‘Yoğun bakımda yer yok, hastalar acilde bekliyor’

‘Yoğun bakımda yer yok, hastalar acilde bekliyor’
10 Ağustos 2020 10:17

Konya’da koronavirüs vakaları alarm veriyor. Sağlık çalışanları hiçbir hastanede yer kalmadığını söylerken, şehre giriş çıkışlar kısıtlandı.

 

Emine Algan / Deutsche Welle Türkçe

 

 

“Servislerde boş yer yok, yoğun bakımda boş yer yok. Hastalar acilde, sedyeler üzerinde bekletiliyor. Yatak olsa 112 zaten onları başka hastanelere yönlendirecek. Bunlar sır gibi saklanıyor. Neden saklanıyor, bunu da anlamış değilim.”

Büyük bir kamu hastanesinde görev yapan Nurcan Hemşire*, Konya’daki durumu bu sözlerle anlatıyor. Son günlerde vaka artışıyla gündeme gelen şehrin merkezinde üç tıp fakültesi, iki devlet hastanesi, bir eğitim araştırma ve 10’dan fazla özel hastane var. Hiçbirinde yer olmadığı bildiriliyor. Nurcan Hemşire, yatan hastaların ne kadarının covidli olduğu sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Covid’den başka hasta kabul edilmiyor zaten. Ameliyatlar iptal edildi. Acil vakalar dışında vaka almıyoruz. Sezaryenler bile covidli. Düşünün artık.”

Konya’daki vahim tablo resmi makamlar tarafından da doğrulandı. 5 Ağustos’ta hizmete giren şehir hastanesinde basının karşısına çıkan Konya İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç, “Bu hızla giderse bir şehir hastanesi daha olsa yetmez” dedi. Aynı akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca twitter hesabından, “Yüzde yüz doluluk iddiaları, yüzde yüze varan bir kasıt taşımaktadır” diyerek “Konya’da yoğun bakım doluluk oranı yüzde 76″ açıklamasında bulundu.

Bunun üzerine il sağlık müdürlüğü, web sayfasına bir basın duyurusu koyarak Koca’nın paylaştığı oranlara yer verdi. DW Türkçe’nin görüştüğü hekim ve hemşireler ise hastanelerin tamamen dolu olduğu konusunda ısrar ederek şunları söylüyor:

“Sağlık Bakanı şehir hastanesini de katarak doluluk oranını yüzde 76 diye hesaplıyor. Oysa oraya covid dışındaki hastalar alınacak. En azından şimdilik böyle duyuruldu.”

Bir üniversite hastanesinde çalışan Semra Hemşire, “Hastalar serviste ölmeye başladı. Oksijen seviyesi düşen hastayı yoğun bakımda yer olmadığı için gönderemiyoruz, kaybediyoruz” diyor. Kentteki durumu “pandeminin başlarındaki İtalya” diye tarif eden Semra Hemşire, bütün meslektaşlarının kaygılı olduğunu söylüyor.

Eğitim Araştırma Hastanesi’nde görev yapan bir yoğun bakım doktoru ise, “Bahçelerde, sedyelerde bekleyen hasta yok. Ama ileride inşallah olmaz” diyor. Çalıştığı hastanedeki 800 yataklı bir binanın boşaltılarak buradaki hastaların şehir hastanesine taşınmaya başlandığını belirten hekim, bu sayede covidliler için yeni yataklar açıldığı bilgisini veriyor.

 

Okulların açılışı ertelendi, kente giriş çıkışlar kısıtlandı

 

Konya İl Hıfzıssıhha Müdürlüğü 5 Ağustos’ta aldığı kararla, kente giriş çıkışların kısıtlandığını bildirdi. Buna göre kontrol noktalarında HES koduna bakılarak covid pozitif hastaların giriş çıkışı yasaklandı. 15 Ağustos’ta açılması beklenen okulların da 31 Ağustos’ta tekrar değerlendirilmek üzere ertelendiği bildirildi.

