Tipik bir güç dengesi durumu

Tipik bir güç dengesi durumu
24 Ekim 2017 17:30

Evet, herkes, ben de dahil olmak üzere, siyasi güç dengesinin değişmesini beklediği için bu olaya bu kadar önem atfetti.

 

 

Safile USUL H&H YORUM

 
AKP’li belediye başkanlarının istifasından söz ediyorum.

 
Melih Gökçek’in istifası kesindi ama Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe sanki istifa etmeyebilirmiş gibi bir hava yaratmıştı.

 
Ki, Recep Altepe aslında istifa etmemeyi gerçekten düşündü ve ikna edilmesi çok uzun sürdü.

 
Ama neticede dün istifasını beyan etti.

 
Onu bu yönde muhtemelen kendi ailesi de dahil herkes ikna etmeye çalışırken Erdoğan’ın gücü karşısında duramayacağı, daha da istifa etmezse İçişleri Bakanı’nın kendisini görevden alacağı, başının yargı ile belaya gireceği gibi hususlar üzerinde durmuşlardır.

 
Başka bir partiye geçse bile, İçişleri Bakanlığı Recep Altepe’nin üstüne giderdi, hatta Erdoğan ona başka partiye geçmiş olduğu içinde daha çok kızacağından daha da çok uğraşılacaktı kendisiyle.

 
Neticede Recep Altepe de istifayı seçmek durumunda kaldı.

 
Altepe istifasında başka bir partiye geçmeyeceğine vurgu yaptı ama bundan sonra görülecek ki, Recep Altepe’nin artık siyasette olma şansı olmayacak AKP içinde.

 
Çünkü isyan bayrağını kaldırdı Erdoğan’a bir kez ve Erdoğan onu affetmez.

 
Ama ben asıl şunu diyordum ki, biz Cumhuriyetçi Türkler de bu olayı güç dengelerinin değişmesi ihtimali açısından izledik ve bu olaya bundan dolayı çok önem verdik.

 
Zira Recep Altepe ve ardından bir de Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur da istifa etmeseydi, bu AKP içindeki dengeleri de değiştirecekti.

 
AKP içinde merkezden kaçma eğilimleri daha belirgin ve güçlü hale gelecekti.

 
Erdoğan’ın toplum ve siyasi kesimler üzerindeki, “Bu adamla baş edilmez” algısı çok zayıflayacak ve değişik kesimler Erdoğan’ın gücünün yarattığı psiokooljik baskıdan kurtulmaya başlayacaktı.

 
Bu diğer siyasi partilere, örneğin yarın kurulacak olan Meral Akşener partisine doğru akışta ivme oluşturacaktı.

 
Ama bu olmadı.

 
Zira Erdoğan güç dengesini kendi lehinde tutmayı başardı.

 
Bunu nasıl yaptı?

 
Israrla tahteravallinin bir ucuna basılı kalarak ve tahteravallinin öbür ucundakinin ümidini azaltarak.

 
Bu tipik bir güç dengesi fenomenidir.

 
Güç ilişkilerinde ısrarlı ve gözü kara görünen taraf gücünü ancak ve ancak ve eğer karşı taraftakinin ümidini yıpratırsa muhazafaza eder.

 
Şimdi bakın size bu fenomenden bir örnek.

 
Ki, ben bunu trafikte çok yaşıyor ve görüyorum.

 
Diyelim ki ana arterden tali yola sapacaksınız ve ağır ve devamlı akan bir trafik var.

 
Sizin yan yola sapmanız için tali yoldaki bir arabanın durup size yol açması lazım ki, ana yoldan tali yola geçebilin.

 
İşte bu durumlarda mesela ürkek bir şöförseniz hiçbir tali yolda bulunan araba sürücüsü size yol vermez.

 
Tali yola atlayabilmek için tali yoldan gelen bir arabanın size vurmasından çekinmediğiniz hissettirerek yavaş yavaş ama geri adım atmadan ilerleyip, tali yoldaki bir arabayı durdurmayı becermeniz gerekir.

 
Bir an bile tereddüt ederseniz ama, tali yolda size yol vermesini istediğiniz araba o tereddüdünüzü hiseederek gaza basar.

 
Bu çok ince bir momentum.

 
Yani burda kasttettiğim ilerle, tali yoldan gelen arabayı dağıt değil.

 
Zaten iyi bir şöför hiçbir arabaya vurmaz.

 
Ama bu incelikli bir momentum ve o anın salisesinde alacağınız iç pozisyon ve buna bağlı olarak hareket tarzınız.

 
Güç dengesi işte aynen bu ve bu sözünü ettiğim olay.

 
Ve, güç kullanan birine karşı bu momentumu yakalayacak iç kararlılık ve buna bağlı olarak da güce sahip bir başka kişi veya kişiler yoksa, gücü elinde tutan 20 sene de gücü elinde tutabilir.

 
Bunda şaşılacak birşey yok, bu tipik bir fenomen, tipik bir olgu.

 
Ve, işte bu sefer de Erdoğan’ın karşısına güç dengesini değiştirebilecek birşey çıkmadı.

 
Kuzum, sakın benim güç dengesini değiştirmesi bakımından Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’den birşey beklediğimi düşünmeyin ama, olur mu?

 
Yok, yok, yok.

 
Yoksa yok, ben ne yapayım.

 
25 EKİM

 
Yarın Meral Akşener’in partisi kuruluyor.

 
25 Ekim güzel bir gündür ama Meral Akşener’in kadrosundan ben pek öyle yeni bir atılım gibi birşey henüz çıkaramadım.

 
Bugün çok güzel bir İstanbul sonbaharı ve yağmuru var.

 
Yarın da öyle olacağa benziyor.

 
Ama bu güzel İstanbul sonbaharı ve yağmurundan taze bir siyasi pencere açılır mı, bunu bilmiyorum.

 

 

Safile USUL Twitter

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Özel-İmamoğlu-Yavaş ekseni
Rüzgar yeniden kırmızı ve toprak esiyor
Köfteden de gitti birkaç puan