TBMM Nasıl yönetiliyor, bakın

TBMM Nasıl yönetiliyor, bakın
17 Nisan 2014 17:30

Yeni bir TBMM binası yapıldı.

 

Safile USUL H&H YORUM

 

Ankara’yı bilmeyenler için; bu yapılan yeni bina TBMM’nin klasik binalarının bulunduğu alanın içinde.

 

Ve, yaklaşık 1 ay önce filan kullanılmaya başlandı bina, milletvekilleri yeni binadaki odalarına taşındı.

 

Dün ilk kez bu yeni binanın içine girdim.

 

Zemin kattan girdim.

 

Bir defa daha binanın içine girmeden, zemine giriş kapısının önündeki taşlardan başlayayım…

 

Bu taşlar 1980’li yıllarda kullanılan türden, beyaz-siyahın kirli bir karışımı ve taşlar şimdiden rengini kaybetmiş vaziyette.

 

Yani, binayı yapan firma en adi taşlardan kullanmış. ( bu firmanın neden seçilmiş olduğu ve ne kadar para almış olduğu ise, bence Yüce Divan konusu olmak zorunda)

 

Üstündeki renkler daha birkaç ay içinde basıldıkça aşınmış olan kapı önünden içeri girdiğinizde sol duvarda sizi sırf AKP’ye yakın olduğu için seçilmiş olduğundan emin olduğum, dünyanın en yeteneksiz ve kültürsüz ellerinden birine ait olduğu belli olan çizimler var.

 

Güya yerel çizimler yapmış.

 

Örneğin duvarı kaplayan çizimin sol köşesinde Nemrut dağını sembolize eden bir büst var, büstün hemen yanına halk oyunları oynayan bir grup resmedilmiş.

 

Ancak çizimler veya yapıştırmalar çok kötü olduğu gibi, birbirleri ile olan eklemlenmeleri o kadar berbat ve gayri-profesyonel ve sanatsız ki, bakınca içim kalktı.

 

Duvarda, yine Nasrettin Hoca, Karagöz-Hacivat gibi Türk kültürüne ait ögeler var ancak duvara işlenme tarzları o kadar kötü ki, Türkiye Millet Meclisi’ni temsil etmesi beklenen bir binaya o elleri dokunturtana ve bu konsepti gerçekleştirme hakkını kendinde bulana çok ama çok kızgınım.

 

Duvardan geçip, zemin katın odalarına ve kapılarına gelelim.

 

Kapıların açılış ve kapanış mekanizması, yine, 1980’li yıllardan.

 

Bankalar ve firmalar bu tür kapıları kullanmaya 1980’lerde başlamışlardı.

 

Kapının bir mekanizması var ama açılıp, kapanırken yere sürtünüyor ve direnç yüksek.

 

Yani…

 

Tarihi değilsin, kaliten yok, bari kapıların açılışı zaman uygun olsun, o da yok.

 

Sonra binanın pencereleri…

 

En fazla bürokratik yükü ağır ve bu nedenle tıkıştırılımış bir banka genel merkez binası olabilir.

 

Ama Meclis asla olamaz.

 

Küçük küçük pencereler ve ardlarında odalar.

 

Oysa parlamentolar geniş pencereleri olur.

 

Bu bu geniş ve büyük pencereli tarz parlamentolara serbesti, geniş bakış açısı, esneklik, ferahlık, güven ve baskıcı olmayan gibi özellikler kazandırır.

 

Avrupa ülkesi parlamentolarını örnek vermeyeceğim çünkü örnek bizde de var.

 

Yani vardı…

 

Atatürk, bu Hükümetin yeni bir bina yaparak defetmeye çalıştığı TBMM binalarını (halen Genel Kurulun da yapıldığı binalar) Avusturyalı mimar Clemens Holzmeister’i Türkiye’ye çağırarak 1. Meclis’in olduğu küçük binadan taşınmak üzere yaptırmış.

 

Atatürk bir Cumhuriyet ve demokrasi devleti, bir çağdaş devlet inşa etmek istediği için ufku da buna uygunmuş elbette.

 

Clemens’e yaptırdığı bina tam bir parlamento binası.

 

Geniş, geniş avlular, kocaman pencereler, etrafı işlenmiş güzel geniş, mermerden merdivenler, en has haliyle işlenmiş genş, geniş mermer zeminler…

 

Ve, mermer…

 

Ayağınızı bastığınızda ayakkabınızın topuğundan ayak derinize sirayet eden doğallık ve rahatlık.

 

Sert ama doğal bir toprak parçası gibi. Ayağa güç ve denge veren bir doğallık.

 

İşte, Atatürk’ün yaptırdığı TBMM binası aynen böyle bir zemine sahip.

 

Binaların içini de seremonyal bir atmosfere de uygun, bir parlemento olma niteliğini taşıyan şekilde yaptırmış Atatürk.

 

Bu Hükümetin yaptırdığı binanın zemininde kullanılan malzeme ise, o kadar kalitesiz ve ucuz ki, tam bir made by AKP olayı.

 

Küçük ögeli ve kalitesiz taşlar, boğucu, sıkıcı, tıpkı bu Hükümet gibi ve de çok kalitesiz; alın istediğiniz AKP uşağı olmayan mimara sorun.

 

Dünyanın her tarafından mimar getirin, yine sorun…

 

Şu anda bunları yazarken sanırım tansiyonum yükseliyor, çok ama çok kızgınım dünden beri.

 

Şimdi…

 

O binayı kim yaptırdı?

 

İhalesi ne zaman verildi?

 

Kime verildi?

 

İhaleyi vermek için seçilen firma neden bu kadar kalitesiz işler yapan bir firma?

 

Ne kadar para aldı bu milletin, bu ülkenin kesesinden.

 

Ucuz malzeme kullanmış…

 

Neden?

 

Türkiye Cumhuriyeti ucuz bir ülke olduğu için mi?

 

Ucuz malzeme kullanmış, artan parayı cebine mi attı? Nasıl attı?

 

Bakın…

 

Ben 2007’den beri köşe yazıyorum.

 

Ve, beni tanıyan okuyucularım bilir.

 

Ben öyle Yüce Divan, yargılama vs. gibi cümleler kullanmam pek.

 

Toplumda olayların daha ziyade siyasal olarak çözülmesinden yanayımdır

 

Ama….

 

Atatürk’ün çok soylu bir ufuk ve kalite ile yaptırdığı o TBMM binalarına kem gözle bakan, onları atıl hale getirmeye çalışan ve 2014 senesinde bu tür bir binayı Türk Parlamento binası olarak yaptırma cüretine sahip bu Hükümet bunun hesabını vermek zorunda.

 

Yarın ve ya öbürgün, ama bu hesabı vermek zorunda.

 

Bu hesabı her kuruşuna, her boyutuna kadar vermek zorunda.

 

TBMM nasıl yönetiliyor konusu bitmedi ama yazıyı burda bitiriyorum çünkü şu anda yazmaya bile dayanamıyorum.

 

 

 

 

 

 


Yazarın Son Yazıları:
Köfteden de gitti birkaç puan
İstanbul’a alındı gözüyle bakabiliriz
Gökhan Zan ve ses kaydı