Zaten gidecekmiş

Zaten gidecekmiş
27 Ağustos 2015 17:30

Soru dün, aslında her imtihanda olduğu gibi, beklemediğimiz yerden geldi.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Ben duyduğum ilk anda valla önce, “Bahçeli’den izinli yapmıştır diye düşündüm” ve Bahçeli’ye fena halde kızdım içimden, yine yaptı yapacağını diye.

 

Tuğrul Türkeş’in Erdoğan’a bu şekilde yem olacağına hiç ihtimal vermedim yani ilk anda.

 

Fakat o ilk andan hemen sonra haberlerin tamamını izleyince, Tuğrul Türkeş’in gerçekten de partisinden bağımsız olarak bu siyasi mevtalık alanına adım attığını gördüm.

 

Belki bakan olmak, iktidar olmak istedi ama ben doğarken ölmüşüm oldu anlayacağınız.

 

AKP artık manevi olarak bitti, hiç oraya gidilir mi, ama işte demek ki, hayatının anlamı kararmışmış Tuğrul Türkeş’in de, biz dün görmüşüz.

 

Şöyle ki…

 

Tuğrul Türkeş tv’lerden izlediğim kadarıyla esasen aklı başında, demokrasi değerleri bakımından evrensel ölçülerde birisi.

 

Doğruya doğru, eğriye eğri.

 

Peki böyle bir adam Erdoğan’ın kayığına biner mi, mesela onun nasıl bir zalim siyaset izlediğini, insanların nefesini boğduğunu ve elinden gelse bu ülkeyi dünyanın en geniş zindanına çevireceğini görmez mi?

 

Görür aslında ama bazen insanların kendi iç komplikasyonları kendi dışlarındaki gerçeğin önüne geçer.

 

İşte ben Tuğrul Türkeş’in halini böyle yorumluyorum.

 

Tuğrul Türkeş dün itibari ile artık tamamen görüldü ki, Bahçeli’nin siyasetinden daralmış.

 

Atıl kaldıklarını düşünüyor, muhtemelen de Bahçeli’nin yanında içinden geçen düşünceleri dahi dile getiremiyordu ve kendisine MHP içinde bir anlam katamıyordu.

 

Birşeyi çok sıkarsanız patlar ve elinizdeki malzeme kullanılamaz hale gelir.

 

Siyasi partilerin de kişileri çok daraltmaması ve onlara küçük çocuğa yasaklar gibi çok sert kurallar tatbik etmemesi gerekir.

 

Kaldı ki, küçük bir çocuğa dahi çok sert ve esneklik taşımayan kurallar koyarsanız o çocuk büyüdüğünde sizden kopar, bundan emin olun.

 

Bir bebek bile dikkat edin, esneklik ve kendi kişiliğine özgürlük alanı ister.

 

Yani, mesela, bebeğe sizin istediğiniz saatte süt dayar ve zorlarsanız, o sütü ya kusar veya devamlı ağlar.

 

Bahçeli işte partisindeki insanları çok daraltıyor ve kuralları çok sert.

 

Tuğrul Türkeş’i bu yüzden kaybetti, ki, Sinan Oğan gibi çok iyi ve değerli bir insanı da attı MHP’den.

 

Ama tabii, Tuğrul Türkeş’in yaptığı bu gerekçelerle mazur görülemez.

 

İnsanda vatan duygusu varsa eğer, nasıl olur da Erdoğan gibi bir vatan dağıtıcısının yanında yer alır.

 

Vah, yazık.

 

İnsan kendisine bu lekeyi nasıl yapıştırır ayrıca da?

 

Bir de…

 

Vatan yazarı Murat Çelik bugün Tuğrul Türkeş ile aralarında birkaç hafta önce geçen bir konuşmayı aktarmış.

 

Tuğrul Türkeş o gün Murat Çelik’e demişmiş ki (mealen), “Bahçeli seçim hükümetine bakan vermiyor ama 2.5 aydır devlet sahipsiz”

 

Bu da laf mı yani…

 

Adam devletin tepesine çökmüş, seçim sonuçlarına rağmen tüm icra yetkilerini sonuna kadar kullanıyor.

 

Ne yani, ne yapacaksın şimdi onunla aynı kabinede olunca?

 

Hangi kuşu konduracaksın?

 

Devlete Erdoğan’ın düdüğü altında mı sahip çıkacaksın?

 

Devletin bu muydu senin Sayın Türkeş?

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar