Sözcü gazetesi yazarı Çiğdem Toker, Meclis Dışişleri Komisyonu’nda da dikkat çeken ziyareti yazdı. 2017 yılında hileli oylardan sorumlu tutulan ve pek çok ülkenin kara listesinde bulunan Venezuela Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi konuşuldu sırada Türkiye’ye geldi. Toker, 14 Mayıs’ya ülkesine dönmesi planlanan Lucena’nın hâlâ Türkiye’de olduğu iddialarını köşesine taşıdı.

 

 

 

Toker, aynı zamanda CHP milletvekili Ünal Çeviköz’ün “Özellikle bu Tibisay Lucena’nın Türkiye’ye gelişinin öncesinde yaptığımız incelemelerde son zamanlarda bazı Türk şirketlerine ve bazı Türk holdinglerine ait özel uçakların en az haftada bir defa Venezuela ile Türkiye arasında seferler yaptıklarını belirledik.” sözlerine de yer verdi. Toker’in yazısının ilgili bölümü şöyle:

 

“CHP milletvekili Ünal Çeviköz de enteresan bir ziyaretin altını çiziyor.
Venezuela Ulusal Seçim Konseyi Başkanı Tibisay Lucena, tam da İstanbul seçimlerinin yenileneceği konuşulduğu sırada, 2 Mayıs’ta İstanbul’a geliyor. (Bavul sayısı ve bileti fiyatıyla birlikte Venezuela medyasına yansımış.) Dönüş tarihi 14 Mayıs görünmesine karşın hâlâ Türkiye’de olduğunu söylüyor.
Lucena’nın ülkesindeki 2017 seçimlerinde hileli oylardan sorumlu tutulduğunu ve ABD, AB ve pek çok ülkenin kara listesinde olduğunu, ülkesinin de bu yüzden yaptırım listesinde olduğunu hatırlatıp diyor ki Çeviköz:

 
“Özellikle bu Tibisay Lucena’nın Türkiye’ye gelişinin öncesinde yaptığımız incelemelerde son zamanlarda bazı Türk şirketlerine ve bazı Türk holdinglerine ait özel uçakların en az haftada bir defa Venezuela ile Türkiye arasında seferler yaptıklarını belirledik.”
Gerçekten bu ilginç ziyaretin ve halihazırda sürüp sürmediğinin aydınlanmasında yarar var.

Petrol mü canlı hayvan mı?

Venezuela ile ticaret anlaşması bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülecek. Çeviköz’ün iki sorusu hepimizi ilgilendiriyor:

‘Türkiye bu anlaşma kapsamında Venezuela’dan petrol mu alacaktır?

Anlaşma kapsamında et ithalatı için özel düzenleme yapılacak mı? Nusret ile Maduro arasındaki ilişkinin ne kadar yoğun olduğunu hepimiz gördük.”

 

Yazının tamamını okumak için tıklayın