Türkiye’de de tecavüzcü sapıklara kimyasal hadım cezası ivedilikle uygulanmalıdır

Türkiye’de de tecavüzcü sapıklara kimyasal hadım cezası ivedilikle uygulanmalıdır
5 Şubat 2020 16:36

Öncelikle bir hususu ortaya koyalım ki tüm dünyada ve uluslarda tecavüzcülerin olmasının asıl nedeni psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte sapıklarda çok yüksek düzeyde, yani normalin epeyce üstünde bulunan ‘’testesteron’’ adlı erkeklik hormonunun yüksekliğidir.

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

 

Ama İslam ülkelerinde sapık tecavüzcülerin ve yoğun tecavüz olaylarının olmasının bir nedeni de artan özgürlüklerle birlikte din nedeniyle bastırılmış duyguların birdenbire açığa çıkması ile birlikte bu çirkin fiili işleyenlerin dinsel kılıflara ve mesleklere bürünerek tecavüzlerin artması olarak niteleyebiliriz.

 

 

Türkiye’de tecavüzlerin ve toplu tecavüzlerin genellikle Kuran kurslarında ve dinsel vakıflarda bizzat birkısım hocalar ve bazı imam hatip okullarında bazı din öğretmenleri tarafından yapılması güneş gibi ortada duran iddiamızı desteklemektedir.

 

 

Türkiye’de dindar ailelerin en çok yanıldıkları husus din öğreten hoca ve/veya öğretmenlerden asla tecavüzcü sapıklar çıkmayacağı cehalet zihniyetidir.

 

 

Ama maalesef ki basına tüm dehşetiyle geçmişten günümüze yansıdığı gibi bazı dinsel vakıflarda erkek çocuklarına yapılan toplu tecavüzler ile bazı Kuran kurslarında ve bazı imam hatiplerde birkısım din öğretmenleri tarafından defalarca tecavüz edilmiştir.

 

 

Yıllarca medrese tahsili görüp müftülüğe kadar çıkan, sonradan gerçekleri gören ve gericiler tarafından katledilen aydın insanımız Turan Dursun’un ‘’Külleteyn’’ adlı yapıtını okuduğunuz zaman hoca ve talebeleri arasında çok çirkin ilişkilerin yaşandığını anlayacaksınız.

 

 

Yukarıda tecavüzlerin nedeni olarak belirttiğim üçlü kombinezon içerisinde Türkiye’de topluluk olan birçok yerlerde statü farklılığı nedeniyle çok sayıda tecavüzcü sapık peyda olmuştur.

 

 

Size başka bir olay anlatayım.

 

 

Yakından tanıdığım bir Yargıtay tetkik hakiminin önüne gelen dosyada bir askeri kışlada astsubayın biri 20 küsur askere tecavüz ediyor.

 

 

Yerel mahkemenin kararına itiraz ediliyor ve olay Yargıtay’a intikal ediyor.

 

 

Yargıtay daha ağır bir şekilde kararı onaylıyor ve çok üzüldüğüm bu olayın akıbetini o hakime sorduğumda-sürekli takip ediyordum bu davanın sonucunu-aldığım yanıt her bir mağdur asker için verilen uzun süreli hapis cezası nedeniyle birkaç yüzyıl cezaya çarptırıldığını ve kalan ömrünü orada tamamlayacağı şeklindeydi ve bu nedenle çok sevinmiştim.

 

 

Şimdi gelelim sadede.

 

 

Yukarıda değindiğimiz gibi tecavüzün asıl nedenleri psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte birdenbire dinsel baskılardan kurtulan Türkiye gibi İslam ülkelerinde oluşan sınırları belli olmayan uygarlık dışı özgürlüklerle birlikte asıl önemli nedeni sapıkların biyolojik yapılarındaki kusur nedeniyle oluşan erkeklik hormonu ‘’testesteron’’un anormal yüksekliğidir.

 

 

Bir de bunlara yukarıda açıkladığım gibi din öğretmeni ve hoca gibi dinsel kamuflajlara bürünen sapıkları eklediğinizde kare as tamamlanmış oluyor.

 

 

Herkes şunu iyi biliyor ki tecavüzcü sapıklar cezaevinden çıktıkları birkaç gün içinde tekrar tecavüzlerine başlıyorlar.

 

 

Basında bunu sıklıkla gördük.

