YSK’nın çelişkiler yumağı

YSK’nın çelişkiler yumağı
25 Mayıs 2019 09:44

YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) başkanlığı seçimini değerlendiren Hukuk Akademi Derneği Başkanı Ömer Lütfü Avşar, çarpıcı tespitlerde bulundu.

 

 

 

Kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanları nedeniyle seçimin yenilenmesinin hukuki olmadığını belirten Avşar, sayım döküm cetveli eksik olan 108 sandığın 107’sinde kamu görevlisi sandık kurulu başkanı olduğuna dikkat çekti.

 

Avşar, “Bu şunu gösteriyor. Demek ki kamu görevlisi başkan veya üyenin olmamasının sandık sonucuna müessirliğiyle ilgisi yok” dedi.

 

Avukat Avşar, YSK’nin seçimleri iptal gerekçesinde, “754 sandıkta sandık kurulu başkanlarının kanun hükmüne aykırı olarak belirlenmesi ve bu şekilde oluşan sandık kurullarının yaptıkları seçim iş ve işlemlerine itibar edilemeyecek olması, sonuca müessir olay ve haller kapsamında değerlendirilerek seçimin neticesine müessir görülmüştür” dediğini anımsattı.

 

Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, Avşar, YSK’nin bu 108 sandığın yok hükmünde olduğunu belirttiğine de işaret ederek, “Bu hiç hesaba katılmaz diyor. Bu 108 sandığın 41’inde ilçe sonuçları var. Ortalama sandığı 400 olarak hesap ediyor. Bu da 16 bin oy ediyor. Bu noktada da kendi ile çelişen bir karar. Belediye meclislerinin belirlenmesinde oy farklılıklarının düşüklüğü gözetildiğinde sonuca etkili olan bir yok hükmüne karar vermiş” değerlendirmesini yaptı.

 

Bir sandığın sonuca müessir olması için o fiilin tespit edilmesi gerektiğine dikkat çeken Avşar, “YSK, İstanbul kararının 4. maddesinde ne diyor; suç duyurusunda bulunulmasına… Kimler hakkında; sandık kurulu başkan ve üyelerini görevlendiren ilçe seçim kurulu başkan ve üyeleri ile seçim müdürleri hakkında? Demek ki YSK, sandık kurulunun seçim sonucuna ilişkin fiilini tartışmak istemiyor” dedi.

 

GÜDÜL ÖRNEĞİ

 

YSK’nin, sandık kurulu üyeleri listelerini siyasi partilerin alamadığı için itiraz hakkını kullanamadığını gerekçe göstermesini eleştiren Avşar, bu kararın YSK’nin 2007’deki Güdül kararına aykırı olduğunu kaydetti.

 

Avşar, Güdül kararında YSK’nin sandık kurulu üyelerinin listesinin, partilerin ilçe örgütleri tarafından siyasi amaçlarla kullanılacağı, itiraz sürecini parti temsilcisinin yerine getireceği gerekçesiyle il ve ilçe parti örgütleriyle paylaşılmamasına karar verdiğini anımsattı.

 

YSK’nin yenileme kararı verilen İstanbul seçimine ilişkin takviminde, sandık kurulu üyeleri listesinin siyasi partilere verilmesine karar verdiğini anımsatan Avşar, “Sanki bunu engelleyen bir durum varmış gibi bu kararı aldı. Amacı da gerekçesine gerekçe yaratmaktı. Ama burada YSK, sandık güvenliğini ihlal ediyor. Yasa koyucu listeleri sadece siyasi parti temsilcilerinin bilmesini istiyor. Çünkü siyasi partiler özellikle küçük bölgelerde, Doğu ve Güneydoğu’da sandık kurulu üyelerinin tamamının ilçe örgütleri tarafından bilinmesi halinde, bunlar üzerinde siyasi ve hatta ahlaki baskılar olabilir. YSK, önceki kararlarında sandık kurulu üyelerinin siyasi partilerin il ilçe örgütleri tarafından öğrenilip sandık güvenliğini ihlal ederek baskı yapmasını önlemek istemişti. Şimdiki kararla seçimin güvenliğinin en önemli hususu bertaraf ediliyor.”

 

Aynı sandık kurulu başkan ve üyeleri listesinin 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de görev yaptığını anımsatan Avşar, “Biz araştırdık, İstanbul’da yaklaşık 300 sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmadığını tespit ettik. Bu durum sadece İstanbul’da. Türkiye genelini düşündüğünüzde bu sayı çok daha artar” dedi.

 

YSK’nin çelişkiler yumağı