 

 

Yoğunluk umreden dönenlerle başladı

 

 

Kentteki vaka artışları son günlerde basına yansıdı ancak DW Türkçe’nin görüştüğü sağlık çalışanları, yoğunluğun çok daha önceden başladığını belirtiyor. Umreden dönenlerin Konya’daki yurtlara yerleştirilmesiyle vakaların arttığı, ilk zamanlar filyasyon ekiplerine yeterli koruyucu ekipman sağlanmadığı, bu nedenle hastalığın yayıldığı ifade ediliyor. Haziran ve temmuz aylarında ise artışın hızlandığı belirtiliyor.

 

 

Eşiyle aynı odada tedavi gördü

 

 

Bir üniversite hastanesinde tedavi gören covid hastası Faysal T.’nin anlattıkları da bunu doğruluyor:

“Gece ateşimin çıkmasıyla hastaneye gittik, neredeyse baygın vaziyetteydim. Yer yok diye ilaç verip eve gönderdiler. Koridorlar doluydu, ‘Çift maske takın, şu ilaçları kullanın’ diyerek hastaları gönderiyorlardı. Sabah tekrar gittik, tomografi çekildi. Eşim de birkaç gündür hastanedeydi, boş yer olmadığı için aynı odada kaldık. Eşime üç kez test yapıldı, negatif çıktı. Ama aynı tedaviyi gördük.”

54 yaşındaki Faysal T., doktor tanıdıkları sayesinde yer bulabildikleri için şanslı olduğunu düşünüyor ve hastalığı atlatmış biri olarak şunları söylüyor:

“Taburcu olduktan sonra da iş bitmiyor. Hafif atlattım, entübe olmadım. Buna rağmen çok şey götürmüş. Kolumu kaldıracak halim yok. Tat, koku alamıyorum. Eşim de öyle. Kalıcı hasar bırakır diyorlar, bilmiyoruz… Ama büyük sıkıntılar veriyor.”

 

 

“Sınırın aşılması tıkanmaya yol açar”

 

 

Bu anlatılanlar üç hafta önce yaşandı. “Vaka sayımız ve vefat sayımız arttı” diyen Konya Tabip Odası Başkanı Dr. Eyüp Çetin, henüz bayramın etkisinin görülmediğini vurguluyor:

“Bayramda da maalesef kuralların hafife alındığını gördük. Hiç istemesek de sonuçlarını on-on beş gün sonra hep birlikte göreceğiz. Sürecin iyi yönetilmediğini söyleyenlere şunu hatırlatmak isterim; hastanelerimizin personel, ekipman ve yatak olarak bir kapasitesi ve sınırı var. Bu sınırları aşan başvurular, sistemde mecburen bir tıkanmaya yol açıyor.”

 

 

Turizm bölgelerinden hasta taşındı iddiası

 

 

Turizmi canlandırmak amacıyla kıyı kentlerinden covid hastalarının Konya ve Kayseri’ye gönderildiği iddiaları da gündeme geldi. Ancak resmi makamlar bu iddiayı yalanladı. Kamu hastanesinde görevli bir hekim, “Hastalarımızın hepsi Konya’dan. Bir süredir ilçelerden bile hasta kabulü olmuyor” dedi.

DW Türkçe’nin görüştüğü sağlık çalışanları, şehirdeki vaka artışlarının resmi verilere yansımadığında hemfikir. Sistemde hiçbir hastaya covid-19 tanısı konmadığı, “zatürre” ve “üst solunum yolu enfeksiyonu” olarak kayıtlara geçtiği bildiriliyor. Şehirde uzun süredir test kiti bulunmadığı da verilen bilgiler arasında. Konya’daki durumun nasıl olup da basına geç yansıdığı sorusuna Nurcan Hemşire’nin verdiği yanıt, durumu özetler nitelikte:

“Başka illerden de benzer bilgiler geliyor. Türkiye’de herkes çok korkuyor ama Konya daha da muhafazakar. Tam bir kapalı kutu.”

 

*Haberde görüşlerine yer verilen sağlık çalışanları ve hastalara zarar vermemek için takma isim kullanılmıştır.