Türkiye’nin prestiji yine yerlerde

Türkiye’nin prestiji yine yerlerde
12 Şubat 2017 17:30

Türkler Yunanistan’a iltica başvurusu yapmaya yoğun biçimde devam ediyormuş.

 

 

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 

 
Bunu cuma günü Avrupa basınında okudum, okuduğum haberlerden birinin linkini de aşağıda vereceğim.

 
Şimdi o söz konusu haberden aktarıyorum önce…

 

 
“Bugün Yunan basınında son günlerde 100’den fazla Türkün Yunanistan’a kaçtığı ve iltica hakkı başvurusu yaptığı yer aldı.
En son olarak çarşamba günü 6 kişiden oluşan iki Türk ailesi Meriç üzerinden Yunanistan’a kaçtı.

 
Alman Haber Ajansı DPA’a bilgi veren Yunan Sahil Güvenlik Güçleri, 2016 ortasından beri çok sayıda Türk ailenin Yunan adalarına kaçıp, iltica başvurusunda bulunduklarını söyledi.

 

 
Yunanistan’a kaçarak iltica başvurusu yapan ailelerin hepsi Türkiye’de dalga dalga süren gözaltı ve tutuklamalar sebebiyle kendilerinin ve çocuklarının hayatından endişe ettiklerini söylediler.”

 

 
Haberde böyle yazıyor ve linki şu…

 
http://www.orf.at//stories/2378849/

 

 
PRESTİJ KAYBINA 2. ÖRNEK

 
Avusturya Parlementosu’ndan milletvekili Peter Pilz geçtiğimiz cuma günü bir basın toplantısı yaparak şunları söylemiş özetle, cuma günü Avusturya basınında okudum…

 
“Türk devleti kendine muhalif olanları Avusturya’da da takip ediyor. Türk devleti bu takibi Avusturya’da bulunan camii dernekleri üzerinden yapıyor. Ben bu konuda belgeli bir raporu önümüzdeki günlerde Avusturya Parlamentosu’na sunacağım. Avusturya’da yaşayan ve Erdoğan’a körü körüne itaat etmeyen Türkler tehlike altında. Türk istihbarat örgütü MİT’in Avusturya’da 200 civarında elemanı var. Rusya’dan başka bu sayıda bir gizli servis elemanı olan başka bir ülke yok Avusturya’da. Türk istihbarat servisi aslında eskiden Türk Ordusu’nun elindeydi ama AKP zamanından sonra AKP’nin parti gizli servisine dönüştü.

 
AKP ve Erdoğan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı, MİT’i, Yurtdışı Türkler Başkanlığı’nı, bir AKP yan kuruluşu olan Avrupa Türk Demokratlar Birliği’ni ve MÜSİAD’ı bizzat kontrolü altında tutuyor”

 

 
Peter Pilz basın toplantısında FETÖ’den de bahsediyor.

 
“Türk devleti Fethullah Gülen cemaati mansuplarını özellikle takip ediyor.” diyor.

 

 
Şimdi geldik çok önemli bir hususa.

 

 
Avrupa’da siyasetçiler istisnasız sekülerdir ve Fethullah Gülen gibi yapılanmalara müsamaha etmezler.

 

 
Böyle devleti ele geçirmeye çalışmak filan, asla böyle şeylere müsaade edilmez.

 

 
Ancak burdaki mesele şu ki, Avrupa’da Erdoğan yönetimi anti-demokratik, hatta daha da ilerisi baskı rejimi olarak görüldüğü için haklı olunan meselede bile sempati gösterilmiyor.

 

 
Bir kere, baskı rejimi, insanların dalgalar haline gözaltına alındığı, işten atıldığı, akademisyenlerin dövüldüğü rejim olarak damga alınca, devlete sızmaya çalışan yapılar konusunu anlatabilmek bile mümkün olamıyor.

 

 
Örneğin geçen hafta ihrac edilen orkestra şefinden tutun, öğretim üyelerine kadar, tüm AB ülkelerinin büyükelçilikleri bunları anında ülkelerine rapor ediyor ve Avrupa devletlerinde Türkiye’de baskı rejimi olduğu kanısı tamamen yerleşiyor.

 

 
Buna göre de Türkiye’ye prestijsiz ve demokrasi dışı ülke muamelesi yapılıyor.

 

 
Mesela bakın, yukarda anlattığım basın toplantısında Avusturyalı parlamenter Peter Pilz Avusturya İçişleri Bakanı’nın emriyle binlerce polis ve özel polis birlikleri tarafından korunmuş.

 

 
Esasen bu tür bir korumayı gerektirecek bir durum olduğu için değil.

 

 
Ama Türkiye’ye resmen diktatör ve tehlikeli ülke muamelesi yapılıyor.

 

 

 

Safile USUL Twitter

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı
Didik didik bir şey aramışlar