Yamalı aile

Yamalı aile
23 Temmuz 2017 17:30

Başlığı, “Patchfamily”den çevirdim.

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Şu demek…

 
Diyelim ki bir kızla erkek evlendi.

 
İki çocukları oldu.

 
Sonra bunlar boşandı.

 
Kadın bir başka erkekle evlendi.

 
Adam başka kadınla.

 
Çocukların velayetini kadın aldı ve yeni evlendiği erkekle yaşadığı evde hep beraber yaşıyorlar.

 
Yeni evlendiği erkeğin de ilk karısından 2 çocuğu var.

 

 
O çocuklardan biri de onlarla yaşıyor.

 
Buna İşte yamalı aile deniyor.

 
Bu konuyu bana anlatan ise, misafirim.

 

 
Avusturya aristokrasine mensup bir aileden.

 
Diyor ki, “Bir ara Avrupa’da yamalı aile düşüncesi çok sevildi. Boşanmalar artmıştı ve yeniden evlenen çiftler bu yeni aile modelini de iyi ve alternatif bir model olarak övdüler. Fakat bu model alsa işlemiyor. Hiçbir çocuk kendi babası veya annesi veya öz kardeşi olmayan biriyle aynı evde yaşamak istemiyor. Çocuklar çok mutsuz. Üvey kardeşlerin arasında devamlı ihtilaf var.”

 
Şimdi, şunu zaten eskiden de gözlemlemiştim ki, Türk aile yapısına en çok benzeyen yapılar Avrupa’da aristokrat ailelerde var.

 
Neden?

 
Aristokrasi toprak ilişkilerinden gelir ve bizdeki köylü düşünce yapısını taşır.

 
Bu sebeple misafirimin anlattıklarını beni etkiledi ve ben de söylediklerini çok doğru buluyorum.

 
Ben de yama aileye karşıyım.

 
Bence de çocukların yaşayacağı yer sadece kendi anne ve babalarının olduğu yerdir.

 
Anne baba ayrıldıysa bile, çocuklar bir başka adam veya kadınla yaşamaya zorlanamaz.

 
Bu bence çocuk haklarının da ihlalidir.

 
Hiçbir çocuk başka bir adam veya kadınla yaşama yönünde bir karara tabii tutulamaz.

 
Yine bence bir erkeğin veya kadının çocukları aynı kişiden olmalıdır.

 
Bir kadından 2 çocuk, bir başka kadından 1, yine bir başkasından 2 veya bir adamdan 2 bir başka adamdan 1 şeklindeki çocuk sahibi olmayı da kabul etmiyorum.

 
Bunu bilhassa da çocuklar için zararlı buluyorum.

 
Çünkü bu yolla çocuğun, “biricik olma, aynı anne babadan biricik olma” hissini ve bu hisse olan hakkını elinden alıyorsunuz.

 
Şimdi yine…

 
Bence hem Avrupa’daki, sosyal demokratlar hem de biz Türkiye’deki sosyal demokratlar (gerçi biz iktidar olmadık epeydir ama) aile ve çocuk politikaları konusunda başarısız.

 
Olayın çıkışı şuna dayanıyor tarihsel olarak…

 
Gerek Avrupa’da gerek bizde boşanma bir tabu idi.

 
Ben mesela çocukluğumdan hatırlıyorum.

 
İki kız arkadaşımın anen babası boşanmış idi.

 
15 günde bir babaları siyah bir araba ile gelir, onları alırdı.

 
O gün bizim binada herkes ağlardı, annem de dahil.

 
Ben de böyle bakar durur, olayı anlamaya çalışırdım.

 
Bu tabu ama hayat karşısında kırıldı.

 
Yani boşanmalar mecburen ve hayatın gelişimi içersinde ortaya çıktı.

 
İşte ilk zamanlar Avrupa’da mesela boşanmalara karşı çıkılmaması siyasal bir tercih oldu muhafazakarlara karşı.

 
Ancak geçen on yıllarda olay o hale geldi ki, artık doğal bir aile yapısı kalmadı, hatta boşanmalar kutsanmaya başladı ve çocuklar bu yamalı bohçalı ve doğal olmayan hayatlar içinde acı çekiyor.

 
Hülasasın hülasası, evli olmayan Türkler, evlenecekseniz salim kafayla evlenin ve çocuklarınızı tek bir kişiyle yapın.

 
Çocuklarınıza acı yaşatmayın.

 
Ki, bu husus bence toplum politikaları açısından çok önemli.

 
Ama bunların detayını birgün iyi siyasal koşullarda ve efektif olabilecek biçimde konuşuruz inşallah.

 
Şimdilik yazdım böyle sadece.

 
KURT SEYİT ŞURA İZLEYEN İNGİLİZ PROFESÖR

 
Misafirim bu sabah bana, “Kurt Seyit Şura’yı bilir misin” diye sordu.

 
Bilmem mi.

 
Bu Londra’da doktora yaparken hocası profesör bunlara anlatmış Kurt Seyit Şura’yı, yani bizde oynayan diziyi.

 
Bu dizi bizde iyi ki yapıldı, gerçi anlaşılmadı tam ama bu dizinin uluslarlarası boyutta önemi var.

 
Zira Rusya ekseninde dönen olaylar Avrupa tarihinde derin duygusal izler bıraktı.

 
Bu durum bizdeki dizilerin kalitesi ve Visconti tarzı berrak görsel güzelliği ile birleşince bayağı iyi olduk biz bu alanda.

 
O kadar ki Oxfor hocaları izliyor bunları biz bilmeden.

 
Hey, dizilerimize dokunmasın kimse sakın.

 
SİNAGOG’A YAKLAŞILMASI YASAK OLMALI

 

 
Kısa tutacağım yazacağımı.

 
Azınlık binalarına, azınlık ibadet yerlerine böyle saldırgan tiplerin yaklaşması yasaktır.

 
Azınlıkları koruma anlaşmalarımız bizim de var di mi?

 
Etrafına koyarsın polis, kimse Sinagog’da dua eden azınlık vatandaşın yanına yaklaşamaz, olur biter.

 
not: Çok mu zenginsin aristokrat misafirin var diyen olursa, yooo, pazardan alıyorum her şeyi, o da çok severek yiyor, zeytinyağlı yapmak da pahalı değil ya, e her şey de var bizde her yerde, masraflı değil yani

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Böyle bir kaza nasıl olur
İYİ Parti istifaları
Özel daha o gün tepki vermiş Köksal’a