Türk Demokrasisine tecavüz eden Yaşar Paşa ağlama!

Türk Demokrasisine tecavüz eden Yaşar Paşa ağlama!
14 Nisan 2013 13:12

Cumhuriyet Halk Partisi Bolu milletvekili Tanju Özcan, eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın uyduruk ”Ergenekon Davası”nda gizli tanık olduğunu iddia edince, kendisi bir gazeteciye verdiği demeçte ”Kelimenin tam anlamıyla şaşırıp kaldım.Emekli olduğumdan beri huzurlu bir emeklilik yaşayamadım.Benim hakkımda, eşim hakkında birçok iftira attılar, yalan söylediler. Bunlarla uğraşmak zorunda kaldım” ifadeleri dilinden döküldü ki, kamuoyuna karşı kendisini acındırma operasyonu ve adeta Medine dilenciliği idi.

İbrahim ÖZDOĞAN H&H YORUM

Yaşar Efendi, sen Türk Milleti’ne Cumhuriyet tarihi dönemi içerisinde en büyük kötülüğü yapanlardan birisin.

Şu anda kodese tıkılan generallerin,subayların, yurtsever aydınların tek müsebbibi sensin Yaşar Efendi.

ABD işbirlikçisi ve BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan’ın Anadolu’dan Türk ve Türklük izlerini silme ve Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve o büyük insanın akıl ve bilime dayalı devlet felsefesini ortadan kaldırma operasyonunun da tek müsebbibi sensin Yaşar Efendi.

Yaşar Efendi sen Türk Demokrasisinin 2007 yılında ırzına geçip bu Arap ve gerici paradigmalı Tayyip’in AKP’sini Türk Milleti’nin başına saran adamsın.

Ve bu büyük Türk Milleti’nin istiklalini sırf kişisel çıkarların ve korkuların yüzünden ABD işbirlikçisi Recep Erdoğan’a peşkeş çeken adamsın sen Yaşar Efendi.

Bakın bunu nasıl yaptı?

Herkesin bildiği gibi 2007 yılında Genelkurmay Başkanı olan Yaşar Büyükanıt, ”27 Nisan e-muhtırası”nı kendi kurumsal sitelerinde en sert ifadelerle yayınlamıştı.

Ve kendi ifadesiyle o muhtırayı bizzat kendisi kaleme almıştı.

Tam anlamıyla bir muhtıra olduğu içeriğinden belliydi ki, okuma yazması bile olmayan bir cahile bile sorsanız aynı şeyi söyler.

Ama bugün geldiğimiz noktada muhtıracı, darbe teşebbüsçüsü Yaşar Büyükanıt serbestçe, kendisine BOP Eşbaşkanı Recep Erdoğan tarafından verilen at nalı büyüklüğündeki madalya ve trilyon değerindeki jiple keyf içerisinde dolaşırken,Tayyip Erdoğan’a verdiği cesaretle diğer silah arkadaşlarının ve yurtsever aydınların kodese tıkılmasına neden olmuştur.

Ayrıca AKP’nin devasa bir şekilde büyümesine neden olmuştur.

Bakın nasıl?

Hükümet’e verdiği muhtıra, 2007 Mayıs’ında Dolmabahçe görüşmesinde Recep Erdoğan tarafından önüne konulan, aleyhine olacak dosyadan sonra tabir yerinde ise tabanlarını yağlarcasına ricat etmiş ve Türk demokrasisine iki büyük kötülük yapmıştır.

Bu muhtıra ile kanser hücrelerinin anormal bir şekilde büyümesi gibi AKP’nin lehine oluşan mağduriyet havası nedeni ile AKP’nin yüzde 47 oy almasına neden olmuştur.

İkincisi, o günler Anavatan Partisi ile Doğru Yol Partisi’nin birleşme günleriydi, birleşme protokolü imzalanmıştı; sadece birkaç çalışma kalmıştı ki yapılacak bir kongre ile bu iş bitirilecekti.

Hem de öyle güzel bir hava yakalanmıştı ki, daha tam resmen birleşme tamamlanmadan yapılan kamuoyu yoklamasında yüzde 18 oy alıyordu.

Seçimlerde en az yüzde 20 oy almayı tahmin ediyorduk ki, bu da AKP’nin iktidara gelemeyeceğinin ve bir çıkar tezgahı olduğu için kısa zamanda dağılacağının en büyük kanıtı idi.

Yaşar Büyükanıt o muhtıra ile tüm dengeleri alt üst ettiği için bu birleşme çok küçük bahanelerle bozuldu.

Çünkü çok gizli bir el bir tarafın genel başkanını korkuttu.

İşte Yaşar Büyükanıt’ın Türk Milleti’ne iki büyük kazığı böyle oldu ve bugün geldiğimiz nokta itibariyle Cumhuriyet yıkılma aşamasında, Türk ve Türklük hem Anayasa’dan hem de Anadolu’dan hızla kovulmak isteniyor.

Devam ediyorum; terör örgütü lideri katil Öcalan ile BOP Eşbaşkanı’nın kendisinin yeniden azdırdığı terör sorunu çözülmeye çalışılıyor; bunun karşılığında ülke federasyonlara ayrılmaya çalışılıyor.

