Washington’da elçilik önü kavgasını başlatanlardan biri Kanada’ya ‘vicdani retciyim’ demiş

Washington’da elçilik önü kavgasını başlatanlardan biri Kanada’ya ‘vicdani retciyim’ demiş
29 Mayıs 2017 16:04

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyaretinde protestocularla kavga ederek diplomatik kriz çıkaran isimlerden birinin, Kanada’dan yıllar önce yerleşim isterken ‘vicdani retçi’ olduklarını söylediği ve İslamcı görüşleri nedeniyle Türk polis ve askerinin kötü muamelesini şikayet ettiği iddia edildi.

 

 

 

Oda tv’den Erkin Öncan’ın haberine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trump’ı ziyaret etmek üzere ABD’ye gittiği gün Washington’da bulunan Türk Büyükelçiliği önünde çıkan kavgaya karışan 2 Türk hakkında dikkat çekici bir iddia Kanada basınında yer aldı.

Erdoğan’ı protesto etmek için Büyükelçilik önünde toplanan kalabalığa Erdoğan’ın korumaları ve bazı sivil destekçileri sert müdahalede bulunmuş, protestocular darp edilmişti.

Yaşanan olaylar ABD medyasında geniş yer tutarken, Kanada merkezli yayın yapan Maclean’s’tan Joe Castaldo, ‘D.C protestocularına karşı Erdoğancı kas gücü Kanada’dan geldi’ başlıklı bir haber yaptı.

Haberde, protestocuları darp eden şahıslardan Kanada’da yaşayan iki tanesine mercek tutuldu.

ALPKENAN DERECİ VE AHMET DERECİ KUZENLERİN GEÇMİŞİ MERCEK ALTINDA

 

 

Bahsedilen bu isimlerin, Kanada’da yaşayan, isimlerinin Alpkenan Dereci ve Ahmet Dereci olduğu ve kuzen oldukları öğrenilen iki kişi olduğu ilk olarak New York Times’ın haberinde yer almıştı.

Görüntülerde Alpkenan Dereci’nin protestoculara doğru koşup bir göstericiyi defalarda yumrukladığı ve başka bir protestocunun da kendisine vurması sonucu alnının kanadığı, Ahmet Dereci’nin ise protestocuları yumrukladığı ve yere düşen bir protestocuyu tekmelediği görülüyordu

Dereci kuzenlerin ikisi hakkında da herhangi bir yasal işlem yapılmazken, bu isimlerin geçmişlerinde ilginç bilgiler yer alıyor.

Alpkenan ve Ahmet Dereci, Facebook hesaplarında yer alan bilgiye göre Toronto’da yaşıyor. Ahmet Dereci, Kuzey York’ta bir ofisi olan bir elektrik yüklenicisinin sahibi ve işletmecisi olarak görünüyor. Maclean’s, geçtiğimiz Cuma günü kendisine ulaşmaya çalıştıklarını ancak telefona bir çalışanın cevap vererek Ahmet Dereci’nin bu konuda yorum yapamayacağını ve telefonlarına dönmeyeceğini söylediğini aktardı.

 

 

TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET EDİP İLTİCA TALEBİNDE BULUNMUŞLAR

 

 

Maclean’s’ın ulaştığı mahkeme belgelerine göre, Alpkenan ve Ahmet Dereci’nin bundan 15 yıl önce Kanada’ya iltica başvurusu yaptıkları ancak başvurularının reddedildiği öğrenildi.

Ulaşılan mahkeme belgelerine göre, Alpkenan Dereci 2001 yılında yaptığı başvurusunda ‘Sünni Müslüman’ ve Fazilet Partisi üyesi olduğunu öne sürerek ‘eğer Türkiye’ye dönerse hayatının tehlikede olacağını’ bildirmiş.

Alpkenan Dereci’nin ayrıca 1998 yılında kendisinin ve biri kuzeni olmak üzere (Ahmet Dereci olduğu belirsiz) diğer iki kişinin ‘üniversitelerinin din özgürlüğü ihlallerine karşı’ yaptıkları eylemleri protesto etmek için bir gösteri düzenlediğini, söz konusu gösterilerde polis tarafından gözaltına alınıp 3 gün boyunca işkence gördüğünü, sonrasında ise polislerin kaldığı yurda gelerek kendisini tehdit ettiğini, ‘ordu tarafından askere alınıp öldürüleceğini’ söylediklerini iddia etmiş.

 

 

‘VİCDANİ RETÇİYİM’ DEMİŞ

 

 

2000 yılında öğrenci vizesi alarak ABD’ye giden Alpkenan Derici, 2001 yılında partisinin kapatıldığını ve bazı üyelerinin tutuklandığını öğrendiğinde iltica etmek için yaptığı başvurusunda Kanadalı yetkililere ‘vicdani retçi olduğunu’ ve ‘Türkiye’ye dönerse PKK ile savaşmak üzere gönderileceğinden korktuğunu’ belirtmiş.

Ancak, Göçmenlik ve Mülteci Kurulu’nun Alpkenan’a ikna olmamış. Göç ve İltica Bürosu üyesi Brian Goodman, Alpkenan’ın talebiyle ilgili kararda “Davacının, bir sözleşme zemini için Türkiye’de zulüm korkusu olduğunun kanıtlanması için yeterli inandırıcı ve güvenilir kanıt bulunmadığını tespit ettim” ifadelerini kullanmış.

Haberde ikilinin Kanada’ya sığınma başvurusunun reddedilmesi sonrası 2003’teki itirazlarının da reddeddildiği ancak ikilinin bundan sonra hangi yolu izledikleri ve Kanada’daki mevcut statülerinin ne olduğunun da meçhul olduğu belirtildi.

Alpkenan Derici’ye konuyla ilgili ulaşılamazken, kendisi TRT ile yaptığı röportajda yaşanan kavgada asıl kurbanın kendisi olduğunu söylemişti.