WhatsApp’tan pazarlık
10 Ekim 2015 08:31
MİT, 1 Eylül’de Kilis sınırında kaçırılan er Serter Taş için IŞİD’le temasa geçti. WhatsApp üzerinden yapılan görüşmede örgüt, takas için 200 kişilik liste verdi
Dinci terör örgütü IŞİD, 1 Eylül’de Kilis’in Suriye sınırında yer alan Yavuzlu Köyü yakınlarında kendilerine müdahale eden iki askere ateş açmıştı. Düzenlenen saldırıda er Yusuf Beylem şehit olmuş, 21 yaşındaki er Serter Taş ise yaralanmıştı. IŞİD militanları yaralı askeri silahıyla birlikte kaçırmıştı. Rusya merkezli haber ajansı Sputnik’in iddiasına göre MİT, Serter Taş’ın kurtarılması için, örgütün sözde ‘Türkiye’den sorumlu dış ilişkiler yetkilisiyle’ üçüncü kez temasa geçti. Söz konusu görüşme, Rakka’da telefon olmadığı için anlık mesajlaşma uygulaması WhatsApp üzerinden birkaç gün önce gerçekleşti.
SAĞLIK DURUMU İYİ
Bu seferki görüşmeye MİT tarafından yüksek düzey bir isim katıldı. MİT, IŞİD’e Taş’ın sağlık durumunu sordu. Örgüt de askerin sağlık durumunun iyi olduğunu, ancak Rusya’nın yoğun bombardımanı nedeniyle güvenlik gerekçesiyle yerini değiştirdiklerini aktardı. Taş’ı bir zarar gelmesin diye tek kişilik koğuşta ve güvenilir bir yerde tuttuklarını belirten IŞİD, Taş’ın sürekli kendisini serbest bırakmalarını istediğini söyledi.
Örgütün, Taş için takas istediği öne sürüldü. Dinci teröristler, askerin bırakılmasına karşılık Türkiye’de cezaevlerinde bulunan 200 IŞİD üyesinin kendilerine verilmesini istedi ve listeyi sundu. MİT’in, yetkili kurumlarla yapacağı görüşmeden sonra örgüte cevap vereceği öne sürüldü.
180 KİŞİ BIRAKILMIŞTI
IŞİD, Haziran 2014’de de Türkiye’nin Musul Konsolosluğu’nu basmış ve Konsolos dahil 49 kişiyi rehin almıştı. Rehineler, 101 gün sonra serbest kalmıştı. İngiliz basını, Türkiye’nin rehineler karşılığında 180 IŞİD militanını serbest bıraktığını iddia etmişti.
Ailesi iyi haber bekliyor
IŞİD’in rehin aldığı Serter Taş’ın Iğdır’ın Aralık ilçesine bağlı Aşağı Eratan Köyü’nde yaşayan ailesi, günlerdir çocuklarından bir haber alabilmek için çabalıyor. Çiftçilikle uğraşan baba Bayram Taş “Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza sesleniyorum lütfen çocuğumuzu kurtarsınlar. Bize sağ salim ulaştırsınlar. Devletimiz bizi bu üzüntüden kurtarsın. Ailece perişan haldeyiz, hergün üzüntüyle yaşıyoruz. Eşim ve kızım üzüntüden üç defa hastalandı, hastaneye kaldırdık. Çocuğumun sağ olduğuna dair bize bir kanıt sunsunlar. Fotoğrafını göstersinler. Şimdiye kadar onu kurtarmak için çabaladıklarına dair hiçbir şey söylemediler” demişti.