Yine Yaşar Büyükanıt’ın attığı kazıkların sonucunda Türk Ordusu’nun kara, deniz ve hava subayları ile general ve amiralleri kodese tıkıldı.

Bunun bir nedeni de Türk Ordusu’nun kağıttan bir kaplan olduğunu ürkek ve korkaklığı ile Yaşar Büyükanıt’ın, ABD işbirlikçisi Recep Erdoğan’a sinyalize etmesidir.

Böyle bir fırsatı Türklerin amansız karşıtı BOP Eşbaşkanı hiç kaçırır mı?

Ne yaptı BOP Eşbaşkanı?

Aynı zamanda Cumhuriyeti koruma ve kollama görevi olan Türk Ordusu’nun hemen boynuna bindi.

Bununla da kalmadı; aydınların, Atatürkçüler’in,yurtseverlerin, ulusalcı-milliyetçilerin hesabını görerek bir bir zindana tıktırdı.

Şimdi adam kendisini acındırarak “Emekli olduğumdan beri huzurlu bir emeklilik yaşayamadım.’’ diyor Yaşar Bey.

Yukarıda yazdığım bütün kötülüklere hem kendisi sebep oluyor hem de huzurlu yaşayamadığından bahsediyor.

Yaşar Paşa, senin cürmün çok büyüktür.

Ve senin sayende zindana tıkılan Türk Ordusu’nun kahraman mensupları ile yurtseverlerin ve Türk Milleti’nin ahı üzerindedir; hiçbir zaman huzur bulamayacaksın bu nedenle.

Ya verdiğin muhtıranın arkasında adam gibi duracaktın ya da boyunu aşan ve ödlekliğini ispat eden işlere kalkışmayacaktın; o muhtırayı vermeyecektin.

Muhtıra suçunu işleyen Yaşar Büyükanıt, kodese tıkılanlar kahraman generaller ve subaylar.

Bu ne yaman çelişki.

Birileri bunu Türk Milleti’ne izah etsin.

Bana göre tek bir izahı var.

ABD’nin Ortadoğu için yaptığı planlar işbirlikçisi Recep Erdoğan eliyle tek tek uygulamaya konuluyor.

Bu planın parçalarından birisi de Türk Ordusu’nun iğdiş edilmesiydi.

Bu operasyonda başarıyla tamamlandı Yaşar Büyükanıt gibi kişisel çıkarlarını milletin ebedi istikbalinin önüne geçiren ödlek bir adam kullanılarak.

Adama bak yahu, diğer yiğitler yıllardır zindanda yatıyorlar kendi sayesinde, o huzurdan bahsediyor.

Ey Yaşar Büyükanıt, Recep Erdoğan ile aranızdaki sırlar nedeni ile Hükümet’e muhtıra verme cürmün olduğu halde böyle elini kolunu sallayarak serbestçe dolaşıyorsun ama şunu bil ki,gün olup devran gelecek ve sen yüce Türk Yargısı’nın önüne yargılanmak üzere çıkacaksın.

Ülkeyi mahvettin Yaşar Efendi.

Tüm yurtseverlere sesleniyorum: Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bu hale gelmesinde en büyük cürüm sahibi çıkarcı Yaşar Büyükanıt’ındır.

Kodese esas tıkılması gereken odur.

Yaşar Büyükanıt vicdanını rahat ettirmek istiyorsa ve Türk Milleti’ne bir iyilik yapmak istiyorsa BOP Eşbaşkanı ABD işbirlikçisi Recep Erdoğan ile Dolmabahçe sırlarını açığa vurmalıdır.

Gün ola harman ola.

DEVR-İ TAYYİBAN AKP HÜKÜMETİ DÖNEMİNDE YAŞAMA GEÇİRİLEN ATASÖZLERİ

1-Devlet malı deniz, yemeyen domuz (Bu hususta büyük bir yarış olduğu herkesin bilgisi kapsamında)

2-Bal tutan parmağını yalar (Kim hangi işin başına geçiyorsa o kanaldan parsayı topladığını bilmeyen var mı?)

3-Parayı veren düdüğü çalar (Bir kısım insanların namus ve şerefleri bile satın alınıyor)

4-Şık şık eden nalçadır, iş bitiren akçedir (O kadar çalışki paran varsa her şey avucunun içindedir)

5-Paranın açmadığı kapı olmaz (Böyle olduğunu bilmeyen var mı?)