 

 

Şunu belirtmeliyim ki mahkemelerde sanıklara verilen iyihal indiriminden ve aflardan tecavüzcü sapıklar hiçbir şekilde yararlanmamalı ve bu yasal hale getirilmelidir.

 

 

Tecavüzcüler hormonal suçlulardır ve bu suçları önlemenin tek çaresi dünyanın birçok uygar ülkesinde uygulandığı gibi ‘’kimyasal hadım cezası’’ verilerek bu sapıkların kısırlaştırılmasıdır.

 

 

Aksi halde önümüzdeki tüm zaman dilimlerinde de çokça ailenin ve nice çocukların veya masum kadınların canı yanacaktır.

 

 

‘’Kimyasal hadım cezası’’ tecavüzcü sapıklara erkeklik hormonu ‘’testesteron’’un yok edilmesi için belirli süreler içinde ilaç verilmesidir.

 

 

‘’Testesteron’’ hormonunu yükselten ve tıpta doktorlar tarafından gerektiğinde hormon yetersizliği olan ilgili hastalara uygulanan ilaç olduğu gibi, bu hormonu yok eden kimyasal maddeler de bulunmaktadır.

 

 

AKP hükümeti tez zamanda ‘’kimyasal hadım cezası’’ yasasını çıkararak tecavüzcü sapıkların belasından Türk ulusunu kurtarmalıdır.

 

 

Yazının alt bölümlerinde bir yerde göreceğiniz gibi Rusya’da yapılan bir araştırmada tecavüzcülerin hapisten çıktıktan sonra yüzde 98’inin aynı sapkınlığı yeniden işlediği ama ‘’kimyasal hadım’’ cezası yasalaştıktan sonra bu oranın yüzde 3’e düştüğüdür.

 

 

Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki tecavüzcülerin en çok korktukları erkekliklerinin yok olmasıdır.

 

 

Türkiye’de kadın ve çocuk tecavüzcülerinin hepsine ‘’kimyasal hadım’’ cezası getirilmelidir; eğer hükümet tüm tecavüzcülere bu kapsama sokmazsa, hiç olmazsa evlilik yaşı olan 18 yaşından küçük tüm çocuklara yönelik tecavüzlere karşı bu uygulanmalıdır.

 

 

Şimdi Türkiye’de ‘’kimyasal hadım cezası’’ uygulanması konusundaki seyir defterine bakalım.

 

 

Öncelikle Adana ve Antalya’dan gelen cinsel istismar haberlerinin kamuoyunda infial yaratması ve sosyal medyada ‘Çocuk Susar Sen Susma’ kampanyasının başlatılması sonucu, çocuklara yönelik cinsel suçlar hükümetin gündemine girdi.

 

 

O zamanki Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Pazartesi günü Bakanlar Kurulu’nda çocuklara yönelik cinsel saldırılar ile ilgili 6 bakandan oluşan bir komisyon kurulduğunu duyurdu.

 

 

Bu komisyon öncelikle alınacak önlemlerle ilgili çalışma yapacak, yasal ve idari açıdan yapılması gerekenler konusunda bir rapor hazırlayacaktı.

 

 

Bozdağ, komisyonun hazırlayacağı raporun ardından bu suça yönelik cezaların da artırılacağını söylemişti.

 

 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin Salı günkü grup toplantısında bu tür suçları işleyenlere en ağır cezaların verileceğini açıkladı o zaman.

 

 

“Bu tür suçları işleyenlerin infaz sistemindeki tüm indirimlerin, kolaylıkların dışında tutulması da şarttır. Çocuğun bedeninde ve ruhunda açılan yaralar, bir insanı taaammüden öldürmekle aynıdır” dedi.

 

 

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise, çocuklara yönelik cinsel istismar konusunda daha önce kabul edilen ‘’kimyasal hadım’’ın birkaç gün içinde yürürlüğe konabileceğini söyledi.

 

 

Halk arasında ‘kimyasal hadım’ olarak bilinen yöntemle, belirli aralıklarla ilaç verilerek ya da iğne yapılarak, erkeklik hormonu ‘’testesteron’’ hormonunun azaltılması ve böylece cinsel arzunun ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

 

 

Çocuklara yönelik cinsel suçlardan mahkum olanlara bazı ülkelerde zorunlu olarak; Almanya, İngiltere ve Fransa gibi bazı Avrupa ülkelerinde ise gönüllülere uygulanıyor.

 

 

26 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanan Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlarda Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi Hakkında Yönetmelik’te kimyasal hadıma “tıbbi tedaviye tabi tutulmak” başlığı altında yer verilmişti.

