Umre konusunda bilgi akışı yok

Umre konusunda bilgi akışı yok
16 Mart 2020 13:28

Dünden beri bir konuda muallaklık var.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Umreden dönen kafileler hangi günlerde, ne kadar sayıda döndüler ve dönenlerin hepsi karantinaya alındı mı?

 

Esasında buna muallaklık dememek lazım.

 

Zira CHP Aydın milletvekili Süleyman Bülbül, dün akşam saatlerinde, umreden dönen 265 Aydınlı vatandaşın karantinaya alınmadan evlerine yollandığını duyurdu.

 

Buna Sağlık Bakanlığı’ndan bir yalanlama gelmedi.

 

Giresun Valisi de bugün bir açıklama yaparak, umreden dönen 52 Giresunlu vatandaşın, kendilerinden evden çıkmayacakları konusunda imza alınarak eve yollandığını açıkladı.

 

Öte yandan Ankara’da öğrenci yurtlarının boşaltılarak umreden dönenlerin yerleştirildiğini biliyoruz.

 

İstanbul’da öğrenci yurdu hazırlandığını da.

 

Bu tablodan şu sonucu çıkarmak mümkün…

 

Hükümet umreden dönenler hususunda değişik uygulamalara gitti, yani ilk gelen kafileleri eve yollarken, daha sonra gelenleri yurtlarda karantinaya aldı.

 

Bu da hükümetin bu konuda net bir kararının olmadığını, değişik bakış açıları olduğunu gösteriyor.

 

Nitekim bu kafa karışıklığından dolayı olmalı ki, Sağlık Bakanı canlı yayına çıkmıyor.

 

Yani, bilgi akışında bir duraksama var.

 

Ki, karar vericiler, genel olarak, karar verme süreçlerinin netleşmediği dönemlerde açıklama yapmazlar.

 

Vaka sayısı 18’e çıktı. ( 12’si yeni ortaya çıkan vaka olmak üzere)

 

Normalde Sağlık Bakanı bu durumda daha fazla canlı yayın yapardı.

 

Hayır, söylemek istediğim vakaların gizlendiği değil.

 

Verilen sayıların yalan olduğu da değil.

 

Sadece son durumun nasıl yönetileceği konusunda yukarda belirsizlikler olduğunu, örneğin umreden dönenler konusunda netlik olmadığını düşünüyorum.

 

Vaka sayısının saklandığını düşünmüyorum.

 

Ki, böyle bir şey pek mümkün de değil.

 

Zira bu testleri yapan hekimler en azından bunları biliyor ve çoğunlukla yakın çevreleri ile paylaşıyorlar da.

 

Sadece şu olabilir…

 

Henüz belirti göstermemekle birlikte yakında klinik olarak hastalanacağı beklenen kişiler olabilir.

 

Ancak…

 

Sağlık Bakanı’nın devamlı görünür olması toplum açısından çok önemli.

 

Umarım yukardaki kafa karışıklığı bir an önce netleşir.

 

Konunun umre olması önemli değil.

 

Kim nerden dönerse dönsün, karantinaya alınmalı bu dönemde.

 

VİRÜSÜN İZ TAKİBİ

 

Şu anda Türkiye’de Sağlık Bakanlığı ve bilim kurulu titizlikle ve iyi çalışıyor.

 

Ancak virüsün iz takibi konusunda zayıfız.

 

Şöyle ki…

 

Bu, Corona virüsü öyle durup dururken her yerde birden pıtırcık gibi biten bir şey değil.

 

Bu virüs dünyada bir noktadan çıktı ve geriye dönük olarak izlenmesi mümkün bir biçimde gelişti.

 

Örneğin…

 

Wuhan’da çıktı, oraya giden başka ülkelerden kişilere bulaştı, onlar ülkelerine getirdi vs.

 

Biz şu anda Türkiye’de virüsün iz takibi konusunda bilgiye sahip değiliz.