6-Herkesin bir fiyatı vardır (Öyle alçaklar var ki, tekrar milletvekili olmak için siyasal patronunun işaretleri doğrultusunda vatanın parçalanması yönünde TBMM’de oy kullanıyor)

7- Götürürsen tam götüreceksin (Şu anda yapılan ne, Allahınızı severseniz)

8-Karda yürü, izini belli etme (Tayip Üstat sayesinde müritlerince alası yapılıyor)

9-Minareyi çalan kılıfını hazırlar (Bütün hortumlamalar yasalara uydurularak yapılıyor)

10-Köprüyü geçene kadar ayıya dayı de (Herkes bu işin profesyoneli oldu)

11-Benden sonrası tufan (Bay Erdoğan iktidarda kalmak için sıcak para elde etme maksadı ile Türkiye’nin tüm mal varlıklarını yabancılara sattı)

12-Kızını dövmeyen dizini döver (Her gün sokak ortasında kadınlar dövülüyor ve bıçaklanıyor)

13-Elinin hamuru ile erkek işine karışma (Kadınları çalışma alanında uzaklaştırmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar)

14-Avrat malı kapı mandalı (Bu iktidar döneminde kadın hep küçük görülüyor)

15-Eksik etek (Onlara göre kadın zavallıdır)


16-
Saçı uzun, aklı kısa (En geri zekalı söz ama gel AKP’lilere anlat)

17-Kaşık düşmanı (Korkunç bir zihniyet,kadının yediğini bile çok görüyorlar,bu söz gericiliğin sembolüdür)

18-Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin (Recep’in emriyle en az 3 çocuk, mümkünse 5 çocuk olacak)

19-Çıplak eti kediler yer (Modern yaşam düşmanlığı yaparlar ama perde arkasında yapmadıkları yılışıklık kalmaz)

20-Çamur at izi kalsın. (BOP Eşbaşkanı tam Amerikan CIA ekolüne göre tüm rakiplerine çamur atıyor, iftira ediyor; ama şunu düşünmüyor ki o çamurun bir kısmı da kendine sıçrıyor)

21-Gözünün yaşına bakmayacaksın (Yurtseverler uzun yıllardır kodeste)

22-Düşene bir tekme de sen vur (Köylü dert yanıyor, Recep Efendi anasına küfrediyor)

23-Hasan almaz, basan alır (Tam bir kaptıkaçtı ekonomisinde yaşıyoruz, kim güçlüyse malı o götürüyor)

24-Borç yiğidin kamçısı (Türkiye’nin iç ve dış borçları toplam 700 milyar dolar)

25-Zengin arabasını dağdan aşırır, fakir düz ovada şaşırır (Açıklamaya gerek yok bunu,nasıl işlediğini herkes biliyor)

26-İt ürür kervan yürür (AKP’nin yolsuzlukları diz boyu ama hiç ipleyen yok)

27-Umut fakirin ekmeği, ye Memet ye (Recep vaatlerle zavallı fakirin karnını doyuruyor,onlarda Cennet nimetlerini bekler gibi onun vaatlerinin nimetlerini bekliyorlar; çünkü kültür bu, paradigma bu, yani gelecekte faydalanma, afyonlanmış bir düşünce biçimi)

28-Bedava sirke baldan tatlıdır (AKP milyonlarca bedava makarnacı, erzakçı ve kömürcü oluşturdu; hepsi hallerinden memnun, yan gelip yatıyorlar, bir taraftanda sıcacık sobanın karşısında göbeklerini kaşıyorlar. Benim çalışan memurum ve işçim de kendi maaşlarından kesilip bu bedavacılara verildiği için yoksulluk çekiyorlar)

29-Domuzdan bir kıl koparsan kardır (Evet AKP böyle bir anlayışı yerleştirdi)

30-Yalandan kim ölmüş (Başta Bay Erdoğan olmak üzere Hükümet üyelerince yalanın bini bir para)

31-Suya sabuna dokunmayacaksın (Bay Erdoğan’ın yıkım planlarına karışmayanlar onun baş tacı)

32-Üzümünü ye bağını sorma (Piyasada dolaşan sıcak serseri para Türk Milleti’nin geleceğini ipotek altına almıştır)

33- Görmedim,duymadım,konuşmadım (Bu tipler Recep’in en sadık adamları ve AKP’nin yıldızları, üstelik tüm milletvekillerine verdiği bir talimattır bu söz)

Devr-i Tayyiban AKP hükümeti dönemi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en karanlık dönemidir; yaptıkları tahribatın tamiri uzun yıllar alacaktır ama icraatlarının hesabını birgün Türk Yargısı huzurunda vereceklerdir.

Hem de istikbaldeki bedbahtlara örnek olmak üzere.

EGE’NİN YİĞİT YURTSEVERLERİNE:

16 Nisan Salı günü uyduruk “Askeri Casusluk Davası’’ İzmir Adliyesi’nde görüşüleceğinden Ege’nin tüm efeleri o gün orada olmalı ve demokratik desteğini kahraman subaylarımızdan esirgememelidir.

Herkes birbirini çeşitli iletişim kanalları ve bilhassa çağın en büyük demokratik tepki için kitleleri toplama aracı “sosyal medya’’yı bu hususta kullanmalıdır.

Her yurtsever görev bilinciyle hareket etmelidir.

Bay Erdoğan demokratik yollardan iktidardan düşünceye kadar.

Durmak yok, mücadeleye devam.


Yazarın Son Yazıları:
Türk ordusunu taammüden mahvetti
Tayyip Erdoğan’a karşı tüm muhalefet partileri ortak demokratik milli mücadele başlatmalıdır
Fetö teröristlerine af isteyen ya gafil ya hain ya da kaset korkusu olan şerefsizlerdir!