 

 

Yönetmeliğe göre, bu uygulamaya karar verilmeden önce sağlık kurulu raporu aranıyor.

 

 

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin yönetmeliğin bazı hükümlerinin iptali için Danıştay’a açtığı davada, geçen yıl yönetmeliğin durdurulması kararı çıktı. Danıştay, gerekçesinde tedavi tanımının ve sınırının muğlak kaldığını belirtmişti.

 

 

Danıştay’ın kararını hatırlatan Adalet Bakanı Gül konu üzerinde çalıştıklarını aktardı ve “Birkaç gün içinde yürürlüğe koyma hususunda irademiz var” diye konuştu.

 

 

Ama o günden bugüne kadar bu Türk ulusunun en büyük yaralarından biri olan bu çirkin olay bir daha ele alınmadı.

 

 

‘’Kimyasal hadım’’ cezası da hükümet tarafından rafa kaldırılınca tecavüz olayları Türkiye’nin her tarafında yeniden alevlendi.

 

 

Kimyasal hadımla ilgili bilinen en önemli ilk örnek, İngiltere’de 1952 yılında yaşandı.

 

 

Bilgisayar biliminin kurucusu olarak kabul edilen matematikçi Alan Turing’e, o zamanlar yasal olarak suç teşkil eden eşcinselliği nedeniyle uygulanmıştı.

 

 

Nazi Almanyası’na ait bilgisayar şifrelerini kırarak 2. Dünya Savaşı’nın bitmesinde rol oynayan Turing’in, iki yıl sonra intihar ettiğine inanılıyor.

 

 

Ancak kimyasal hadım dünyada bugün genellikle çocuklara karşı cinsel suçlar işleyenler için kullanılıyor.

 

 

Çeşitli ülkelerden ‘’kimyasal hadım’’ cezası ile ilgili bazı örnekler verebiliriz.

 

 

ABD’de her eyalet kendi yasalarını hazırladığı için ‘’kimyasal hadım’’ cezası en az 7 eyalette cinsel suçlar için uygulanıyor.

 

 

California, 1996 yılında cezaevinden salıverilen bazı cinsel saldırı suçluları için kimyasal ya da fiziksel hadımı kabul eden ilk eyalet oldu.

 

 

Eyalette kabul edilen yasaya göre, 13 yaşın altındaki çocuklara karşı herhangi bir cinsel suçu ikinci kez işleyen kişilere kimyasal hadım uygulanması öngörülüyor.

 

 

2010 yılında uygulamayı hayata geçiren Polonya, Avrupa’da bazı cinsel suçlar için kimyasal hadımı zorunlu kılan ilk ülke oldu.

 

 

Kanun, 15 yaşın altındaki çocuklara ya da aile üyelerine tecavüz edenlerin hapis cezalarını tamamlamalarının ardından ilaçla cinsel isteklerinin yok edilmesini öngörüyor.

 

 

Yasada, bu kişilere 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi de öngörülüyor.

 

 

Yasa, 45 yaşındaki bir adamın kızını altı yıl boyunca seks kölesi olarak tutsak tuttuğunun ve ondan iki çocuğunun olduğunun ortaya çıkmasıyla gündeme gelmişti.

 

 

‘’Kimyasal hadım’’ cezası uygulanması kararını mahkeme veriyor.

 

 

Yasa kapsamında, pedofiliyi ya da yetişkinlerle çocuklar arasında cinsel ilişkiyi meşrulaştırmaya çalışanlar da 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılıyor.

 

 

Rusya ‘’kimyasal hadım’’ cezası konusunda ne yapıyor?

 

 

2012 yılında kabul edilen yasaya göre, 14 yaşın altındaki çocuklara karşı cinsel suç işleyenler zorunlu olarak ‘’kimyasal hadım cezası’’na tabi tutulabiliyorlar. Bu suçun tekrarlanması halinde ise ömür boyu hapis cezasıyla karşı karşıya kalıyorlar.

 

 

Ülkede bazı suçlular gönüllü olarak kimyasal hadım talep edebiliyor. Bu, eğer cezaevindelerse ve cezalarının 5’te 4’ünü çekmişlerse affedilmelerini, yargı süreçleri devam ediyorsa cezalarında indirim uygulanmasını sağlayabiliyor, ancak bu hakimin kararına bağlı oluyor.

