Yüzde 30 azalış

Yüzde 30 azalış
20 Aralık 2017 17:30

TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun canlı yayınında dinledim.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
Türkiye’de yabancı yatırım 2017 yılında, 2016’ya göre yüzde 30 oranında azalmış.

 
Bunun küresel bir sebebinin olmadığı ise, yine Feyzioğlu’nun verdiği örnekten belli.

 
Şöyle ki…

 
Yunanistan, Romanya ve Sırbistan’daki yabancı yatırımlarda 2017’de, 2016’ya oranla herhangi bir düşüş olmamış.

 
Bunun sebebi ne peki, yani aynı yıllarda dünyada benzer durumlarda olan ülkelerde yabancı yatırımda bir düşüş yok iken, Türkiye’de neden yüzde 30’luk bir yabancı yatırım azalması var?

 
Sebep olağanüstü hal.

 
Olağanüstü hal ile yönetilen bir ülkeye yabancı yatırımı gitgide azalır.

 
Siz yatırımcı olsanız, demokrasisi şaibeli, olağanüstü hal ile yönetimi normal hale getirmiş bir siyasi yönetimin olduğu ülkeye yatırım yapar mısınız?

 
Yatırım yapmaktan çekinirsiniz zira hukuk güvence standartlarından emin olmadığınız bir ülkede hak kaybı, malınıza el konması, adalet arayabileceğiniz siyasi erkten bağımsız mahkeme gücü olmaması vb. sorunlardan çekinirsiniz.

 
Fransa gibi olağanüstü halin sadece ve sadece terör bombalarından korunabilmek için polise verilen daha fazla yetkiler olmadığı…

 
Her meselenin kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenebildiği bir ülke elbette hukuksal açıdan, yani adalete ulaşabilme açısından risklidir.

 
Feyzioğlu’nun verdiği bu somut rakamı öğrenmek iyi oldu.

 
Bunlar çok somut siyasi göstergeler zira.

 
Feyzioğlu bir de ekonomideki bozulmanın 2010’daki anayasa referandumundan sonra başladığını anlattı aynı canlı yayında.

 
Nitekim hatırlarsanız siyasi krizin tırmandığı yıllar 2007’de başladı ve 2010 artık Türkiye yargının tamamen ve resmen siyasi erkin eline geçtiği yılın adı oldu.

 
Bu yıl aynı zamanda şimdi günde 1500 kez FETÖ’cü diyenlerin bu cemaatin adamlarını yargıya ve devlet bürokrasisine yerleştirdiği yıldı.

 
Bir hususu daha aktarayım Feyzioğlu’ndan.

 
Ekonomi uzmanı bir arkadaşı Feyzioğlu’na, “Dikkat ediyor musun, banka reklamlarının içeriği değişti. Eskiden bankalar vatandaşı, “gel sana illa kredi verelim” diye çağırırken artık vatandaştan mevduat (para) toplamaya çalışıyorlar. Bu durum, bankaların ekonomik kriz beklentisi içinde olduğuna ve bu nedenle de kredi dağıtarak faziden kazanmaya değil, para toplayarak muhtemel bir ekonomik krizde hazırlıklı olmaya çalıştıklarına delalet” demiş.

 
Feyzioğlu bir süredir çok içerikli, sade, vatandaşa anlatmada başarılı, Türkiye’nin her yerinden izlenen ve kimsenin söylemedik ve anlatmadıklarını, hatta bilmediklerini, araştırmadıklarını anlatan canlı yayınlar yapıyor.

 
Canlı yayınlarının çok güçlü bir interaktivitesi var.

 
Yani, konuşmaya başlar başlamaz canlı yayında Türkiye’den binlerce kişi onu izlemeye ve mesaj yollamaya başlıyor.

 
Anadolu’dan, batıdan, doğudan, kuzeyden, güneyden…

 
Ben de izliyorum canlı yayınlarını fark ettiğimden beri.

 
O İŞ YANLIŞ

 
Kılıçdaroğlu dün NTV yayınında kızının Battal İlgezdi’nin binasından (veya onun yakınları eliyle yapılan binasından, fark etmez) kendi parasıyla ve herhangi bir indirim sunulmadan daire aldığını söyledi ve, “Ne milyon doları, 100 bin dolar verene daireyi verelim” dedi.
Bugün ise, Bakan Zafer Çağlayan’ın, tüm devlet erkinin gücünü kullanarak 50 milyon Dolar rüşvet aldığını haber yapmayan ve hükümet yalakası bir gazete, “Yüz bin dolar hazır, daireyi ver” şeklinde çok adi bir sürmanşet attı.

 
Şimdi olay o hale geldi ki, hükümet ve yalakası basın Kılıçdaroğlu’na dürüstlük öğretiyor.

 
Kılıçdaroğlu’nun mütevaziliğini biliyoruz. İnsan olarak disiplinini de.

 
Ama herşeye rağmen bu tür bir malzeme verilmemeliydi hükümete.

 
Ki…

 
Bir siyasi parti başkanının kızının, aynı siyasi partiden ve babasına oldukça yakın bir belediye başkanından daire alması etik olarak doğru değil.

 
Her yerde daire var, İstanbul site dolu.

 
Onlardan birinden almalıydı.

 
Çünkü böyle bir alım, öyle olmasa dahi, acaba kendisine babasından dolayı uygun fiyatlı satış mı yapıldı sorusunu doğurur. (bu da anlam olarak, daireyi satanın bu yolla siyasi parti başkanı üzerindeki gücünü artırma eğilimi olarak yorumlanır)

 
Bu kaçınılmazdır.

 
CHP, AKP değil.

 
Aynı zamanda ana muhalefet partisi ve bu konularda olağanüstü dikkatli olmak zorunda.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan