Ya umut ya da gazoz ağacı; 2019
31 Aralık 2018 11:30

Yeni bir yıl daha geldi kapıya dayandı. Yeni ve güzel şeyler umut ede ede 50 yaşına geldim. 1968 yılında doğdum ve 6 yaşından beri hayatı sorgularım. Öylesine yaşamak, kalabalıklar içinde kaybolmak, herkesin yaptıklarını yaparak göze batmamak gibi uğraşlarım hiç olmadı. Elbette zorunluluklarım oldu. Hayatın bana sunduklarının kısıtlılığı karşısında yaşamak istemediğim çok şey yaşadım.

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

O nedenle gençlere koca koca laflar edebilecek durumda değilim. Birçok erişkin gibi onlara; “istersen yaparsın, her şey çok süper olacak, istemiyorsan yapma” gibi ağız dolusu laflar da edemem elbet… Öncelikle bunu etik bulmam. Kendi hayatımda gerçekleştiremediğim bunca hayal varken, yaşamak istemediğim bir sürü olayı, ilişkiyi yaşamışsam, kime nasıl akıl vereceğim?

Hele ülkenin şu saçma, gerçeküstü zamanlarında bir gün sonrasını nasıl garanti edeceğim de; “şöyle, yap böyle yapma” söylemlerinde bulunacağım canım gençlere…

Her geçirdiği günde daha çok batağa sağlanan bir ülkenin gariban insanlarından biriyim. Garibanım çünkü düşünen bir aklım var. Düşündükçe kötü hisseden bir ruha sahibim ve iflah olmaz bir iyimserim. Bu ülkede bundan daha büyük garibanlık sebebi olabilir mi?

Yeni bir yıl geldi ve ben ülkemin geleceğini, gençlerinin yaşaması muhtemel acılarını düşündükçe daralıyorum. Mutsuz bir şekilde yeni bir yıla girerken yalan konuşacak değilim. Bu yıldan da umutlu değilim. İktidar ve onun yancısı muhalefet partileriyle yapabileceğimiz tek şey yılbaşı partisi kutlayabilecekken artık ona da izin verilmeyecek belli ki?

31 Mart seçimlerinden bir şey bekleyen, böylece 2019’a umut taşıyan, iktidarı seçimlerde alt edebileceğini düşünen iyimserlerdenseniz eğer, size bir kez daha düşünün derim. Bu dediğinize biz çocukken gazoz ağacı derdik.

Bence bizi yeni yıla umutla taşıyabilecek tek şey var. Onurlu bir susuş…

Kendilerinden olmayan herkesi hapse atarak, soruşturmalarla, tazminatlarla yıldırarak, oyunlarını, gösterilerini, konserlerini yasaklayarak iktidarını perçinleyen, anayasa tanımaz bu iktidara dur demenin tek yolu var; “SUSMAK”.

Biz kendi isteğimizle, muhalif bir duruşla susmazsak eğer onlar birer birer susturuyor zaten… Ya başımızı onlar ezecek ve bizi susturacak ve biz mağlup olmanın acısıyla karşılayacağız yeni yılları ya da onurlu ve dimdik susacağız adı demokrasi olarak kalmış bu ağır baskı rejimi karşısında…

2019 için umut yaratılacaksa bu susarak gerçekleşecek. Meclisten, seçimlerden çekilerek gelecek güzel günler… Çünkü konuştukça onları mağdur ve haklı, meclise gittikçe ve seçimlere girdikçe de bu rejimi legal kılıyoruz.

Ya susarak, çekilerek ama dimdik durarak geleceğe umut taşıyalım ya da gazoz ağacı dikelim bahçelerimize…

Seçim sizin…

Mutlu ve özellikle umutlu yıllar…

Dr. Semih DİKKATLİ Twitter