Üniversite hastanelerinin tamamı borç batağında

Üniversite hastanelerinin tamamı borç batağında
12 Ocak 2018 10:43

Üniversite hastanelerinin büyük bir çoğunluğunun borç batağında olduğunu aktaran TTB Merkez Konseyi Başkanı Tükel, “Sağlıkta dönüşümle geldiğimiz nokta bu” dedi

 

 

Rabia Yılmaz / Birgün

 

 

Akdeniz Üniversitesi’ndeki (AÜ) borç batağı, kamu üniversitelerindeki hastanelerin durumunu gün yüzüne çıkardı. Söz konusu durumun sadece Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nde yaşanmadığını aktaran Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, “Üniversiteler borç batağında” ifadelerini kullandı.

 

 

Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’nin medikal firmalara olan 250 milyon TL’lik borç nedeniyle, faaliyetlerini durdurma noktasına geldiği açıklanmıştı. Türkiye’nin ilk yüz ve kol nakillerinin gerçekleştirildiği hastanenin Başhekimi Prof. Dr. Bülent Aydınlı ise, alacaklarını tahsil edemeyen yerli firmaların satışı durdurduğunu belirtmişti.

 

 

‘Sağlıkta dönüşümle geldiğimiz nokta bu’

 
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, “Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne özgü bir durum değil. Sağlıkta dönüşüm ile geldiğimiz nokta. Üniversite hastaneleri borç batağında” dedi.

 

 

“Diğer sağlık kuruluşlarında tanı, tedavi ve izlemi yapılamayan zor vakalara tedavi hizmetini sunan üniversite hastaneleri, giderek artan borç yükü altında çöküşe doğru sürüklenmektedir” Tükel, şöyle konuştu:

 

 

“Bu çöküşün nedenlerine baktığımızda ilk dikkati çeken nokta, üniversite hastanelerinin sağlık harcamalarının büyük bir oranının döner sermaye kaynaklarından gerçekleşmesidir. Diğer bir ifadeyle, üniversite hastaneleri döner sermaye gelirlerine mahkum edilmişlerdir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile gündeme gelen döner sermayeli sağlık işletmesi modelinin çökmesiyle birlikte üniversite hastaneleri de iflasın eşiğine gelmiştir.”

 

 

Bakım yapılamıyor, malzeme alınamıyor

 
Ciddi bir borç altında bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarını 10 yıldır güncellemediğini aktaran Tükel, şu ifadeleri kullandı:

 

 

“Bu nedenle, çoğu hasta için son başvuru noktası olan üniversite hastanelerine SGK’dan, sağlık hizmeti üretme maliyetlerinin çok altındaki değerlerde geri ödeme yapılmakta, dolayısıyla ödenenden daha pahalıya sağlık hizmeti üretilmektedir. Tıp fakültelerinde personel harcamaları, işletme giderleri, yatırım, bakım ve onarım, araştırma giderleri devlet bütçesi yerine, tıp fakültelerinin döner sermayesinden ödenmektedir. Tıp fakültelerinin mal ve hizmet tedarikçilerine borç yüklerinin giderek artması, ilaç ve malzeme alımlarını güçleştirmekte; bu da yüksek maliyetlerle alım yapılmasına ya da alım yapılamamasına neden olmaktadır. Birçok üniversite hastanesinde tedarikçilere borçlanma nedeniyle sağlık hizmeti sunumu için gerekli temel malzemeler bile alınamamakta, birçok cihazın rutin bakımları, bozulduğunda ise tamiri yapılamamaktadır.”

 

 

Borçlar giderek artıyor

 
Borç miktarlarının da giderek arttığını belirten Raşit Tükel, “Üniversite hastanelerinde tümüyle SGK geri ödemelerine bağlı olan döner sermaye gelirleri, giderlerin çok altında kaldığı için, bu hastanelerin borç yükünden kurtulmaları mümkün olamamakta ve borçlanma miktarı giderek artmaktadır. Üniversite hastanelerinde, performansa dayalı geri ödeme üzerine kurulu döner sermayeli sağlık işletmesi modeli terkedilerek, eğitim ve araştırmaya öncelik verilen, nitelikli sağlık hizmeti sunumunun temel alındığı, genel bütçeden desteklenen bir sisteme geçilmelidir” diye konuştu.