Uzlaşma komisyonu ve akil insanlar
16 Haziran 2012 12:12
CHP'nin Kürt sorunu ve terörü bitirmeye yönelik AK Parti'ye sunduğu çözüm paketi iktidarla ana muhalefet arasındaki siyasi iklimi biraz olsun yumuşatmışken başta MHP olmak üzere kimi çevrelerde büyük bir tepkiyle karşılandı.
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli CHP'yi PKK'nın yol haritasından gitmekle suçladı ve Kürt sorununun çözümüyle ilgili siyasi partiler arasındaki mutabakat sürecine hiçbir şekilde ortak olamayacaklarını açıkça belirtti.
İşte böyle bir siyasi atmosferin içinde Radikal gazetesi 10.06.2012 tarihinde yazarlarının belirlemiş olduğu ''akil insanlar'' ı manşetine taşıdı. Radikal'in bazı yazarlarının birbirinden bağımsız bir şekilde oluşturduğu bu listelerin çoğunda ünlü romancımız Yaşar Kemal'i görünce son derece olumlu buldum ve umutlandım.Fakat listeleri detaylı bir şekilde inceledikten sonra olumsuz pek çok düşünce aklımda yer etti.Çünkü ünlü siyasetçi,sanatçı ve aydınlardan oluşan bu toplulukları oluşturan kişilerin neredeyse tamamı geçtiğimiz genel seçimlerde Emek,Demokrasi ve Barış Bloğu adıyla seçim çalışmaları yapan BDP' ye destek veren isimlerdi! O anda bir aklım sürecin şimdiden sulandırıldığını ve istismar edildiğini söylerken diğer aklımda problemlerin aşılabileceğini söyledi.Ancak aklıma gelen en belirgin fikir bu listelerde öne çıkan isimlerin sürece şüpheli ve olumsuz yaklaşan milliyetçi-ulusalcı kesimde kabul görmesinin hiçbir şekilde mümkün olmamasıydı…Ancak CHP'nin uzun bir aradan sonra üslup bakımından samimi bir siyasi adım atması engellenmemeliydi.
Şunu da açıkça belirtmek isterim ki problem Radikal yazarlarının kendilerince tasarladığı komisyonda BDP ile doğrudan yada dolaylı ilişkisi olan isimlerin listelerde yer alması değil.Elbette BDP' nin de bu sürece dahil olması gereklidir.Fakat problem: bu kişilerin neredeyse tüm listeye hakim olmasıdır.En ilginci de Meclis dışında Toplu Mutabakat Komisyonu'nun kurulmasını öneren partinin CHP olmasına rağmen listelerde ne bir CHP'li,ne de bir Sosyal Demokratın yer almamasıdır.Solun tüm kesimlerinin ilgiyle yazılarını okuduğu,şarkılarını dinlediği her şeyden önce önemsediği Zülfü Livaneli ' nin ismini görememekte beni ciddi anlamda şaşırttı.Bugünkü Türkiye'yi on yıllar öncesinden gören yazılarıyla ve toplumda oluşacak yeni kutuplaşmalara dikkat çeken fikirleriyle etkili bir kalem olan Livaneli adını görmemek akıl alır gibi değildir.
Neyse,Radikal'in görüş ve önerilerini bir kenara bırakıp Toplumsal Uzlaşma Komisyonu hakkında daha genel , daha önemli bulduğum açıklamalar ve değerlendirmeler yapmak istiyorum.Geçtiğimiz günlerde CHP'nin AK Parti'ye Kürt sorunu çözümü için sunduğu önerilere sıcak bakmama rağmen yapmış olduğum araştırmalar ve değerlendirmeler beni bir noktada buluşturuyor:
-Evet,olumlu ve üzerinde durulması gereken bir gelişmedir.Samimi bir çözüm arayışıdır.Ancak bu samimiyet hiçbir siyasi topluluk ve halk tarafından istismar edilmemeli ve yeni doğacak toplumsal kutuplaşmalara izin verilmemelidir.
*Komisyon hiçbir siyasi partinin ve düşüncenin arka bahçesi olmamalıdır.
*AK Parti,CHP ve BDP' nin alternatif siyaset alanı olmamalıdır.
Bilhassa sessizlerin ,ezilenlerin,parlamento da temsil edilmeyenlerin sesi ve tarafsızların tarafı olmalıdır.
*Komisyonda yer alacak entelektüellerin kamuoyunun büyük bir bölümünde sevilen,sayılan,sözüne itibar edilen kişiler olmasına dikkat edilmelidir.
*Kurulacak olan olası bir komisyonda bana göre üyelerin bilgi ve birikimi kadar en az üslupları da son derece önemli.Unutulmamalıdır ki kutuplaşmaya ve kısır döngülere pirim vermeden ,serin kanlılıkla ve içtenlikle tartışılan fikirlerden çıkan sonuçlar daima en verimli şekilde değerlendirilir ve olumlu sonuçlar doğurur.Bu ba[lamda toparlayacak olursam : Diyalog,içtenlik,özeleştiri,özveri ve doğru üslup bize demokratikleşme okulunda sınıf atlatacaktır.
Konuyla ilgili daha fazla açıklama ve değerlendirme yapılabilir.Fakat önemli yerlere değindiğimi düşünerek bu mühim konuyu şimdilik virgül koyarak sonlandırmak istiyorum…
Yazarın Son Yazıları:
Koalisyon öcü müdür yoksa uygarlık mıdır?
Çok seçenekli seçim
Ankara Sohbetleri 2- “Başka Kent Ankara” (Feridun Büyükyıldız)