Tripoli’den pratik ve doğal reçeteler
3 Ocak 2014 10:37

Saygıdeğer okuyucularımız, bugünkü yazımızın konusu, bronşit ve öksürük hakkında olacaktır.

Numan ALADAĞ H&H YORUM

Yıl 2006-Ocak Libya-Tripoli: Tripoli de ki Türk asıllı dostlarımı ziyaret etmek nasip oldu. Tripoli’deki dostlarımın, çift kabinli pikabı ile Tripoli çevresindeki, Osmanlı döneminde buraya göç eden Türk asıllı soydaşlarımızın ikamet ettiği bölgeleri ziyaret etmek için dolaşıyordum.

Tripoli’nin batısında, yaklaşık iki bin dönümlük bir narenciye bahçesi gördüm ve merak ettim ve bahçenin sahibinin kim olduğunu öğrenmek istedim. Bahçe sahibinin Ammar Alpaslan El Zahar olduğunu öğrendim. Hamat isimli birisi seni yanına götürebilirim dedi ve evine gittik; arabayı görünce evden dışarı çıkıp bizi karşıladı. Hamat, Ammar Alpaslan’a : “Türkiye’den (Hatır ente ziyaret) misafirin var” deyince ; Ammar, Arapça “O ehlen ehlen” (Hoş geldin) dedi ve bana sarılırken gözleri yaşardı. “Allah’ıma binlerce defa şükürler olsun ki, Türkiye’den bir Türk soydaşım evime gelmiş” dedi. Hamat’a teşekkür edip, araba ile gönderdi. Üç gün beni misafir etti ve misafirlik esnasında narenciye bahçesini ve çevreyi dolaştık. İkinci gün yağmur yağınca dedi ki: “Numan bereket getirdin, yağmur yağıyor.” Gezerken sürekli öksürüyordum, “Numan sana doğal bir ilaç yapayım öksürüğün hemen geçsin.” İlacı yaptı ikinci gün öksürük diye bir şey kalmadı. Ammar soydaşımız’ın mesleği makine mühendisliği ve 74 yaşında idi. İyi derece de Türkçe konuşuyordu. Ataları 1855 yılında Libya’ya göç etmişler.

Kim ne derse desin. Şanlıurfa’nın asil ve soylu ailelerinden, Abdulkadir Gakkoş’un dediği gibi ”Türk her yerde Türk’tür” anlayanlar için ne kadar isabetli bir söz…

Ammar Alpaslan soydaşımızın, doğal tedavi reçeteleri:

REÇETE 1-Malzeme: Bir kilo sakız kabak, tatlandırmak için, yeterince bal.

Hazırlanışı-Kullanılışı: Kabak’ın suyu çıkarılıp, bal ile tatlandırıp, eşit miktarda üç’e bölünerek, aç karnına içilir.

Etkisi: Bu işleme 3-4 gün devam edilirse, bronşları açar, öksürüğü keser. Yeter ki, iradenizi kuvvetli tutasınız. Bu pratik reçetenin sizleri şifaya kavuşturmasına şaşıracaksınız.

REÇETE 2- Damar tıkanıklığı tedavisi:

Malzeme: Eşit miktarda, limon kabuğu- taze zencefil- bal.

Hazırlanışı: Dört kilo limon kabuğu soyulup fındık büyüklüğünde parçalara bölünüp gölgede kurutup, mutfak robotundan un haline getirilir. Un haline getirilmiş limon kabuğu kadar taze zencefil soyulup rendelenip, limon kabuğu unu ve bal ile malzemeler cam bir kaseye konur, tahta kaşık ile macun haline getirilip cam bir kavanozda muhafaza edilir. Macun kesinlikle buzdolabına konulmamalıdır. Mutfağın karanlık bir yerinde muhafaza edilir.

Kullanılışı: Hazırladığınız doğal macunu, 65-75 kilo arası olanlar, aç karnına sabah ve akşam birer tatlı kaşığı yemelidir. 75-90 kilo arası olanlar, birer yemek kaşığı yemelidirler. Bu işleme, 60 gün devam edilip 10 gün ara verildikten sonra, tekrar 60 gün devam edilir. İkinci dönem (120 gün) bittikten sonra Doktorunuza kontrole gidin. Damar tıkanıklıklarının yavaş yavaş açıldığını, doktorunuz ve siz göreceksiniz. Bu tedavi’nin en önemli tarafı, sabretmektir. Sabrettikten sonra Cenab-ı Allah’ın vermeyeceği şifa yoktur.

Şifası: Bu macun, damar tıkanıklığı için en doğal ve pratik yan etkisiz destektir. İradenizi kuvvetli tuttuktan sonra, Allah’ın izniyle nasıl şifaya kavuştuğunuza siz ve doktorunuz şaşıracaksınız.

NOT: Şeker hastaları, mutlaka doktora baş vurarak bu macunu kullanmalıdır.

Cenab-ı Allah, Büyük Türk Milletini, şifasından mahrum etmeyen kullarından eylesin.

Vatan Şehitlerini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle, gazileri minnetle anar, hastalara şifa dileriz.

Özdeyişler:

Merhamet etmeyen kimseye merhamet edilmez. (Buhari)

Düşmanı tanımak, tehlikeyi bertaraf etmek demektir. (Fatih Sultan Mehmet)

Ey sadakat ve samimiyetle, Türküm, Müslümanım diyebilenler! Seveceksin acısız an kalmayacak; sevmeyeceksin, yaşamın anlamı kalmayacak; acı yaşamın tadı, anlamsızdır o yaşama bir anlam vereceksin ve yaşayacaksın. (Numan Aladağ)

Başarısızlıkların ortağı yoktur. (Numan Aladağ)

Şifaya kavuşmak kolaydır, işin en zor olanı Allah’dan korkup, adil olmaktır. (Numan Aladağ)

Cüzdan muhasebesi yaparak, dünya zevklerini tatmak, soysuzluk ve cehaletin ta kendisidir. (Numan Aladağ)