 

Bu konuda yukarda yeterli çalışma var mı bilmiyorum ama kamuoyunun bu konuda daha çok bilgilendirilmesi lazım, ki, daha gerçekçi ve isabetli korunma yolları oluşturulabilsin.

 

Bir de şu dikkatimi çekiyor, üniversiteler bu konuda bağımsız üretim yapmada çekingen.

 

Oysa kendiliklerinden toplum için bilgi ve rehber oluşturmaları beklenir onlardan.

 

Bir de, bir örnekle anlatırsam, virüs iz takibi Türkiye için kabaca şudur…

 

İlk vaka İtalya’dan şu epikrizli hasta ile geldi, ardından onun yakın çevresine yayıldı, sonra şu şu kaynaktan yeni virüs geldi, taşıyıcı kaynaklar şu şu şekilde karantinaya alındı (veya alınmadı), muhtemel yeni virüs kaynakları şu, şu hatlardır vs. vs.

 

Bu tür bir çalışmanın olması şart. Belki yapılmıştır bile ama o zaman da bunu kamuoyuyla biraz daha fazla paylaşmak lazım.

 

HAVA KOŞULLARI

 

Havanın temizlenmesi çok iyi bir şey.

 

Örneğin iki gündür yağan yağmur bence iyi oldu.

 

Tabii havanın çok soğuması iyi değil.

 

Ama havada hafif rüzgar ve yağmur virüs korunması açısından iyi.

 

Zira bu durumda hava değişimi gerçekleşiyor ve yağmur da yıkama ve süpürme görevi yapıyor.

 

Bir de şu husus çok önemli.

 

Bu virüsün en kolay yayıldığı ortamlar insanların uzun süre yakın mesafede ve aynı hava sirkülasyonunda bulunduğu ortamlar.

 

Diyelim bir kafeye gittiniz.

 

3 saat oturdunuz. Sizin gibi oturan 50 kişi daha var. Veya 30 kişi daha var.

 

3 saat veya iki saat veya bir saati aynı kapalı ortam havasında kaldınız.

 

İşte bu hava virüsün yayılması için çok müsait.

 

Veya sinemaya gittiniz. İki saat 60 kişiyle aynı salonda oturdunuz.

 

Bu ortamlar virüsün yoğunlaşması ve mevcut ortamda oluşan nem ile atlamasını çok kolaylaştıran ortamlar.

 

Bu kapsamda toplu ve kapalı yerler ne kadar yasaklanırsa bu aralar, o kadar iyi.

 

TÜRK TİPİ EL YIKAMA

 

Duymuşsunuzdur belki, ABD’de bir tv kanalında Dr. Mehmet Öz (Osman Müftüoğludur favorim ona karşı ama) Amerikalılara Türk tipi el yıkamaya öğretmiş.

 

Orijinalinden de dinledim kendisini.

 

Türk tipi el yıkama diye bir şey var mı bilmiyorum ama Türk tipi temizlik diye bir şey olduğunu yurtdışında yaşadığım yıllarda hep düşünmüşümdür.

 

Tabii bizde de temizliğin uğramadığı çok alan var ama Türk aile sisteminde de iyi bir temizlik yapısının olduğunu söyleyebiliriz.

 

Mesela Dr. Öz ABD’de kullanılan yaygın el yıkamayı, ellerin iç yüzeyini birbirine sürterek yıkama olarak gösterdi.

 

Benim de Avrupa’da gözlemim biraz böyleydi.

 

Oysa eller, parmak uçları, ellerin arkası, yanları vs. olmak üzere ovarak yıkanmalı.

 

Neyse canım, Türkler daha temizdir gibi afaki bir şey söylemiyorum.

 

Böyle, kendi milletini yüceltip, diğerlerini aşağılamak çok çağdışı bir yaklaşım olurdu ayrıca da.

 

Ama yine de, biz ellerimizi Türk tipi denen ile yıkayalım.

 

 

Safile USUL Twitter

 


Yazarın Son Yazıları:
AKP seçmeninden oy alacak
Mütekabiliyet
Kuyruğundan iyi tutuyor