Yeni bir dünyanın doğuşuna uyanmak
16 Şubat 2015 18:25

“ I.Burjuvalar ve Proleterler Bugüne kadarki bütün toplumların tarihi sınıf mücadeleleri tarihidir. Özgür yurttaş ile köle, patrisien ile plep, baron ile self, lonca ustası ile kalfa, sözün kısası ezen ile ezilen sürekli karşı karşıya gelmişler, her seferinde ya toplumun tümüyle ya devrimci bir dönüşüme uğramasıyla ya da çatışan sınıfların ortak yıkımıyla sonuçlanan, kimi zaman gizliden gizliye, kimi zaman açıktan açığa, ama dur durak bilmeyen bir mücadele içinde olmuşlardır.”

Aziz ÇATALPINAR H&H YORUM

Yukarıdaki alıntı Komünist Manifesto’nun* birinci bölümünde yer almaktadır.

Londra’da 1848 yılı Ocak ayı sonlarında,Şubat ayında basılan Komünist Manifesto

“Komünistler Birliği”nin programı olarak Karl Heinrich Marx ve Frederich Engels tarafından kaleme alınmış, bu ilk baskısı 23 sayfadan oluşmuş olup, bilimsel komünizmin en önemli program belgeleri arasında yer almaktadır.

1848 yılının Şubatı’nda basılan bu manifesto ile yeni bir dünyanın, yeni bir dünya düzeninin keşfi muştulanmıştır insanlığa.

Bu manifestoyla insanlar,insanlık tarihindeki çatışmaların tek temel nedeninin, sınıf mücadelesi gerçeği olduğunun farkına varmışlardır.

Bu manifestoyla insanlar, yeni keşfedilen bu dünyada yaşama heyecanını içlerinde duymağa başlamışlardır.

Komünist Manifesto’yla duyurulan yeni dünya insanlarda bir heyecan uyandırmıştı.

İnsanlar,başta aydınlar olmak üzere bu yeni dünyanın keşfine çıkmakta hiç zaman kaybetmek İstemiyorlardı.

Dünyanın değişik bölgelerinden insanlar, özellikle gençler akın akın,bu manifestoyu kaleme alan Karl Heienrich Marx’ın yanına gidip onunla iletişime geçmeğe başladılar.

Hatta bazı gençler Marx’ın evinde haftalarca,aylarca kalarak bu yeni dünyayı anlamaya, tanımaya çalışıyorlardı.

Marx’ı ziyarete gelenlerin içinde Çarlık Rusyası’ndan gençler de vardı.Bu gençler

Çarlık yönetiminin,Rusya proleteryası üzerindeki baskısını bizzat yaşıyorlardı.

Rus gençliğinin ve proleteryanın önde gelenlerinin Marxizme karşı yoğun ilgileri bu şekilde günden güne artıyordu.

Marxizme ilgi duyan gençler ve aydınlar içinde Ulyanov ailesinden gençler de vardı.

Ulyanov ailesinin altı çocuğu vardı.Büyük oğulları Alexandr Ulyanov, Çar tarafından 1887’de 21 yaşında idam ettirildi.Bu olay Ulyanov ailesini büyük bir yıkıma uğrattı.

Ailenin bir diğer erkek çocuğu ise Vladimir İlyiç Ulyanov’du.

Vladimir İlyiç Ulyanov,idam edilen ağabeyi aracılığıyla tanışmıştır Marxizimle.

Vladimir, birtakım engellemelere rağmen Petersburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 1891 yılında birincilikle bitirip avukatlığa başladı. Genç avukat, mesleki çalışmaların yanında ülkesindeki ezilen, sömürülen halkın kurtuluşu için örgütlenmeye ayrı bir önem veriyordu.

Petersburg’da kurduğu “İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Mücadele Birliği”adındaki illegal örgütü buna örnek verebiliriz.

Yayın hayatına Aralık 1900’de başlayan İskra gazetesinde ‘LENİN’ mahlasını ilk defa kullandı yazdığı bir yazıda.

Lenin, yaptığı ciddi çalışmalarla Rusya’daki sosyal demokrat çevreler içinde önemli bir yer edindi.Bolşevikleri de arkasına alarak büyük halk hareketlerinin hazırlıklarını önemli ölçüde tamamladığını düşünüyordu.

III

Petersburg’da 12 bin işçi 3 Ocak 1905’de (Putilov İşçileri) greve başladı.Bu grev, 7 Ocakta genel greve dönüştü.Mevcut yönetim,bu direnişi bastırmak için elinden gelen tüm olanakları kullanmakta kararlıydı. Bu amaçla Petersburg’a asker ve polisten oluşan büyük bir güvenlik gücü takviyesi yaptı (40 binden fazla asker ve polis). Direnişi kırmak için sahte işçi örgütleri ve yönetim yanlısı farklı gizli örgütler de çalışma yapıyorlardı.

Petersburg işçileri 9 Ocak 1905’te ellerinde dinsel simgelerin yer aldığı bayraklar ve Çar’ın resminin olduğu bayraklarla yaklaşık 140 bin kişiden oluşan bir yürüyüş düzenlediler.

Güvenlik kuvvetleri silahsız bu kalabalığın üzerine ateş açtı ve kısaca söylenecek olursa bir katliam yapıldı. (1000’ in üzerinde ölü ve binlerce yaralı)

Bu katliam, Rus halkını ve özellikle emekçi kesimi Çar’a karşı mücadele etmeğe sevk eden önemli bir dönüm noktası oldu.Artık halk fiilen mücadeleyi başlattı.

Lenin, bu direnişi başlatanlardan ve direnişten,yazdığı yazısında övgüyle bahsediyor ve gelecek devrimi hissediyordu. Devrimci mücadele gittikçe güçlenirken, bu hareket tüm ülkeye artık yayılmıştı.Halkın yaptığı genel grev Rusya tarihinde o güne kadar görülmemiş bir mücadele olarak kendini gösteriyordu.

Lenin, 1905 yılının sonuna gelindiğinde işçi sınıfının yaptığı bu eylemleri özellikle önemsiyordu.

17 Ekim 1905’de, Çar bir manifesto yayınlayarak bir Duma** sözü verdi halka. Duma sözü verişin altında yatan neden devrimin büyümesini engellemekti.

Kurulan bu Duma grupları daha sonra Çar yönetimince dağıtılıp tutuklandılar.

Emperyalistler, I.Dünya Savaşı’yla topraklarına toprak katmanın peşindeydiler. Çarlık Rusyası da bu niyetle yola çıkanlardandı,fakat;bu niyetini sonuca ulaştıracak hiçbir başarı gösteremedi.

Rus halkı bu süre zarfında ekonomik ve sosyal açıdan büyük bir sıkıntı yaşıyordu.

Rusya Proleteryası bu kötü gidişe ‘bir dur deme’nin zamanının geldiğini düşünüyordu.

Sosyal olaylar gittikçe artmağa başlamıştı. Çar’a karşı yapılan bu eylemler sonucunu vermeğe başlıyordu.

İlk önce parlamento başkanı,hükümeti ele geçirdi fakat parlamentodakilerin belirli bir planı olmadığı için ülke yönetimi boşlukta kalmıştı.Bu durumda Bolşevikler*** yeni bir isyan başlattılar.

1917 Ekim’inde ülkesine dönen Lenin “Bütün iktidar Sovyetlere” sloganıyla devrimi başlatıp, geçici hükumeti feshederek kendi başkanlığında yeni bir hükumet kurdu.

Lenin,parlamenter cumhuriyetten yana değildi,tüm emekçi kesimlerden gelen delegelerin oluşturduğu ‘Sovyet**** Cumhuriyeti’ nden yanaydı.

Marx ve Engels de Lenin’in bu tezini,konuşmalarıyla ve yazılarıyla destekliyorlardı.

Lenin’in bu tezi,daha sonra;1917 Sovyet Sosyalist Devrimi’nin,Avrupa ve Asya’daki halk cumhuriyetlerinin ve Küba’da Sosyalist yönetimin oluşmasında tarihsel önem taşıyordu.

1918 yılının 29 Nisan’ında ‘Bütün Rusya Merkez Komitesi Toplantısı’nda Lenin’in şu raporu okundu.

Sovyet Hükumeti’nin Acil Görevleri Üzerine Rapor,

“Evet,toprak ağalarını ve burjuvaziyi devirmekle yolu açtık;ama sosyalizmin yapısını kurmadık. Bir burjuva kuşağından temizlenmiş toprağın üzerinde, toprak onları yarattığı sürece,tarihte sürekli olarak yeni burjuva kuşakları belirir ve toprak gerçekten de sonsuz sayıda burjuva yaratır. Kapitalistlere karşı kazanılan zafere küçük mülk sahiplerinin baktıkları gibi ‘Onlar kapacaklarını kaptılar, bir de ben deneyeyim’ biçiminde bakanlara gelince, gerçekten de bunların her biri yeni bir burjuva kuşağının kaynağıdırlar.” diyerek daha henüz işin başında olduğunu anlatmağa çalışıyordu

Lenin’in bu sözlerini şöyle yorumlayabiliriz;

Halkı sefalete sürükleyen burjuvazinin topraktan temizlendiğini ancak bununla her şeyin bittiği, bu toprak üzerinde yeni burjuvaların yeşeremeyeceği anlamı çıkarılmamalıdır, böyle düşünürsek yanılırız.

Bu topraklar,burjuvaların yeniden doğmalarına müsaittir,bu nedenle asıl görevimiz yeni burjuvalar doğuran toprağı tamamen temizlemektir.

Hani biz Türkler bu tür durumlarda hep klasikleşmiş bir sözü hatırlatırız ya;

Sinekleri öldürmek meseleyi geçici olarak çözmektir,aslolan sineklerin çıkış yeri, kaynağı olan bataklığı kurutmaktır…

__________________________________________________
* Yordam Kitap,sayfa 23

**Duma:Çarlık Rusyası’nda 1905-1917 yılları arasında etkin olan yasama meclisi.

***Bolşevik:1-Rusca’da ‘çoğunluk’ anlamına gelir.2-Rus Komünist Partisi üyelerine verilen isim

****Sovyet:Rusça’da ‘Danışma Kurulu’

16/02/2015
Aziz ÇATALPINAR