Türk Milleti feda mı ediliyor?

Türk Milleti feda mı ediliyor?
11 Mayıs 2020 16:50

Coronavirüs pandemisi kapsamında alınan önlemler 11 Mayıs’tan(bugün) itibaren gevşetilmeye başlıyor.

 

 

Dr. İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

 

 

Öncelikle şunu belirtelim ki, Coronavirüs küresel salgını ile bilhassa yönetimleri çok kötü durumda olan ülkelerin hükümetleri olumsuz olarak etkilenecek ve yönetici kadroları bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gideceklerdir.

 

 

Türk milletinin başında da 18 yıldır insanlarımızın ensesinde boza pişiren bir hükümet bulunmaktadır.

 

 

AKP hükümetinin başındaki Recep Erdoğan bu iktidar sürecinde hiçbir zaman paradigmik/zihinsel olarak Türk milletinin çıkarları doğrultusunda icraat yapmadı.

 

 

7.Yüzyıl Ortaçağ Arap arkaik/ilkel öğretilerine göre icraatlar yaptı.

 

 

Bu ilkel Arap öğretilerin en temel umdesi ümmetçiliktir.

 

 

7.Yüzyıl Arapları ümmetçilik kavramını Araplar dışında Müslüman olan milletleri sömürmek için ortaya attılar.

 

 

Tarihsel süreç içerisinde ümmetçilik oltasına sadece saftirik Türkler takıldı.

 

 

Bu uğurda yüz yıllarca Türkler mallarını, canlarını Araplar uğrunda feda ettiler.

 

 

Bu ümmetçilik serüveni 1.Dünya Savaşı’na kadar, ta ki Araplar genetik yapılarının gereği Türkleri Hıristiyan İngilizlerle birlikte sırtlarından hançerlemesiyle son buldu.

 

 

Ümmetçilik belasını sonlandıran Arapların kalleşlik acılarını dehşetengiz bir şekilde cephelerde yaşayan Mustafa Kemal Atatürk’ten başkası değildi.

 

 

Bu nedenle Türk kültürüne dayanan ulus devleti kurdu.

 

 

Temeli Arap ideolojisi olan dinciliği yaptığı köklü devrimlerle yok etti.

 

 

Dinciler rahat durmadılar, belli tarihe kadar yeraltına indiler; sağ iktidarların gelmesiyle gizlendikleri inlerinden kafalarını çıkardılar.

 

 

Sağ iktidarlardan oylarını kendilerine kullanma karşılığında çok büyük ödünler kopardılar.

 

 

Bu ödünlerden en kallavisi imam hatip okullarının mantar gibi çoğalması oldu.

 

 

İmam hatip okulları İslam öğretisi altında Arap ideolojisini öğretti.

 

 

Arap ideolojisinde ganimet(savaş zamanında talan edilen mallar), fey(barış zamanında devlet bütçesinden yapılan talan), cariye, köle, dar-ul harp gibi toplumları soyup soğana çevirmek için üretilmiş kavramlar vardır.

 

 

Arap ideolojisine göre İslam kanunları ile yönetilmeyen ülkeler, halk

 

ı Müslüman olsa bile dar-ul harp ülkeleridir ve buralarda bundan dolayı her türlü devlet ve millet malını talan etmek, faiz yemek, ülkenin taşınır, taşınmaz mal varlıklarını üstlerine geçirmek analarının ak sütü gibi helaldir.

 

 

18 yıldır ülkemizi mezuniyetiyle gurur duyduğu, her yerde reklamını yaptığı ve çoğu okulu imam hatip yaptığı imam hatip paradigmalı bir kişi yönetmektedir, eğer bunun adına yönetmek denirse.

 

 

Geldiğimiz nokta itibariyle yönetilemeyen bir Türkiye manzarası ile karşı karşıyayız.

 

 

Bunun yorumunu yapılan izahlar çerçevesinde değerli okurlarıma bırakmakla birlikte ümmetçilik belası ile 83 milyon insanımızın alın terlerinin Asya ve Afrika’daki Müslüman coğrafyaya şu veya bu bahanelerle nasıl akıtıldığını herkes çok iyi biliyor.

 

 

Bunları tek tek yazmaya yüreğimiz dayanamıyor.

 

 

Türk milletini defacto olarak eşek yapıp, sırtına da Asya ve Afrika’nın bizimle hiçbir karakteristik özellikleri bir olmayan halklarını sırtına bindirmiş!

