Ünal İnanç, Sakine Cansız'ı anlattı

Ünal İnanç, Sakine Cansız'ı anlattı
12 Ocak 2013 00:10

Türkiye’nin duayen gazetecilerinden Ünal İnanç, Paris’te başlarından vurularak öldürülen üç PKK’lı kadın arasında bulunan Sakine Cansız’ı anlattı…


Deniz Bilgen ÇAKIR H&H RÖPORTAJ

Usta gazeteci Ünal İnanç’ın Türkiye’nin yakın tarihiyle ilgili tanık olmadığı olay neredeyse yok. Polis adliye muhabirliğinin duayeni sayılan İnanç, özellikle istihbarat, terör ve organize suç üzerine yaptığı çalışmalarla tanınıyor.

İnanç’la, Diyarbakır Askeri Cezaevini ziyareti sırasında tanıştığı ve geçtiğimiz Perşembe günü Paris’te başından vurularak öldürülen Sakine Cansız’la ilgili konuştuk.

İnanç, Sakine Cansız’ın terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’la olan ilişkisinden, Paris’teki infazların altında yatan gerçeklere kadar pek çok konuda önemli açıklamalara imza attı.

İŞTE İNANÇ’IN O AÇIKLAMALARI


“Sakine cezaevinde işkence görmedi”

“Paris’te Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez adlı üç kadın öldürüldü. Özellikleri PKK’lı oluşlarıydı. Yabancı basına ve yorumlarına pek fazla diyeceğim bir şey yok. Gerek Fransa’nın, gerek İngiltere’nin Kuzey Irak ve Suriye oluşumuyla ilgili faaliyetleri ortada. Ben Türkiye’deki değerlendirmelere bakıyorum.

Sakine Cansız, PKK’nın kurucularındanmış. Yalancıya bir şey var mı? Gülten Kışanak, Diyarbakır Askeri Cezaevinde ona uygulanan işkencelerden bahsediyor. Sakine’ye niye işkence yapsınlar? O örgüt sempatizanı diye içeri girdi, mahkemede duruşmalardaki konuşmalarıyla cezasını katlama başarısını gösterdi. Af kanunu çıkmasa, hiçbir şey yapmadan ömür boyu da yatabilirdi.”


“Sakine’ye sürme götürürdüm”

“Diyarbakır’da cezaevlerine 18 ziyaretim var. Sakine’yi de orada tanıdım. Elimden geldiği kadar cezaevindekilere yasal bir takım hediyeler götürürdüm. Sohbetlerimizde baya etkisi oluyordu.

Götürdüğüm şeylerin arasında Japon pasajından aldığım sürmelerle, pedler baya makbule geçiyordu.

Pedleri ve sürmeni fazlasını Sakine arkadaşlarıyla paylaşıyordu.

Sakine’ye aşık olan gazeteciler de vardı. Bunlardan Fadullah Buluttekin’i gayet net hatırlıyorum. Hiçbir duruşmasını kaçırmamakla övünürdü.”


“Öldürülen bebeği sordum; ‘Kavgada kurşuna adres sorulmaz’ dedi”

“1987’de Mardin Ömerli’deki katliamdan iki üç gün sonra cezaevine gitmiştim. PKK’nın kuru ve boş sloganlarını ezberlemiş olan Sakine’ye kundaktaki bebeğin öldürülüşünü ve düşüncelerini sordum. Bana “kavgada kurşuna adres sorulmaz” diye yanıt verdi.”

“Apo’yla aşk yaşamış olamaz”

“Bizim gazetelere bakıyorum, “İmralı görüşmelerine sabotajmış. Derin, serin güçler bunu başarmış.” Ne diyeyim; Hadi canım sen de demekten başka elimden bir şey gelmiyor.”

“Efendim, sayınlar sayını Apo efendiyle de aşk yaşamış…. Etmen, eylemen… Apo’ya aşık olabilir de, Apo efendinin yoğunlaştırmaya tabii tuttuklarından olamaz. Bir numarayı hiç mi hiç tanımamışsınız. Yakalandığında yanındaki bir bakın, bir de fukara Sakine’ye.”

“Bu infazların altından parasal ilişkiler çıkar”
 

“Şimdi ben de bir iddiada bulanayım; ileri demokrasinin nimetlerinden en fazla yararlanan örgüt, terör örgütü PKK’dır. Yarın öbürgün bu olay aydınlanınca göreceksiniz, mutlaka ve mutlaka parasal bir ilişki ve susturma eylemi çıkacaktır. İmralıymış, barışmış bu hikayelere karnım tok.”