Yeşilim yeşilim yeşilim aman

Yeşilim yeşilim yeşilim aman
9 Eylül 2013 10:24

Başbakan Erdoğan geçen hafta bir toplantıda “Yeşilin hastasıyım” deyince çok değişik tepkiler aldı.

 

Hilmi SARAL H&H YORUM

 

Orman Bakanlığı’nın yol kenarındaki panolara astığı ilanlarda iki milyar sekiz yüz ağaç diktiklerini duyuruyorlar ya bu büyük bir sayı. Bu kadar ağacın nereye dikildiğini de açıklasalar da gidip baksak. Yeni bir orman mı kurulmuş, var olan ormanlar mı büyütülmüş öğrenmiş olsak? Bu sayıya itiraz edenlere Bakandan kurnaz bir karşılık geldi. “İnanmayan gitsin saysın.” Hani Nasrettin Hoca’ya sormuşlar “Dünyanın merkezi neresidir” diye de asasını yere vurup “İşte burası” demiş. “Olur mu hocam” diye itiraz edecek olmuşlar; “İnanmayan ölçsün” demiş ya o hesap.

 

Gezi Parkı, Atatürk Orman Çiftliği yetmedi şimdi de ODTÜ ormanlarını kesip biçme hevesindeler. Bir ağacın dalını kesmemek için “Yürüyen Köşk” yaptıran Atatürk’e inat nerde bir ağaç görseler, o çocuk şarkısındaki gibi “Baltalar elimizde/Uzun ip belimizde” deyip saldırıyorlar. Hep geçmişle övünen anlayış nedense Fatih Sultan Mehmet’in “Ormanlarımdan bir dal kesenin kellesini keserim” fermanını hiç akıllarına getirmiyor. Üçüncü boğaz köprüsü yapacağız diye yanlış yer tespiti yapıldı ayağına güzelim Batı Karadeniz ormanlarını katlettiler.

 

köprü

 

Enerji açığını gidermek bahanesi ile ülkemiz derelerini HES’lerle doldurdular. Su yataklarını değiştirip ormanların karınlarını deştiler. Maden aramada en ilkel yöntemleri kullanıp yüz yıllık orman alanlarını rantçılara peşkeş çektiler. Kaz Dağlarını siyanürlü altın arayıcılarının kârlarına feda ettiler. Hemen her gün çıkan ve ya çıkarılan orman yangınları da işin cabası.

 

ikizdere-hes

 

Evliya Çelebi’nin anlattığı Anadolu’da bir sincap hiç toprağa basmadan, daldan dala atlayarak bütün Anadolu’yu bir baştan bir başa gezebilirmiş. Şimdi ülkemiz, üzülerek söyleyelim ki ağırlıklı olarak bozkır görünümündedir. Uçakla seyahat ederken bunu çok daha rahat gözlemek olasıdır. Yukarıdan aşağıya baktığınızda geniş çıplak araziler, parça parça ormanlık alanlar görürsünüz.

 

Bu durumu bilenler hükümetin çevreye karşı duyarsız olduğu eleştirisini yapınca başbakan işte bu arabesk cümleyi kurdu. “Yeşilin hastasıyım”.

 

Yeşilin hastasıyım sözü ile herkes doğal yeşilliğin kastedildiğini düşündü ve yukarıda anlattıklarımıza benzer eleştiriler yaptı. Oysa buradaki yeşil başka bir yeşil, dolar yeşili!

 

Düşünsenize, yaşam mücadelesine simit satarak başlamış birisi, sonra çocuğunun sünnetinde takılan takıları sermaye yapıyor ve bu gün dünyanın en zengin devlet adamları sıralamasında dereceye giriyor. Bazı münafıkların dediğine göre İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı da varmış. Ben söyleyenlerin yalancısıyım!

 

Bazıları orman yeşili ile dolar yeşilini karıştırıyorsa bunda başbakanımın ne kusuru var! Orman yeşilinin hastasıyım demedi ki!

 

Hadi o zaman hep beraber bir şarkı söyleyelim:

 

Yeşilim yeşilim yeşilim aman/Yeşil yaprak altında üşüdüm aman.