 

 

Kalkınmış ve dürüstçe yönetilen ülkeler insanlarına çalışmadan aylarca bütün gereksinimlerini karşılayacak maaşlar verdikleri halde, Arap ideolojisi ile yönetilen ülkemizde işyerleri kapanan irili ufaklı esnafımıza ve buralarda maaşlarıyla çalışan insanlarımıza hiçbir maddi olanak sağlanmadan 2 aydır evlerine tıkamışlar.

 

 

Ne yiyip içtikleri veya aç karnına geceledikleri hiç umurlarında değil.

 

 

Neden bu vahim duruma geldik?

 

 

Arap ideolojisine dayalı olarak yapılan ilkel yönetimle!

 

 

Kendilerini sarayın içinde en etkili koruma altına almışlar.

 

 

Millet ne olursa olsun, ölen ölür kalan sağlar bizimdir!

 

 

Şimdi yumurta kapıya dayandı, birkaç ay sonra doğması muhtemel sosyal patlamalardan korkuyorlar!

 

 

Ve, tamamen durmuş olan sosyal yaşamı canlandırmak için aldıkları Coronavirüs önlemlerini önemli ölçüde gevşetiyorlar.

 

 

Güya birtakım kurallar getireceklermiş bu konuda.

 

 

Bakın söylüyorum azcık kapı aralandığında o kapı çok kısa sürede ardına kadar açılır ve kontrol edemezsiniz.

 

 

Coronavirüs bir pandemi, yani küresel salgın.

 

 

Bu konuda ne kadar önlem alınırsa alınsın, herhangi bir ülkeden gelen virüs salgını ortalığı allak bullak eder!

 

 

Bu gerçek ortadayken bunlar önlemleri gevşetiyorlar.

 

 

Bunların tek bir düşüncesi varsa o da iktidarlarının devamıdır.

 

 

Çünkü iktidardan gittikleri gün işledikleri yığınla anayasal ve yasal cürümler nedeniyle yargılanacakları kesindir.

 

 

İktidarının ve egemenliğinin devamı için 83 milyon insanımız bir kişiye feda ediliyor, Coronavirüs önlemlerinin önemli ölçüde gevşetilmesiyle.

 

 

Ben şuna inanıyorum ki, Coronavirüs önlemlerinin bu kadar erken olarak gevşetilmesini ‘’Bilim Kurulu’’ asla önermedi.

 

 

Bu fetva bizzat iktidarını koruma adına kendisinden geldi.

 

 

Çünkü bilimsellikten tamamen uzak ama siyasal çıkarcılık açısından makyavelist bir karar.

 

 

Goethe ‘’Çözümün parçası olmayan, sorunun parçası olur’’ demiştir.

 

 

AKP hükümeti 18 yıldır tüm kararlarında çözüm değil, sorun üretmiştir hep.

 

 

Bunun tek bir nedeni varsa, o da imam hatip kafası ve Ortaçağ Arap ideolojisidir.

 

 

Türk milletinin çıkarları doğrultusunda düşünen ve düşündüklerini yazıya döken aydınları asla dinlemiyor.

 

 

Bu nedenle büyük Türk düşünürü Mevlana ‘’Sen ne söylersen söyle, söylediklerin karşıkinin anladığı kadardır’’ demiştir.

 

 

Yani kısaca kapasite meselesi.

 

 

Türk aydını ne diyor?

 

 

-Ümmetçilik ilkel sevdasından vazgeç.

 

 

-Suriyeli ve Ortadoğulu milyonlarca insanı en kısa zamanda ülkelerine postala.

 

 

-Hangi nedenle olursa olsun İslam coğrafyasına her türlü yardımı kes.

 

 

-Suriye, Libya, Katar, Afganistan gibi bizimle hiçbir ilgisi olmayan ülkelerden Türk askerini çek.

 

 

Bunların hiçbirini yapmayacağını elbette çok iyi biliyorum.

 

 

Geriye iki seçenek kalıyor.

 

 

Birincisi, senin uğrunda 83 milyon insanımız önlemleri gevşettiğin için ya telef olup gidecek!

 

 

Ya da ikinci olarak ülkeyi yönetemediğini ve sağlık sorunlarını ortaya koyarak istifa ederek, hiç olmazsa son kertede Türk milletine bir iyilikte bulunman.

 

 

Senin zerre kadar müdahil olmadığın bir hükümet ve yeni bir cumhurbaşkanı geldiğinde yukarıda sıraladığımız önlemleri hızla ve cesaretle alacaktır.

 

 

Hiç temenni etmem ama yönetim etkinliklerini hiç olmazsa belli ölçüde canlandırmak için gevşetilen önlemler onun iktidarını belki kurtarır ama Coronavirüs pandemisini hızla alevlendirebilir.

 

 

Şifre: Biyolojik savaş!

 

Fotoğraf: AFP

 


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!