sayılara göre tutuklu durumda olmaya devam eden yetmiş kadar gazeteci var. Bu sayılar demokratik ülkeler arasında bir rekor oluşturmaya devam ediyor.” dedi.

Tutuklu gazetecilerin ortak özelliklerinin “muhalif gazeteci” olmaları olduğunu söyleyen Öymen şöyle devam etti:

“Her ne kadar bu gazetecilerin meslekleri dolayısıyla tutuklanmadığını, başka suçlardan tutuklandığını öne sürenler varsa da, o ‘başka suçlar’ın neler olduğu ve hangi delillere dayandığı hala anlaşılabilmiş değil.”
 

Öymen, şu anda Türkiye cezaevlerinde 4 yıldan beri tutuklu olan gazeteciler olduğunu belirterek: “Bu yüzden bu günü biz mutlu değil, üzüntülü bir gün olarak yaşıyoruz.” dedi.
 

Ülkemizde özellikle son yıllarda oldukça gelişen internet medyasıyla ilgili sorularımızı da yanıtlayan Öymen; internet medyası ve digital gazeteciliği çok ileri ve olumlu bir aşama olarak değerlendirdi ve “İnternet medyası giderek gelişiyor. Niye? Çünkü bir kere gazetelerin her şeyi yazması, yansıtması kolay değil. Hem teknik açıdan, sayfa sınırları açısından güç, hem de her şeye gazeteler ulaşamayabiliyor. Toplumun bilgiye ulaşması açısından bu internet yeni bir rüzgar getirdi. Bu da giderek gelişiyor. Bundan memnunum.” dedi.

Öymen, ulusal gazetelerin internet sitelerinin yanı sıra bağımsız internet gazetelerinin de giderek yaygınlaştığını söyleyerek: “Burada daha bağımsız hareket etme imkanı var. Daha geniş davranma imkanı var. Ancak burada bir seleksiyon meseli var. Takip edilmesi gereken kaynaklar çok oluyor. Televizyon ve gazetelerin sayfaları sayıları arttı.” dedi.  
 
Uzun yıllardır gazetecilik mesleğinin içinde olan Öymen, “Benim gazeteciliğe ilk başladığım yıllarda bırakın internet sitelerini televizyon bile yoktu. Bu artış içinde insanların neyi okuması gerektiğini, hangilerini okuması gerektiğini ne belirleyecek önemli olan o.  Bir seleksiyon yapılmasını sağlayacak anahtar bir yayın organına ihtiyaç var.” diye konuştu.