Zübeyde Hanımefendi

Zübeyde Hanımefendi
11 Mayıs 2017 17:30

Atatürkümüz’ün annesi Zübeyde Hanımefendi parasını nereye bağışladı?

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Bu sorunun cevabını Fatih Ortaylı imzalı bir makaleden, internetten alıntılayarak aktarıyorum…

 
“2009 senesinde Darüşşafaka (Türkiye’nin Osmanlı tarafından kurulan en köklü eğitim kurumlarından) arşivlerinde bulunan belgede Zübeyde Hanım’ın çeşitli şartlar ve isteklerde bulunarak kuruma tam tamına 20 bin kuruşluk bir bağış yaptığı görülmüştü. Belge 1968 senesinde arşivlerden çıkarılmış, noter tasdikli bir tercümesi alınmış ve tekrar yerine yerleştirilmiş. Görünen o ki o dönem kamuoyunun ilgisini yeterince çekememiş.

 
Belgede Zübeyde Hanım’ın 20 bin kuruşluk bağışı, her sene Darüşşafaka öğrencileri tarafından Kadir Gecesi’nde hatim yapılması, yapılan hatmin sevabının Peygamber Efendimiz’in ruhuna, ehlibeytine, enbiyâlara, ilk dört halifeye, evliyalara, mü’minlere, şehidlere ve babası, annesi gibi akrabalarına ve Atatürk’ün küçük yaşta hayatını kaybeden kardeşlerine gönderilmesi şartı ile yaptığı görülüyor. Ayrıca elde edilecek gelirden öğrencilere her sene bir defa mevsim meyveleri dağıtılması şartı da var.

 
O dönem İstanbul Hükümeti ile siyasi kavgada bulunan bir Osmanlı paşasının annesi, hiç bir çekince göstermeden devlete bağlı bir kuruma 20 bin kuruşluk bağışta bulunuyor. Hem de döneminin şartlarına göre maddi değeri çok yüksek olan bir bağışta bulunuyor.

 
Siyasi emeller nedeniyle türlü hakaretlere uğrayan bu mü’mine hanıma, inananlar için, vefat gününde bir Fatiha’yı eksik görmemek gerektiğini düşünüyorum.”

 

 
Makalede Zübeyde Hanımefendi’nin bağışına dair belgenin tarihçi Murat Bardakçı tarafından tercüme edilmiş halinin fotoğrafı var ama onu alıntılayamadım. İnternetten, Murat Bardakçı, Zübeyde Hanım diye girilirse görülür muhakkak.

 
Ama tercümesinin metni şöyle:

 
“Hicrî 1340 senesi Rebiülevvel ayının 27. Pazartesi gününe rastlayan Rumî 1337 yılı Ekim ayının 28. günü, Darüşşafaka’da, Ankara Hükümeti Büyük Millet Meclisi Reisi ve Anadolu Kuvâ-yı Milliye Başkumandanı Gazi Mustafa Kemal Paşa Hazretleri’nin valideleri Zübeyde ve halaları Emine Hanımlar ile Cemiyet-i Tedrisiye-i İslamiye (İslamî Eğitim Cemiyeti) Müdürü Cemil, Darüşşafaka Müdürü Ali Kâmi ve Dışişleri Bakanlığı Selânik Konsolosluğu memurlarından Cemal Beyler hazır bulundular. Zübeyde Hanımefendi, her sene Ramazan ayının Kadir Gecesi’nde Darüşşafaka öğrencileri tarafından Kur’anın hatmedilmesiyle sevapları önce peygamberimiz efendimiz hazretlerinin mübarek ruhlarına, daha sonra peygamberimizin ehlibeytine, enbiyâlara, ilk dört halifeye, evliyalara, bütün mü’minlere, şehidlerin temiz ruhlarına ve Zübeyde Hanımefendi’nin pederleri Feyzullah Efendi, valideleri Ayşe ve kardeşi Hüseyin Efendiler ile teyzeleri Fatma, büyük valideleri Emetullah, anneanneleri Emine, kayınvalideleri Ayşe, görümceleri Hatice, kızları İsmet ve Naciye, manevî kızları Rabia Hanımlar ile küçük oğulları Ömer ve Ahmed’in ruhlarına gönderilmesi şartıyla, Allah için, sevabına 20 bin kuruşu, İslamî Eğitim Cemiyeti tarafından işletilmesi şartıyla teberru ettiler.

 
Elde edilecek gelirden, yılda bir defa öğrencilere mevsim meyveleri dağıtılacak ve bağışın gerekleri, Darüşşafaka’da müdürlük yapacak olan kişiler tarafından yerine getirilecektir.

 
Sözkonusu bağış makbuz mukabilinde teslim edilmiş, Darüşşafaka Müdürü Ali Kâmi Bey bağışın şartlarını kabul etmiş, durum İslamî Eğitim Cemiyeti ile Darüşşafaka’nın defterlerine aynen kaydedilmiş ve Zübeyde Hanımefendi Hazretleri’ne de bu belge verilmiştir.

 
28 Ekim 1921.

 
Darüşşafaka Müdürü Ali Kâmi. Mustafa Kemal Paşa’nın validesi Zübeyde.

 
Şahitler:

 
Dışişleri Bakanlığı Selânik Konsolosluğu memurlarından Cemal.

 
İslamî Eğitim Cemiyeti Müdürü Cemil.

 
Özel deftere kaydolması, diğer senetlerle ve mahkeme kararları ile beraber kasada saklanması için muhasebeye.

 
21 Aralık 1921”

 
Belgenin tercümesi bu.

 
Şimdi…

 
Yaptığım alıntılar çok uzadı, ilave yorum yapmayayım.

 
Şu kadarını söyleyeyim…

 
Zübeyde Hanımefendi soylu bir Türk olmasının yanı sıra, hakiki muhafazakar bir Müslümanlığın şahikalarındandır.

 

 
Arap Müslümanlığı, Arabistan toprak ilişkilerine sahip olmadığı için muhafazakar değildir, muhafazakar bir ahlaka da sahip değildir.

 

 
Zübeyde Hanımefendi, köklü ailesel toprak ilişkilerinden de gelen hakiki Türk Müslümanlığının en seçkin örneklerindendir.

 
Müslümanlığı 4 karıyla aynı anda yatmak olarak anlayan ve aklını cinsel ilişkilere takmış Arapçıların bunu anlaması çok zordur.

 

 
Türk düşmanı ağızlarına Zübeyde Hanımefendi’nin ismini almaları çok rahatsız edici tabii ki.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor