Yatırımcının kalbini kazanmak şart oldu

Yatırımcının kalbini kazanmak şart oldu
18 Ocak 2017 08:45

TL’de yaşanan aşırı değer kaybını önlemek ve sermaye girişini devam ettirebilmek için Türkiye’nin yatırımcının güvenini kazanması gerektiği belirtiliyor. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Merkez Bankası’nın faiz artışına gitmesinin yabancı yatırımcıya güven vermek için yeterli olmayacağını vurguladı.

 

 

 

 

Merkez Bankası’nın Türk Lirası’nın (TL) hızla değer kaybetmesini frenlemek için faiz oranlarını hatırı sayılır derecede artırmamasının bankacılık sisteminin istikrarını sarsacağı uyarısında bulunuldu. Dünyanın önde gelen bankalarının çatı kuruluşu IIF, Türkiye ile ilgili raporunda, TL’deki sert düşüşün Merkez Bankası (MB) üzerinde faiz oranlarını artırma baskısı yarattığı vurgulandı.

 

 

IIF Avrupa Baş Ekonomist Yardımcısı Uğraş Ülkü imzalı raporda, TL’nin ABD Doları ve Euro karşısında aralık ayından bu yana yüzde 11 kadar değer kaybettiğine dikkat çekilerek, MB’nin yabancı para zorunlu karşılık oranlarını indirerek piyasaya 1.5 milyar dolar likidite sağlama gibi önlemlerinin bu düşüşü durduramadığı belirtildi.
BANKALARI ZORLAR

 

“Büyükçe bir faiz oranı artışı dışındaki bu türden önlemler, Türkiye’nin yatırımcı güvenini yeniden tesis etmesi ve yabancı sermaye akımı çekmesi için yeterli olmayacaktır” denilen raporda, TL nisan-aralık döneminde yüzde 22 değer yitirirken, yüzde 7.6 olması beklenen enflasyonun yüzde 8.5’e çıktığı ve siyasi istikrar kaygılarının arttığı kaydedildi.

 

Bu tabloyu terör saldırılarının şiddetlenmesinin ekllediğini belirten Uğraş Ülkü, nisan ayında yapılması beklenen başkanlık sistemi referandumunun siyasi belirsizliği derinleştirdiğini vurgulayarak raporda şu ifadelere yer verdi: “Bankalar, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını artırmadaki isteksizliğinden mağdur olacaktır. Eğer Merkez Bankası güveni yeniden tesis etmek üzere büyük miktarda faiz oranı artışına gitmezse lira yakın vadede düşmeye devam edecektir. Değer kaybının sürmesi döviz açık pozisyonu büyük olan şirketlerin bilançolarını zayıflatacak, finansal istikrarı tehlikeye atacaktır. Türk bankaları büyük döviz borcu olan bu şirketlerin ana borç verenleri olduğu için, geri dönmeyen krediler liranın daha da zayıflamasıyla birlikte artacaktır.”
TÜRK EKONOMİSİ SERT RÜZGARLARLA KARŞILAŞACAK

 

TÜRK ekonomisinin 2017’de sert rüzgarlarla karşılaşacağı belirtilen raporda, Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesinin yüzde 1.5’e gerileyeceği, petrol fiyatı artarken ihracat ve turizm gelirlerinin düşeceği tahmin edildi. Türkiye’nin 2016’da GSYH’nin yüzde 22’sine karşılık gelen dış finansman ihtiyacının yüzde 25’e çıkacağı öngörüsü dile getirilen raporda, MB’nin döviz rezervinin GSYH’nin yüzde 13’ü kadar olduğu hatırlatılarak, yatırımcı güvenini tazelemek ve yabancı sermaye çekebilmek için faiz oranı artışının “kaçınılmaz” olduğu belirtildi.

 

 

Kaynak: Engin Esen/Sözcü

Yatırımcının kalbini kazanmak şart oldu