 

 

Kanun, 14 yaşın altı çocuklara karşı cinsel suç işlemiş kişilerin cezalarının ertelenmesini yasaklıyor.

 

 

Aynı yıl bir röportajında yasayı savunan Çocuk Hakları Komiseri Pavel Astakhov, mahkum edilen pedofillerin yüzde 98’inin salıverildikten sonra aynı suçu tekrar işlediklerini, ancak ‘’kimyasal’’ hadım cezası uygulanan mahkumlarda bu oranın yüzde 3’e düştüğünü öne sürmüştü.

 

 

Yerel basında çıkan haberlerde, 2010 yılında ülkede çocuk tacizi vakalarının hızla artması ve bazı grupların bu kişileri bularak polise teslim etmeleri ya da dövmeleri üzerine bu yasanın çıkarıldığı belirtiliyor.

 

 

Güney Kore’ye gelirsek

 

 

Güney Kore, Asya ülkeleri arasında ‘’kimyasal hadımı’’ cezasını kabul eden ilk ülke oldu.

 

 

2011 yılında çıkarılan yasayla, 16 yaş altı çocuklara cinsel saldırıda bulunan ve pedofili teşhisi konan 19 yaş üzeri yetişkinlere kimyasal hadım uygulanabiliyor.

 

 

Kanunla bu uygulamaya 15 yıla kadar varan bir süre boyunca devam edilebiliyor.

 

 

Bu yasa, bir dizi cinsel saldırı suçlusunun serbest kaldıktan sonra aynı suçu işlediklerinin ortaya çıkması üzerine kamuoyunda tepki yaratması sonucu çıkarılmıştı.

 

 

Haberlere göre, ülkede ilk ‘’kimyasal hadım’’ cezası 2012 yılında uygulandı. Söz konusu kişi, 1980’lerden itibaren dört kız çocuğuna tecavüz ve bir dizi tecavüz teşebbüsünden suçlu bulunmuştu.

 

 

Ülkede geçen yıl kabul edilen bir yasa, tecavüze teşebbüsten suçlu bulunan kişilere de kimyasal hadım uygulanmasına izin veriyor.

 

 

Endonezya da çareyi ‘’kimyasal hadım’’ cezasında buluyor.

 

 

Ülkede, 14 yaşındaki bir kız çocuğunun toplu tecavüze uğraması ve öldürülmesinin ardından Cumhurbaşkanı Joko Widodo’nun önerdiği yasa 2016 yılında Meclis’ten geçti.

 

 

Yasada, 18 yaşından küçük çocuklara kendisi ya da bir başkasıyla ölüm, yaralanma, hastalık, üreme organlarında işlev bozukluğu ya da zihinsel sağlık sorunlarıyla sonuçlanan cinsel ilişkiye girmesi için şiddet uygulayan ya da şiddet tehdidini kullanan kişilere ek tedbir olarak zorunlu bir şekilde kimyasal hadım uygulanması öngörülüyor.

 

 

Yasaya göre, suçlular hapis cezalarını çektikten sonra iki yıla yakın bir süre kimyasal hadım uygulanıyor. Bu uygulama için suçlunun 18 yaşından büyük olması şartı aranıyor.

 

 

Yasa, çocuğa yönelik cinsel suç işleyenlere en az 10 yıl hapis cezası şartı getiriyor ve bu kişilerin idam edilmesinin de yolunu açıyor. Suçluların elektronik kelepçeyle takip edilmesi kararı da verilebiliyor.

 

 

14 yaşındaki kız çocuğuna toplu tecavüzde bulunan çetenin lideri ömür boyu, 4 çete üyesi 20 yıl, 7 çete üyesi ise 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

 

 

Yukarıda çeşitli ülkelerden verdiğimiz örneklerde olduğu gibi tecavüzcü sapıklara hem hapis, hem de ‘’kimyasal hadım’’ cezaları behemehal uygulanmalıdır ve hatta bu konuda en büyük yaramız olan dinsel kamuflajı kullanarak tecavüz edenlere hapis süresi yüzde 50 artırılmalıdır.

 

 

Bunlar yapılmadığı taktirde Türkiye tecavüzcü sapıkların cennetine dönecek.

 

 

İnfaz yasası TBMM’ye gelmek üzereyken ‘’kimyasal hadım’’ cezası ve ‘’evlilikte zinaya hapis cezası verilmesi’’ gerektiğini Adalet Bakanı’na ve Recep Tayyip Erdoğan’a bir daha anımsatmak istedim.

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!