TBB Başkanı Feyzioğlu:Demokratikleşme paketini bekliyoruz, GODO’yu bekler gibi

TBB Başkanı Feyzioğlu:Demokratikleşme paketini bekliyoruz, GODO’yu bekler gibi
28 Eylül 2013 16:48

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Giresun Barosu’nu ziyaretinde, yargının en üstündeki kurumu temsil ettikleri halde demokrasi paketiyle ilgili hiçbir bilgileri olmadığını belirterek, “Demokratikleşme paketini bekliyoruz, Godo’yu bekler gibi” dedi.

 

 

Giresun Barosu’nun Adli Yardım, Sosyal Tesis ve Staj Eğitim Merkezi’nin açılışını yapmak için kente gelen TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, baroyu ziyaret etti, burada açıklamalarda  bulundu. Beklenen demokratikleşme paketiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan TBB Başkanı Feyzioğlu, “ Bize bir şey sorulmadı. Acaba bir makyaj mı yapılıyor? Bir demokratikleşme paketini bekliyoruz, Godo’yu bekler gibi. Burada bir çelişki var. Adı demokratikleşme olan bir paketin içeriğinin ne olduğunu, yargının en üstündeki kurumu temsil eden bizler bilmiyoruz. Bizim bilmediğimiz gibi o paketi kapalı kapılar ardında hazırlayanlar da bilmiyor” dedi.

 

BİZE SORULSAYDI

 

Yöntemi demokratik olmayan, çoğulcu bir şekilde hazırlanmamış bir paketin nasıl demokrasi getireceğini bilmediğini belirten Feyzioğlu, “Bize sorulmadığı için makyaj mı yapılmaktadır, esası var mıdır, Anayasa’nın ilk üç maddesindeki vazgeçilmez temel ilkeleri ihlal etmekte midir, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı bir cümle var mıdır? Bunları bilmiyoruz” dedi.

 

ELEŞTİRİ HAKARET DEĞİL

 

Düşünce özgürlüğünin siyasi iktidarın alkışlama özgürlüğünden ibaret olmadığını belirten Feyzioğlu, “Sadece alkışlamaya izin veren bir yaklaşım düşünce özgürlüğü değildir. Eleştirmek de, hem de gözünün içine baka baka eleştirmek de her yurttaşın hakkıdır. Eleştiri asla ve asla hakaret değildir” dedi.

 

TÜRKİYE KUTUPLAŞIYOR

 

Türkiye’de mezhepçiliğin derinleştiğini, etnik ayrımcılığın tetiklediği etnik milliyetçiliğin derinleştiğini belirten Feyzioğlu, “Etnik milliyetçilik, başka bir etnik milliyetçiliği tetikliyor ve Türkiye kutuplaşıyor” dedi. TBB Başkanı Feyzioğlu, şunları söyledi:

 

“Toplum patlamaya hazır bir bombaya dönüşüyor. Kişilerin kendilerini ifade hürriyetleri her geçen gün kısıtlanıyor. Bundan nasibini düşünenler alıyor. İşsiz kalma tehlikesi karşısında susmak zorunda hissediyor kendini. Buna bağlı olarak toplum spor müsabakalarından meydanlara, sokaklara kadar geriliyor. Kendini ifade edemeyen bir toplum tehlikeli bir toplumdur. Tehlikenin boyutunun büyüdüğü bir toplumdur. Böyle bir toplumda toplumsal muhalefet siyasal muhalefetin önüne geçiyor. Siyasal muhalefet toplumsal muhalefetin gerisinde kaldığında, toplumsal muhalefetin ihtiyaçlarını tatmin edemez göründüğünde, yaşanması çok zor, insanların birbirine dostça bakmakta zorlandığı bir hale dönüşüyor. Ve ufak gerginlikler büyük çatışmalara yol açabiliyor. Son birkaç aya bakıldığında halkın birbirini kıracak hale getirildiğini görürsünüz.”

 

SPOR KARŞILAŞMALARI SİYASİ ARENALARA DÖNÜŞÜYOR

 

“Spordaki şiddetin tırmanması, siyasi slogan atılacağına dair bir varsayımla çok önceden bir takım tedbirlerin alınmak zorunda hissedilmesi, siyasi sloganlardan bu kadar korkulması, korkunun sert tedbirler getirmesi ve sert tedbirlere karşı sloganların sertleşmesi, tribünlerde birbirine sporun dışında siyasi düşünce sonucu kutuplaşma doğuruyor” diyen Feyzioğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

 

“Spor karşılaşmaları artık iki takımın seyircilerinin karşı karşıya geldiği ve slogan attığı müsabakalar olmaktan çıkıyor, farklı siyasi düşüncelerin birbirine slogan attığı arenalara dönüşüyor. Çok tehlikeli gelişmeler bunlar. Bunun yolu sert tepkiler ve polisiye tedbirler değil. Bu ülke polisiye tedbirlerle, kafa kırmayla, ezmeyle herhangi bir yere varılmayacağını artık anlar. Çözüm gayit basittir. İnsanlara gazetelerde kendini ifade edebilme imkanı tanımaktır, sokağa çıkıp slogan atma imkanı tanımaktır. Hükümet lehine veya aleyhine düşünce ifade edildiğinde bunu vatan hainliğiyle ölçmeye, biçmemeye kalkmamaktadır. Çağdaş dünya bunun çözümünü bulmuştur. Herkes, önceden izin almaksızın, şiddete başvurmadan barışçıl, silahsız gösteri yapma hakkına sahiptir. Bu gerginlikleri alan, eleştirinin muhatabını zenginleştiren bir yöntemdir. Yeter ki eleştiriyi hakaret gibi düşünen zihniyetten kurtulalım.”

 

KCK VE ERGENEKON DİBİNE KADAR SİYASİ DAVA

 

Feyzioğlu, Ergenekon ve KCK davaları ile ilgili kendisine yöneltilen bir soruyu da, “KCK siyasi bir davadır. Davanın esasına ilişkin bir cümle kurmuyorum. Siyasi bir dava olduğu için toplumun bir kısmındaki görüntü, adil yargılanma hakkının kasten bu davada ihlal edildiğidir. KCK ve Ergenekon dibine kadar siyasi davalardır. Toplumdaki algı, bu davalarda muhalif düşüncede olanların ezilmek istendiği ve ibretlik şekilde cezalandırıldığı ve tutuklanmaların bir ceza olduğudur. Ergenekon ve Balyoz davaları darbeye karşı bir dava olarak söylense de ne var yok davasına dönüşmüş ve siyasi iktidara sesini çıkaranların tutuklandığı, ya da birbirini dizi dizi takip eden iddianamelere konu edilmeye başlandığı davalara dönüşmüştür” diyerek yanıtladı.

 

Feyzioğlu, bazı sivil toplum örgütlerini ziyaretinin ardından ise Giresun Barosu’nun Adli Yardım, Sosyal Tesis ve Staj Eğitim Merkezi’nin açılışı gerçekleştirdi.

 

 

3445c79ef607b84761b760920985a615