‘Türk işi’ başkanlık modeli

‘Türk işi’ başkanlık modeli
30 Ocak 2015 11:07

Başkanlık sistemi ile ilgili AKP’de hazırlıklar ve model arayışları jet hızıyla başladı.

 

 

Cumhuriyet’ten Erdem Gül’ün haberine göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlık sistemini bir kez daha gündeme getirmesinin ardından AKP’de model arayışları jet hızıyla başladı. AKP’nin üzerinde durduğu “Türk işi” başkanlık modeline göre, partili başkan cumhurbaşkanının yetkilerinin yanı sıra bakanları da atayacak.

 

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “Bu seçimlerin üzerinde konuşulacak konularından olacak” dediği başkanlık sistemi ile ilgili AKP’de hazırlıklar ve model arayışları jet hızıyla başladı. Partide Erdoğan’a göre geliştirilen ve “Türk tipi” diye adlandırılan, başkanın partiyi yönetebileceği ve bakanları da atama yetkisinin de olacağı “partili cumhurbaşkanı” konusunda uzlaşma bulunuyor. Başkanlık sistemiyle ilgili görüşü bilinmeyen Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, sembolik de olsa başbakan olarak kalabileceği bir model için de formül aranıyor.

 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyle zannediyorum ki, Ahmet Bey’in de –ki yeni anayasada bile üzerinde durduğumuz konulardan biriydi– savunulacak en önemli tezlerinden bir tanesidir. Bu seçimlerin de üzerinde konuşulacak konularından biri olacaktır diye düşünüyorum” açıklamasıyla AKP’nin gündemini bir kez daha başkanlık sistemi olarak belirledi. Seçim sonrası için kendilerini Erdoğan’a göre konumlandıran AKP yöneticilerince, uygulamaya konulacak modelle ilgili çalışmalar başlatıldı.

 

 

Partide, anayasa çalışmaları sırasında gündeme gelen ve “Türk tipi” başkanlık diye tanımlanan model konusunda yaygın bir görüş birliği bulunuyor. Model, ABD ve Fransa’daki denetleme ve diğer kurumlaşmalar istenmediği için “Türk tipi” olarak adlandırılıyor. Model, yine daha önce de gündeme gelen ve anayasadaki “Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiği kesilir” hükmünün kaldırılmasını öngören “partili cumhurbaşkanı” formülü üzerinde şekillendiriliyor.

 

 

PARTİNİN DE HÜKÜMETİN DE BAŞKANI

 

 

Modele göre başkan, cumhurbaşkanının halen sahip olduğu yetkilerin yanı sıra bakanları da atayacak. Hükümetin olduğu gibi partinin yönetimi de başkana geçecek. Parti içinde başkan olduğu sürece partili kimliğinin sürebileceği, parti lideri olmayabileceği formülleri üzerinde de duruluyor. Ancak model Erdoğan’a göre şekillendirildiği için aynı zamanda partinin de başkanı olacağı konusunda yaygın bir kabul bulunuyor. Erdoğan, ikinci bir Meclis ya da senatoya ihtiyaç olmadığını söylediği için TBMM’nin varlığını aynı biçimde sürdürmesi benimseniyor. TBMM, yasama faaliyetlerini sürdürecek, bütçeyi onaylayacak ve başkana karşı paranın denetimi konusunda yetkili olacak.

 

 

Başkana belirli koşullarda Meclis’i fesih yetkisi verilip verilmeyeceğinin, Meclis’in bütçe silahı karşısında başkanı eşitleyecek bir yetkiyle donatılıp donatılmayacağının, modele son şekli verilirken karara bağlanacağı da belirtiliyor. Partide bu aşamada Başbakan Davutoğlu’nun ne başkanlık sistemi, ne de bunun nasıl bir modelle uygulanacağı konusunda görüşünün ne olduğu tam olarak bilinmiyor. Ancak buna karşın Davutoğlu’nun, model içinde yer alabileceği bir formül üzerinde de çalışma yürütülüyor. Davutoğlu için Fransa’daki yarı başkanlık sisteminde yer alan başbakan formülünden hareket ediliyor. Davutoğlu’nun yine başbakan olarak kalması öngörülüyor. Davutoğlu’nun başbakan sıfatını taşıması ya da daha düşük olasılık olsa da hukuken mümkün olduğu takdirde başkan yardımcısı olarak kabine başkanlığını üstlenmesi formülleri üzerinde duruluyor

 

 

ESKİ ANAP’LILAR 1 YIL ÖMÜR BİÇTİ

 

 

Erdoğan-Davutoğlu modeli 5. ayını tamamlarken, siyasi kulislerde geleceğinin ne olacağı üzerinde değerlendirmeler de sürüyor. ANAP’ta başarısızlığa uğrayan Özal-Akbulut sürecinin yakın tanıkları, Davutoğlu-Erdoğan modelinin geleceğine ilişkin tahminleri karamsar. ANAP’ın en önemli kurmaylarından birinin Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğu günlerde, “Biz Özal- Akbulut modelinde bunu gördük. Yürümüyor. Burada da aynısı olur. Çünkü siyaset kendi yetkisini başkasıyla paylaşmaya elverişli değil. Bu siyasetin doğası” diyerek en fazla bir yıl ömür biçtiği de siyasi kulislerde konuşuluyor.