Türkiye’nin Stockholm sendromlu insanları… Doktorlar…

Türkiye’nin Stockholm sendromlu insanları… Doktorlar…
31 Aralık 2019 08:00

İzmirde bir meslektaşımız öldürüldü. Sebebi ne peki? Başka bir Meslektaşımıza saldıran kişi hakkında soruşturma izni vermiş olması…

 

 

 

Dr. Semih DİKKATLİ H&H YORUM

 
Önce adamın biri, poliklinik sırası dışında muayene olmak istiyor ve buna izin vermeyen doktora saldırıyor. Sonra bu kişi hakkında ilçe sağlık müdürü şikayetçi oluyor. Kişi savcılık önüne çıkarılıyor ve hoooppp anında serbest… Bir de madalya taksalar yeridir, yani o kadar…

 
Sonra ne mi oluyor, işte o kişi çıkar çıkmaz ilk iş ilçe sağlık müdürü meslektaşımızı öldürüyor.

 
Artık bizim için buraya kadar normal. Alıştık dövülmeye, öldürülmeye…
Bizi darp edenleri hemen salıveren savcılara, haketmiştir ibne, orospu diyenlere, hepsine alıştık şükür…
Emin olun buraya kadar alıştık: Öyşe güzel alıştık ki durumumuz tam Stockholm Sendromu haline geldi. Bizi ne kadar döverseniz dövün, öldürürseniz öldürün biz hala can hıraş sizin için çalışır haldeyiz.
Hergün aşağılanmaya, dövülmeye, dava edilmeye, kendini bilmez medya mensuplarınca hakkımızda hertürlü iftira atılmasına, hedef gösterilmeye, üzerimizden yapılan spekülasyonlarla para kazanan alçak yazarlara, o yazarların değirmenine su taşıyan ve meslektaşlarını hedef gösteren şerefsizlere topyekün alıştık. Bir nevi efsunlandık yani…
Ömürboyu çalışmaya, çocuklarımızın bizi görmeden büyümesine, uykusuzluğa, bulaşıcı hastalıklarla ölmeye, kazandığımız paranın sürekli başımıza kakılmasına -ki bir futbolcu bizim ömürboyu kazanamadığımızı bir transfer döneminde kazanıyor-, savaş meydanında yaralanmaya, şehit düşmeye, ambulansla can kurtarmaya giderken ölmeye vallahi de tillahi de alıştık.
Ama dün çok başka bir şey oldu. Tüm bu alıştıklarımızın dışında bir şey…
Belkide başımıza hiç gelmez dediğimiz bir şey vardı ve o da oldu bu ülkede… Bizi darp eden bir şerefsiz alçak evimizde karımızı, çocuklarımızın anasını öldürdü ve tüm sistem, adalet, sağlık, içişleri bakanlıkları sadece izledi. Halkımız ne mi yaptı, ertesi gün hastaneye geldi ve hizmet bekledi bizlerden…
Ne bir başsağlığı diledi, ne utandı yaşadığımızdan, ne de bizim lehimize davrandı. Hizmet bekledi sadece… Belki de bundan sonra durmalıyız. Yeni hekimler yetiştirmeyi bırakmalı, hastalar için ömür vermekten vazgeçmeliyiz. Başka nasıl anlatacağız ki size, ölmekten bıktık…
Çocuklarımızın anasının, karımızın bizim yerimize ölmesiyle yıkıldık. Daha bizden hayır gelmez, artık tüm ülke olarak hayaletlerimiz üzerinde tepinirsiniz ancak. İstediğiniz kadar geçin ırzımıza, yokuz artık ruhumuzla…
Bu cinayetlerden, intiharlarımızdan, daha önce yaşanmış olanlardan ve yaşanacaklardan sorumlu olanları biliyoruz elbette… Herkes biliyor da susuyor. Niye çünkü doktorlar olarak hepimiz Stockholm Sendromuyuz. Susar ve çalışırız ve hatta aramızdan bazı alçak, namussuzlar diğer meslektaşlarını ölümüne pazarlayarak tecavüzcülerin lehine davranır.
Şimdi acımızla bırakın bizi, 2020’de umarım bazı namertler en ağır hastalıkların pençesinde kıvranırken arar da bulamaz bizi…
Bu da ikinci yeni yıl dileğim olsun, ilki ölmesiydi bazılarınızın…

 
Dr.Semih DİKKATLİ Twitter

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İçimdeki çocuğun bayramı
Herkes birine zorba…
Kara Kutu… Hadi yüzleşelim…